HES sorunu

Çevre ve enerji konusu kısa yazılara sığmayacak kadar geniş kapsamlı bir konudur.Burada ana başlıklarıyla HES projelerinin zararlarını anlatmaya çalışacağız.

Bütün vadiler HES sarmalında ve haliyle Giresun vadileri de HES sarmalında.

1 - “Giresun’a yatırım getiriyoruz”

2 - “Ülkemizi elektrikte dışa bağımlılıktan kurtaracağız”

3 - “Dere zaten boşuna akıyor”

İddialarıyla Giresun vadilerine bir virüs gibi yayılan HES projelerinin yapımı hızla sürmektedir.

1 – İddiaların aksine,HES’ler bir yatırım değil,yıkım projesidir.

Yatırım projeleri,yatırım yapılan bölgede bir katma değer yaratır.Yatırım yapılan bölgeye bir şeyler verir,oysa HES projeleri bir şey vermemişken,vadilerimizin doğal dokusunu yokediyor ve derelerimizi,vadilerimizi susuz bırakıyor.

2 – İddiaların aksine,HES projeleri ülkemizi elektrikte dışa bağımlı olmaktan kurtarmayacak,aksine ülkemizi Su’da da dışa bağımlı hale getirecektir.

DSİ ustalıkla tasfiye sürecine sokularak,DSİ elinde olan su kullanım hakları,49 yıllığına HES firmalarına devredilmektedir.Su kullanım hakkı halkın elinden alınarak ustalıkla HES firmalarına devredilmektedir.

3 – İddiaların aksine,Dere boşuna akmaz,çünkü dere aktığı ve geçtiği bölgeye can verir,hayat verir.

Su eğer boşuna akıyorsa,sizde boşuna yaşıyorsunuz demektir! Güneşte boşuna açıyor,yağmur boşuna yağıyor demektir!

Su boşuna asla akmaz,geçtiği yerlere hayat verir,can verir.

Bütün bu nedenlerle AKP hükümetine ve HES firmalarına,”Suyumuzdan elinizi çekin” diyoruz.

Bu HES projeleriyle ilgili toplumda yaratılan algı maalesef çevre katline zemin hazırlamaktadır oysa gerçekler ortaya çıktıkça halk kandırıldığını anlamaktadır,ve hatta Orman ve Su Bakanı Veysel Eroğlu bile,”HES’lerde hata yaptık” diye özeleştiri yapmıştır.

İnsanlar şöyle bir yanılgıya düşüyorlar;

Şu meşhur Devlet Planlama Teşkilatı toplanıp,”Ülkemizin enerji sorununu nasıl halledelim arkadaşlar” deniliyor zannediliyor!

Oysa öyle bir şey yok.

HES projeleri,emperyalist işbirlikçisi AKP hükümeti eliyle ülkemize dışarıdan dayatılan projelerdir.

Ülkemizde enerji bakanlığınca elektrik üretim lisansı verilmiş yaklaşık 2500 HES projesi bulunmaktadır.Bu projelerin bedelleri ise Avrupa Yatırım Bankası tarafından verilmektedir ve 35 milyar dolar bir büyüklüğe sahiptir.

Emperyalistler 35 milyar doları bizim kara kaşımıza verdiğini mi düşünüyorsunuz? Elinoğlu suyumuzu elimizden almak için büyük bir hamle yapmışlardır ve büyük bir oranda da başarılı olmuşlardır.

Yani,elektrik bahane,sular şahanedir!

İşte bu ahval ve şeriat altında Giresun vadilerini sarmalına alan HES projelerine karşı bir mücadele yürütmeye çalıştık ancak çabalarımız vadilerde yaşayan hemşerilerimizde maalesef karşılık bulmadı.

5.3.2010 Tarihinde biraraya geldiğimiz Rize TEMA binasında “Derelerin Kardeşliği Platformu”’nu kurduk ve bütün dereleri kardeş ilan ettik.

Daha sonra Giresun merkez ve ilçelerinde temaslarda bulunarak HES karşıtı duyarlılık oluşturmaya çalıştık.

Amacımız,Giresun kamuoyunda HES’lerin zararlarına karşı hassasiyet oluşturmaktı.

Bu amaçla,Giresun merkezde “HESLERİN ZARARLARI” konulu paneller düzenledik,HES yapılan vadileri ziyaret ederek bölge halkına HES’lerin zararlarını ve kaygılarımızı anlattık.

Giresun vadilerinde yapılması planlanan ve yapılmakta olan yaklaşık 95 HES projesinden 20 HES projesini Ordu İdari Mahkemesine taşıyarak Yürütülmesinin durdurulması kararı çıkarttık ancak İdare mahkeme kararlarını hiçe sayarak HES projelerinin yapımını sürdürmeye devam etti ve ediyor.

İşte bu nokta da anladık ki,mahkeme kararlarını hiçe sayan hukuk tanımaz bir iktidarla karşı karşıyayız.

Öyleyse direnişten gerisi yalan.

HES karşıtı direnişin sayısız örnekleri var,Rize Andon bölgesinde ineğini satarak bedenini ortaya koyan Kazım Delal,Fırtına vadisinde vatandaş Mustafa,Keşap Karabulduk deresinde verdiği mücadeleyle HES projesini durduran Emrullah Alaşalvar herkese örnek olsun.

HES yıkımlarına karşı,derelerin/vadilerin susuz bırakılmasına karşı,suyun ticarileştirilmesine karşı vadi halkı bedenini siper ederek vadisini korumak zorunda,aksi halde sularımız elimizden gitti,gidiyor.