İnanca Köyündeki kahvehanemiz

Köydeki kahvehanemiz

Dede yadigarı köyümüzdeki kahvehanemiz.

Ortaokul 3.sınıf yaz tatili olmadan babam bana;

"Köydeki kahvehaneyi düzenliyorum sen işleteceksin” dedi.

14-15 yaşlarındayım.Başladık tabi yaz tatillerinde.Yazın ben,kışın" Cin Ali " lakablı Akrabamız Ali GÜLSOY amca.Yaz tatilleri köydeki kahvehane işletmeciliği, kışın GÖRELE LİSE sindeki eğitimlerim.

Lİse 3’e başlayacağım.

Başlayacağım Akşam Ali Amcam a kahvehaneyi vermek üzere gittiğimde bana ; "Yarın sabah gel Yunus ! Bu gün biraz rahatsızım .." demişti.

Sabah erkenden kahvehaneye indim.Ali Amca da Kahvehanenin karşısındaki kendi dükkanlarında kalıyordu.Bekardı.Dükkanın kapısı hafif açık,içeriden gaz lambasının ışıttığı aydınlık var.Gün hala ağarmamış karanlık yani. Seslendim,cevap yok.İçeri girmeye de ayağım çekmedi.Biraz yola çıkayım dedim yürüdüm.100 mt. ileride baktım bir kişi yatıyor.Yaklaşınca Ali amca olduğunu Anladım.

O gece kalp krizinden vefat etmiş.

Mekaanı cennettir inşallah…

Hatıralarım çok tabiki.

Fotoğrafı görünce,aklıma ilk gelen bu durumları oldu.

O yıllarda Kaymakamlık turnuvaları olurdu.Bende,Aralıkozspor’da oynardım.Babam pek sıcak bakmazdı futbol oynamama.Herşeyi göze Alır gider oynardım.Pek birşey dediği de olmadı Aslında.

Yeğeni Ertuğrul çekmiş bu fotoyu.

Bugün beni Aradı; "Yunus Abi sizin kahvehaneyi çektim bak " dedi.

6 Masamız vardı içeride 4’te dışarı Atardık. Çok kalabalıktı o yıllarda köyümüz.

Kimler geldi kimler geçti.

O masalarda oturanlar,kapıda oturanlar hala gözümün önünde.

Haber : Yunus Gülsoy