İthal ceviz tuzağına dikkat

İTHAL CEVİZ TUZAĞI

1970 ve 1980'li yıllarda mobilya ve dekorasyon endüstrisi için ülkemizdeki ceviz ağaçlarının neredeyse yüzde 70'lik kısmı bilinçsizce kesilmiştir.

O günden bugüne pek az bir kısmı tekrar yerine dikilebildi.

Günümüzde bu açık yeni kurulan kapama ceviz bahçeleri ile kapatılmaya çalışılıyor.kısacası ülkemizde büyük bir ceviz sıkıntısı çekilmektedir.

Bu sıkıntımızı moldova gürcistan bulgaristan gibi dağı taşı karmakarışık cinsli ceviz ağaçları ile dolu ülkelerden gidermeye çalışıyoruz.

Sınır kapılarımızdan kontrolsüz olarak giren tonlarca ithal cevizin kalitesi ve sağlığımız üzerindeki olumsuz etkisi belki de fiyatından dolayıdır ki kimsenin ilgisini çekmiyormuş gibi gözüküyor.

Kilosu 6 ila 10 lira arası değişen ithal cevize en çok pastahaneler ve tatlı imalathaneleri rağbet ediyor.

Kuruyemişçiler ise ithal cevize biraz daha temkinli yaklaşıyorlar.

İthal cevizin,tadı ve kokusundan dolayı müşteriyi pek cezbetmediğini anlatan kuruyemişçiler, müşterinin ithal cevizin tadına baktıktan sonra ceviz yerine başka bir kuruyemiş istediklerini söylüyorlar.

İthal cevizin kalitesinin çok düşük olmasının aslında pek çok nedeni var.

Bu kalın kabuklu ve küçük ebatlı ithal cevizleri en çok tüketildikleri aylardan biri olan ramazan ayına yetiştirmek için belirtilen ülkelerdeki firma sahipleri yada şahıslar cevizleri çok erken hasat edip tavsiye edilen şartlarda kurutmadan yani ıslak olarak pazarlayıp satıyorlar.

Bu ıslaklık cevizde küf kokusuna benzer bir koku meydana getiriyor ve yendiği zaman dilde çürük bir tad bırakıyor.

İthal cevizin kalitesini düşüren bir diğer sebep ise cevizleri bir önceki sezonda yetiştirip aynı sezonda satmayıp bir sonraki sezonda yeni ürün adıyla satmaları.

Bu sayede hem yılbaşında hemde ramazan ayında oluşan tüm talepleri karşılayabilmektedirler.

Tabi bir önceki sezonda topladıkları cevizleri güneş görmeyen koca hangarlarda depoladıkları için depolanan cevizlerin içleri bozulmakta büzülmekte yani cevizler özelliğini kaybetmektedir.

Son zamanlarda harmanlama yöntemi ile de pek çok miktarda ceviz yurdumuza girmektedir.

Bu yöntem ise;eski ve yeni sezon üretimi cevizler karıştırılmakta ve yeni sezon adıyla yurdumuza sokulmakta.

Bu tür mallardan dolayı yurdumuz toptancıları her sene yüzbinlerce ytl zarar ettiriliyor ve tüketicilerimiz ise sayısız yararları olan ceviz meyvesinden soğutuluyor.

Ukrayna,Moldova,Gürcistan gibi ülkeler kalitesiz olduğu gerekçesi ile hemen hemen Türk mallarına hiç rağbet etmezken bizim bu ülkelerin kalitesiz tarım ürünlerine bu derece istekli olmamızda aslında ilginç bir durum.

Özetle tüketici olarak üstümüze düşen görev;kendi ceviz üreticilerimizi desteklemek,1.sınıf ürünü olan kapama ceviz bahçelerini yaygınlaştırmak ve herşeyden önemliside kuruyemişçiden aldığımız cevizin yerli ceviz olduğundan emin olmak.

Belkide bu şekilde ceviz ağacına 12 ay kendi çocuğuymuş gibi bakan her türlü toprak ihtiyacını besin ihtiyacını kendi boğazından kısarak karşılayan ve sonundada altın kalitesindeki cevizini bizlerin beğenisine sunan yerli üreticilere menfaat borcumuzu ödemiş oluruz.

Ali İhsan Dayıbaşı

Not : Doğu sınır kapılarımızdan denetimsiz olarak geçirilen ithal cevizler toplum sağlığını tehdit etmektedir. Prof.Dr.Yaşar Akça