Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
TABİAT İÇİN MİTİNGE DAVET
14 Aralık 2010, 11:24

TABİAT İÇİN MİTİNGE DAVET

3.Köprü'ye ve Tabiat ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Yasası'na karşı 26 Aralık 2010'da Kadıköy'de düzenlenecek mitingine davet...

 

Pazarlık Yok Direniş VAR

Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı’na HAYIR!

MİTİNGİNE DAVET

 

Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformu  “3.Köprü’ye ve Tabiat ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Yasası”na karşı 26 Aralık 2010’da Kadıköy’de düzenlenecek mitinge katılacaktır.

Doğa, yaşam ve emek mücadelesi veren herkesi sermaye talanına karşı mücadelede yan yana gelmeye çağırıyoruz.

 

 

AKP uzun süredir hazırlığını yaptığı “Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı”nı HES projeleriyle cehenneme çevirdiği İkizdere Vadisi’nin doğal sit alanı ilan edilmesinin ardından Meclise sunmuştu. 9 Aralık’ta ise bu yasa Meclis’te oluşturulan Çevre Komisyonu’nda “STK”ların da davetli” olduğu toplantıda gündeme alındı. Henüz 13 gün önce,26 Kasım’da Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformu’nun çağrısıyla Türkiye’nin dört bir yanında örgütlü olan emek ve meslek örgütlerinden, demokratik kitle örgütlerinden, vadilerinde doğanın ticarileştirilmesine karşı mücadele eden hareketlerden temsilciler olarak yasaya hayır demek için Ankara’da Meclis önünde buluştuk. Meclis önünde söylediklerimizin haklılığı uygulamada açığa çıkıyor. AKP iktidarı hazırladığı yasayla doğayı sermaye talanına açmak için tüm yetkileri kendi elinde toplamaya hazırlanırken aynı zamanda bir ortaoyunu sergiliyor. Anadolu’nun dört bir yanında sermaye saldırılarına karşı direnenlerin varlığı görünmez kılınırken, sesleri türlü saldırılarla kesilmeye çalışırken; komisyon toplantısına çağrılan “STK”lara beşer dakikalık söz veriliyor. Bu şekilde yasa hazırlanış sürecinde “halkın”, onların tabiriyle “sivil toplumun” da sözünü söylediği yanılsamasını yaratmaya çalışıyorlar. Toplantıya çağrılı birçok kurumun şirketlerle, sermayeyle ve iktidarla “iyi” ilişkilerini de, nasıl istekle bu danışıklı dövüşün tarafı olduklarını da biliyoruz. Komisyon toplantısına çağrılılar arasında çok azınlıkta olsalar da Türkiye’de emek mücadelesine, sermaye saldırganlığına karşı doğayı savunma mücadelesinin bileşeni olan kurumlarımız da var. Açık ki bu orta oyununda AKP görüntüyü kurtarmaya çalışmaya devam edecek. Bizler suyun ticarileştirilmesine, doğanın karlarından başka bir şey düşünmeyenler tarafından talan edilmesine karşı mücadelemizi yürütürken bir kez daha ilan ediyoruz: Bu mücadelenin “pazarlığı” yoktur, “uzlaşması” yoktur. Çünkü bu yaşam mücadelesidir. Ne doğanın var olma hakkı ne de canlıların yaşam hakkı üzerinden pazarlık yapılamaz. Sermayenin senaryosunu yazdığı AKP iktidarının yapımcılığını üstlendiği bu oyunda figüran olmayacağız, bu oyunu bozacağız. Doğayı savunma iddiasıyla iktidarla yasa üzerinden pazarlık ederek kendi çıkarlarını savunanlar tarih önünde önce Anadolu’nun dört bir yanında yaşam hakkını savunmak için direnenlere hesap verecektir. Açık ki beşer dakikalık konuşmalarda AKP’nin ve sermayenin tek bir vadide, tek bir ormanda yaptığı saldırılar bile anlatılamaz, ancak onların yalanlarına araç olunur. Mücadelemizi çoğaltarak görmeyen gözleri, duymayan kulakları açacağız. Biliyoruz ki ancak mücadele ederek saldırıları durdurabiliriz. Asıl olan pazarlık masalarında üzerinde tartışılan yasal düzenlemeler değil halkın mücadelesidir.

 

Bir kez daha tekrarlıyoruz! Sermayenin talan yasasına HAYIR!

Bu yasa ile AKP iktidarı tüm Tabiat Sit kararları, Milli Parklar, Tabiat Parkları, Doğal alanların korunmasına ilişkin kararları iptal ettirmeyi, koruma kararı yetkisini Çevre ve Orman Bakanlığı’na devretmeyi planlamaktadır.

Çevre ve Orman Bakanlığı’nın sicili ise bellidir. Bakanlık doğal alanları sermaye saldırganlığına açmak, doğayı metalaştırmak ve yok etmek için elinden geleni yapmaktadır.

