Yamalıktan Top
Yalınayak,baş açık...
Üstte yok,başta yok,
Yıl 1966,Derekuşçulu Köyü yokluklar içerisinde...
Emeğini asla ödeyemeyeceğimiz analarımız saç üstünde mısır ekmeği yaparlardı,bizde bir kenarından kopartıp yaşıtımız çocuklarla dere kenarına yollanırdık.
Kah yüzerdik,kah uzun eşek oynardık.
Gel zaman git zaman sonraları evlerimizdeki işe yaramaz yamalıkları toplayıp dere kenarında buluşurduk.
Yamalıkları makaslarla uzunlamasına keserek inceltir ve daha da uzatırdık.
Daha sonra bu yamalıkları yönüne ve tersine ip yumağı gibi sarardık ve iyice kalınlaşıp bir top büyüklüğüne geldiğinde ise değmeyin keyfimize...
Dere kenarında oluşan düzlükte çılgınca yamalıktan top oynardık artık.
Ne açlık gelirdi aklımıza ne zaman,vakit su gibi akar giderdi biz farkına bile varamazdık.
İyice gözgözü görmez hale gelince köpek uğultularından korkumuza soluğu evlerimizde alırdık.
Şimdiki çocuklar çok şanslı ancak onlarda ağızlarının tadını bilemiyorlar,ne yazık...
Bu yazı 615 defa okunmuştur.
Paylaş