Hani bu aşk bizim tılsımlı gerçeğimizdi

Hani bu aşk bizim tılsımlı gerçeğimizdi? Dokunamazdı hani senden başkası yüreğime?

“Bir oyun say sen dünü, anıları sal gitsin, ben sana yenilerini yaparım.” Demiştin.

Nasıl olacak bu dediğimde; “ Acımasın gül kokan tenin, dünsüz kaldım diye ürperme, ben yarının olurum ” demiştin.

Acıyor gül kokan tenim, dağılıyor her gün yaprak yaprak. Dünsüz kaldım.

Bak işte sensiz kaldığımda Yarınsız da kaldım ben.

Hani bu aşk bizim tılsımlı gerçeğimizdi?

Hani kederlenmeyecektim bir daha? Sen yüklenecektin buran sancılarımı…

Söz verdim sana “asla bırakmayacağım ellerini” dedim ve sözümü tuttum ben. Kasırgalara kapılmayasın diye sen.

Yanında değilken ben, yenik ordulara dönüşmeyesin diye sen.

Bensizliğe salıvermedim, ayrılmadım sözümden.

Çünkü bu aşk bizim tılsımlı gerçeğimizdi.

“Kalk taşın ruhuma” dedin.

İnandım sana küçük bir çocuk gibi.

Günahı, sevabı, yalanı, dolanı, ihaneti hesaba katmadan.

Hiç olmadığım kadar çıplak, hiç olmadığım kadar sade, hiç olmadığım kadar korunmasız.

Sadece taşındım seninle olana ve olacaklara bıraktım ruhumu…

Çünkü bu aşk bizim tılsımlı gerçeğimizdi.

Gözlerinle tanıştığımda, ben o Nisan da doğdum.

Bakışların akşam zümrütüydü.

Ellerin dokunmaya susamış yeşil sarmaşık misali.

Akasyalar savruldu kokun geldi burnuma,

Uzaklardan yar kokan nefesin doludizgin genzimde,

Nane karışmış gibiydi son içime çektiğimde soluğun

Yâr’e nane karıştı.

Alaz sardı, dudaklarının temasıyla bedenim.

Tenin tenime değdi, bedenim ırmak oldu aktı.

Şimdi hangi hain eller dokundu incitmeye kıyamadığım yüreğine?

Hangi hain duygular ele geçirdi benim gelinciklerimi?

Adamım dedim, yârim dedim, narinim dedim…

Kıyamam dedim.

Sadece sevdim, incitmekten korkarak, burkmadan yüreğini…

Tutum kalem parmaklı ellerinden,

“Işığım sensin, karanlığım da” dedim, “Gecem de, gündüzüm de,

tan atımından, gün batımına ve bir ömür boyu” dedim.

Çünkü bu aşk bizim tılsımlı gerçeğimizdi?

Hani senin beşinci iklimin, dokuzuncu notandım

Hani benimle başlayan bahar, hiç solmayacak olan bahardı?

Hani mutluluğun, huzurun anlamı gözlerimde kaybolmaktı

Hani bu aşk bizim tılsımlı gerçeğimizdi?