Öğretmenler,"Sizden korkmuyoruz"dedi

Değerli basın emekçileri,

Biz bugün buraya, Türkiye ve dünyanın insanlık tarihine, işçi cinayetlerine sessiz kalmadıkları, fıtrata, taşeron çalıştırmaya, güvencesizleştirmeye razı olmadıkları, itiraz ettikleri için,

Bu ülkenin bir avuç muktedirinin, bir avuç efendisinin, maden patronlarının daha fazla karı, daha fazla iktidarı ve onların sözcüsü ve koruyucusu olan AKP hükümetinin  işçi cinayetlerine ses çıkarmamasını, önlem almamasını, yaptırım uygulamamasını kamuoyu gündemine taşıyan KESK üyesi kamu emekçilerine, demokrasi güçlerine açılan ibret verici davayı izlemek için geldik. 

İzleyeceğimiz dava bir insanlık davasıdır.

İzleyeceğimiz dava;

Soma kara deliklerinde bedenleri kömürleştirilenlerin,

Ermenek kara deliğinde, balçık içinde bedenleri çamurlaştırılanların,

Yalvaç’ta bir yudum ekmek için, daha fazla kar daha az maliyet adına, araçlara sürü gibi doldurulup bedenleri paramparça edilenlerin,

Torunlar inşaat ve daha nice inşaatlarda bedenleri yok edilenlerin,

1000 odalı Kaç-ak Saraya feda edilenlerin davasıdır.

Biz hem üyelerimiz hem demokrasi güçleri ve bütün işçi ve emekçilerin yaşam davasının tarafı ve sözcüsü olarak bu davada taraf olduğumuzu söylemek için geldik.

Bugün burada hukuk bir sınav verecek.

Ya insanlığın yanında yer alarak gerçek hukuk sağlanacak,

Ya da işçi cinayetlerine göz yuman, bir avuç maden patronunu koruyan AKP hükümetinin hukuksuzluğu bir kere daha perçinlenecek.

Ya, hükümeti işçi cinayetlerine “dur” demek için uyaranlar bir kez daha susturulmak için cezalarla yüz yüze bırakılacak,

Ya da insanlık ve gerçek hukuk normları çalışacak.

Bu dava neden açılmıştır? Hukuksuzluk neden sürdürülmektedir?

Nedenleri bizim için çok açık aslında.

Bizi, işçi ve emekçileri, doğa talanına dur deyip bedenlerini zeytin ağaçlarına saranları, derelerini koruyanları, vahşi kapitalizmin kar koşullarına göre taşeron, rodövans, güvencesiz koşullarda çalışmaya, fıtrattan dolayı ölüme razı olmaya, biat etmeye zorluyorlar.

FITRATINIZ BATSIN!

Kanımız ve yaşamımız üzerinden yaşam kuramayacaksınız.

Ne açtığınız davalar, ne verdiğiniz cezalar bizi korkutabilir.

Bu mücadele, işçi ve emekçilerin ve genel olarak insanlığın size, barbarlığınıza, ölüme karşı yaşam ve kar hırsınız için uygarlığı yok edişinize karşı bir mücadeledir. Bu mücadele büyüyecek.

EVET KORKUYORSUNUZ!

Kapitalist keyfiliğiniz ve vahşiliğiniz her yerde,

Bizi savaşlarla, yerimizden yurdumuzdan ederek susturmaya, kaderimize razı olmaya zorluyorsunuz,

Bir yudum ekmek için ölüme razı olmaya zorluyorsunuz,

Bütün gericiliğiniz ve karanlığınızla asla vazgeçmeyeceğimiz eğitimi sermaye tasallutuna ve parsacılığına teslim etmenize razı olmamız için baskın, sürgün, rotasyon, güvencesizlik dayatıyorsunuz, bu politikalarınızı hayata geçirmek için yan kuruluşunuz olan sendikanın, sendikal ve siyasal referanslarıyla okul müdürlüklerine partizanca atamalar yapıyorsunuz.

Bütün bu yaptıklarınız korkunuzdan.

Bütün okulları imam hatipleştirmek için elinizden geleni yapıyorsunuz. Bizim çocuklarımız üstünden toplum mühendisliği yapmaya, biat eden bir işgücü rejimi oluşturmaya çalışıyorsunuz.

Fakat ne bütçede bol pay ayırdığınız gaz bombalarınız-tomalarınız, ne gözaltı ve tutuklamalarınız, ne baskı ve şiddetiniz ne de açacağınız davalar bizi durduramayacak.

SİZDEN KORKMUYORUZ

Kendi kaderimizi kendi ellerimize almamızdan korkuyorsunuz.ok dilli, çok inançlı,çok mezhepli bir topluma “TEK DİN, TEK DİL, TEK MEZHEP” DAYATIYORSUNUZ.AMA KORKUN!ÇOK DİLLİLİĞİMİZLE, ÇOK DİNLİLİĞİMİZLE, ÇOK RENKLİLİĞİMİZLE, ÇOK SESLİLİĞİMİZLE, ÇOK RENKLİLİĞİMİZLE VE ÇOK CİNSLİLİĞİMİZLE,

TEK TİPLİLİĞİNİZİ TARİHE İADE EDECEĞİZ.

SİZDEN KORKMUYORUZ!

ROTASYON UYGULAMALARIYLA BİZİ DAĞITMAYA, ÖRGÜTSÜZLEŞTİRMEYE ÇALIŞABİLİRSİNİZ.

ÇÜNKÜ BİZDEN KORKUYORSUNUZ.

BİZDEN HEP KORKTUNUZ.

KORKUN!