AKP iktidarı derelerini, ormanlarını, toprağını, su havzalarını korumak için direnen halkın karşısında şirketlerin çıkarlarını savunmaktan bir an bile vazgeçmediği gibi bu yasayla tüm ayak bağlarından kurtulmaya yetkiyi kendi elinde toplamaya hazırlanmaktadır. Bu hazırlık AKP’nin doğa ve halk düşmanı yüzünü bir kez daha gözler önüne sermektedir.

 

“Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı” neye yol açacak?

Ø       Su kullanım hakkı sözleşmeleri ile Hidroelektrik Santral (HES) yapımı için 49 yıllığına şirketlere devredilen 2000 civarında dere parçası ve havzasının ticarileştirilmesinin önündeki toplumsal tepkiler ve direnişler engellenecektir.

Ø       Ormanların ve meraların şirketlerin kullanımına sokulmasına, maden arama ve çıkarma faaliyetlerinin yapılmasına giden yoldaki bütün direniş engelleri bertaraf edilmiş olacaktır.

Ø       Sadece doğal alanlar değil Anadolu’da yetişen tüm biyolojik tür ve çeşitlerin de ticarileştirilme süreçleri de hızlanacaktır.

Ø       İstanbul’da Beykoz, Sarıyer, Ömerli ve Şile’yi koruyan “İstanbul Kuzey Kesimi – Karadeniz Kuşağı Doğal Sit Alanı” kararı iptal edilerek 3. Boğaz Köprüsü projesinin önündeki bir yasal engel daha kalkacaktır.

Ø       Koruma alanlarını belirleyecek kurul Çevre ve Orman Bakanlığı güdümüne girmektedir. Çevre düşmanı AKP ve onun Çevre Bakanlığı ne derse o olacaktır.

Ø       Yasayla koruma statüleri ortadan kaldırılacak ve tekrar koruma altına alınmaları 3 ile 8 yıl sürecek tüm doğal alanlar şirketlerin talanına açılacaktır.

Ø       Yasayla korunması gereken alan olarak bakanlıkça uygun görülen yerlerde de “ülke düzeyinde, üstün kamu yararı ve stratejik kullanım” bahaneleriyle kullanım izinleri çıkarılacak ve bu izinler üçüncü şahıslara devredilebilecektir.

Ø       Koruma altına alınan alanlarına ilişkin planların yapılması özel kuruluşlara, koruma görevi de özel güvenlik birimlerine verilecektir. Bu şirketlerin kendi “silahlı” adamlarıyla deresi, ormanı, tarlası, merası için mücadele edenlerin karşısına dikilmesi demektir.

Bütün yetersizlikleri ve barındırdıkları sorunlara rağmen bugüne değin koruma adına alınmış kararlar bu tasarıyla tamamen ortadan kaldırılacaktır. Bizler hem alınmış sit kararlarını ve tabiat parklarını, milli parkların koruma kararlarını kaldıran, doğal alanlar ile ilgili kararları çevre ve orman bakanlığının kurullarına ve bakanın  doğrudan onayına bırakan, “Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı”na karşı, hem de doğayı, canlı yaşamı ve kültürü gerçekten koruyacak kurullar kurmak için mücadele edeceğimizi duyuruyoruz.

 

Yaşamı, doğayı savunmak için birleşelim!

İstanbul ve Marmara halkı 3.Köprüye karşı yürüttüğü yaşam savaşını kazanacaktır.

Anadolu’nun dört bir yanında nükleere, termik santrallere,  siyanürlü altına, çimento fabrikalarına, HES ve su bentlerine karşı yürütülen mücadeleler yaşamı savunma kavgasını kazanacaktır.

Zafer direnen halkın olacaktır.

SUYUN TİCARİLEŞTİRİLMESİNE HAYIR PLATFORMU

 

İletişim için:

 

Emine Girgin : 0.534.490 04 78

eminegirgin@yahoo.com

 

Özge Ozan : 0.531.671 54 79

ozgeozan@hotmail.com

 

Haberi Ekleyen: Ali Dursun

Bu haber 1230 defa okunmuştur.

Paylaş

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

Özel Haber

Akp, Cumhuriyet Düşmanı Bir Partidir

Akp, Cumhuriyet Düşmanı Bir Partidir Akp, her şeyi göze almış bir siyasal İslam örgütüdür..

Sinan Yayla'ya İdlib Görevi

Sinan Yayla'ya İdlib Görevi Bahar Kalkanı Harekatı'nın başına Sinan Yayla getirildi.

İdlib’de 33 asker şehit oldu

İdlib’de 33 asker şehit oldu Tüm yurtta sosyal medya kapatıldı!

Giresun'da Kim Kazanacak?

Giresun'da Kim Kazanacak? Seçimler büyük süprizlere gebe görünüyor.

HES Davaları İçin Gönüllü Avukatlar Aranıyor

HES Davaları İçin Gönüllü Avukatlar Aranıyor HES Davaları İçin Gönüllü Avukatlar Aranıyor

GÖRELE ' DE HAVA DURUMU

GIRESUN

RÖPORTAJ

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

Murat Kul ile balıkçılık üzerine söyleşi

ARŞİVLEN HABERLER

Arama
ssssssssssssssssssssssssssssssssssss