BİR GECE
Bir bülbülün gülünü ağlatması ne tuhaf!
Kahredip de kadere, içecektik bir gece.
Yârim kavlimiz vardı, unutup ayrılığı,
Sevdayla kendimizden geçecektik bir gece…
Med ve cezir gibiydin bağrında dalgaların.
Bense, boyun büküşü sessizce fulyaların.
Nitekim gerçek olsun diye ah, hülyaların…
Başımızı alıp da kaçacaktık bir gece…
Poyrazlarla eserim, benim aşkım hummalı.
Vazgeçmiş gibisin yar, duruşun muammalı.
Benim O, benim işte, bu sevdanın hamalı.
Gülleri nehirlere saçacaktık bir gece…
Alevlerde gölgeyim, atma sakın yabana.
Kine bile merhamet kuşandım, anlasana!
Toprağınım taşınım, el gibi bakma bana.
Samanyolu’ndan yıldız seçecektik bir gece…
Sen de soruyor musun, bu ayrılık ne diye?
Hercaiden hatıra, yalnızlığım hediye.
Rabbim ayırma bizi! N’olur ayırma diye,
Ellerimizi göğe açacaktık bir gece…
Bu yazı 1149 defa okunmuştur.