GÜCÜMÜZÜ TARİHTEN alıyoruz. Devam ediyoruz.

Kamu kaynaklarını, yani bizim olanın neden her bütçede sermayeye peşkeş çekildiğini anlatmaya devam edeceğiz. Sokakta ve her yerde.

Ta ki, bizim çocuklarımızın olanı, çocuklarımıza devredene kadar.

İş güvencemize ve çalışma koşullarımıza saldırıyorsunuz, bizi ölümlerle ve hukuk dışı uygulamalarla cezalandırarak çaresizleştirmek ve size biat etmemeizi sağlamak için,

Ne yaparsanız yapın. Sizi geri püskürteceğiz. İşiniz bu kadar kolay değil. Karşınıza yepyeni örgütlenmeler, yepyeni dirençler dikeceğiz. GEZİ gibi.

SİZDEN KORKMUYORUZ!

YAPTIĞINIZ HER ŞEYİ DARMADAĞIN EDECEĞİZ. 4-C,4-B,50-D,33-A,35,ÖYP.NİZ AYRIMCILIKLARINIZ, İŞGÜVENCEMİZE, KIDEM TAZMİNATLARIMIZA, EMEKLİLİKTE SEFALET DAYATMALARINIZ KARŞISINDA

SUSMAYACAĞIZ.

YARGILAYIN BİZİ KOKUŞMUŞ HUKUĞUNUĞUZLA!

SİZE GÖRE SUÇ İŞLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ.

BUGÜN “SİZE GÖRE ÖĞRETMENLER GÜNÜ” ELLERİMİZDEN ÖPECEKSİNİZ, KUTSAYACAKSINIZ BÜTÜN RİYAKARLIĞIZLA, KAÇ-AK SARAYA DAVET EDEREK SEÇTİKLERİNİZİ, GÖRKEM, DEBDEBE, İHTİŞAM VE SİMGESELLİĞİNİZLE TOPLUMUN GÖZÜNE BİR ŞEY ÇAKACAKSINIZ.

KAĞITTAN MUKTEDİRLİĞİNİZİ

YARGILAYIN BİZİ MUKTEDİRLİĞİNİZE ÇALIŞAN HUKUĞUNUZLA!

TAŞERON SİSTEMİN KARŞISINA DİKİLMEYE DEVAM EDECEĞİZ.

İŞÇİ CİNAYETLERİNİ ÖRT BAS ETMENİZİ ENGELLEYECEĞİZ

KADIN BEDENİ ÜSTÜNDEN POLİTİKA YAPIYORSUNUZ,

BİATÇI KADIN İŞGÜCÜ VE BAKIM ORDUSU İÇİN KIZ ÇOCUKLARIMIZA 10 YAŞINDA OKULLARDA BAŞÖRTÜSÜ TAKTIRIYORSUNUZ.

AMA KORKUN!

YEPYENİ BİR GÜÇ OLARAK “KADIN GÜCÜ” OLARAK KARŞINIZA DİKİLECEĞİZ.

İNANÇLARA FARKLILIKLARA SAYGIYI ÖĞRETMEYE DEVAM EDECĞİZ.

ÜNİVERSİTELERİ SAVUNUCAĞIZ ÖZGÜR VE DEMOKRATİK ÜNİVERSİTE KURANA KADAR!

KENDİ KADERİMİZİ KENDİ ELLERİMİZE ALMAK İÇİN DÜNYADAKİ BÜTÜN EŞTEŞLERİMİZLE BİRLİKTE SİZİ VE VAHŞİLİĞİNİZİ TARİHE GÖMMEK İÇİN AYNI KANALA AKMAYA DEVAM EDECEĞİZ.

KORKUNUZDAN UYKULARINIZ KAÇIYOR.

BİZ HEPİMİZ SİZ OLMADAN BİRARADA YAŞAYABİLİRİZ. BİRBİRİMİZİ ÖTEKİLEŞTİRMEDEN.

FAKAT SİZİN GERİCİLİĞİNİZİ-TEK TİPLİLİĞİNİZİ ÖTEKİLEŞTİRECEĞİZ.

BU ÜLKEDE TARİHİNİZ BOYUNCA BASKI, SÜRGÜN, CEZA, ŞİDDET UYGULAMALARINIZ. CİNAYETLERİNİZ BİTMEDİ.CEZAEVLERİNE DOLDURDUNUZ. BAŞ EDEMEDİNİZ. EDEMEYECEKSİNİZ.

YENİDEN YENİDEN DİKİLDİK DİKİLECEĞİZ KARŞINIZA.

BUNUN İÇİN BUGÜN BURADA BİZİ DEĞİL KENDİNİZİ YARGILIYORSUNUZ ASLINDA.

SOMA’DA O İŞÇİLER KÖMÜRLEŞTİRİLİRKEN BİZ NEDEN ÇALIŞIYORDUK, NEDEN SOKAKLARDA DEĞİLDİK DİYE.

BİZ İNSANLIĞIN VE İNSANİ OLANIN YANINDA OLMAYA, ÖLÜM YERİNE

YAŞAMI YEŞERTMEYE, BUNUN İÇİN BEDELLER ÖDEMEYE DEVAM EDECEĞİZ.

KADERİMİZİ KENDİ ELLERİMİZE ALANA KADAR.

BU DAVA BUGÜN BURADA BİTMEYECEK. SONUÇLARI BÜTÜN DÜNYA SENDİKAL VE SİYASAL KAMUOYUYLA PAYLAŞILACAK SORULACAK SORULARA  CEVAP VEREBİLECEK MİSİNİZ?         

ŞAZİYE  KÖSE - KESK EŞ BAŞKANI