İnsan için en büyük nasihattir ölüm - Hülya Aksoy Oğuz
Yakın ya da uzak fark etmez, her duyduğumuz vefat haberinde bu dünyada misafir olduğumuz fısıldanır kulağımıza...
Ben de bugün eşimi çocuklarımı alışveriş yapmak için evde bıraktığımda biraz daha yakından hissettim bu gerçeği... Eşimle de, çocuklarımla da son kez kucaklaşıyormuşçasına, çekmem gerektiği kokularını yüreğimin tam ortasına
Eşimiz ve çocuklarımız da evlerimizin misafirleridir zira.Lakin pek çoğumuz misafire gösterdiğimiz nezaketi, saygınlığı, zarafeti ne yazık ki ailemize göstermekten geri dururuz. Misafir için ayrılmış odalar, kıyafetler, örtüler, tabaklar dolaplarda dururken, evlerimizin asıl misafirleri olan aile bireylerimize 'gündelik' özenleri layık görürüz. Mesela misafire gösterdiğimiz tahammül gösterilmez çocuklara... Misafir çayı dökse 'hiç önemi yok, sileriz geçer' denirken; çocuğumuz döktüğünde 'sakarlık, dikkatsizlik, saygısızlık' madalyaları yapıştırılır göğsüne... Misafirin istekleri baş tacı edilirken, çocukların istekleri 'sus şimdi sırası değil' lerle geçiştiriliverir. Ailesiyle saygın bir iletişim kuramayan pek çoğumuz, diğer insanlarla kurduğu iletişime saygı tohumları eker itinayla... Sonucunda da komşuları tarafından iyi bilinse de, ailesinin yüreğine dokunamamış bir eş/ebeveyn olma çukurunda buluruz kendimizi
Gelin bugün iade-i itibar günü olsun.
Eşimizi, çocuklarımızı hak ettikleri saygın kavrayışla sarıp sarmaladığımız gün olsun. Kapılarda mutlulukla karşılandıkları, özenle hazırlanmış sofranın baş köşesine buyur edildikleri, itinayla seçilmiş sevgi sözcükleriyle kabul gördükleri günün adı olsun. Zira bugün beraber geçirdiğimiz son gün olabilir. Kıymetini bilelim.
Bu yazı 1156 defa okunmuştur.