Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster


Emekçi Kadınlara selam olsun


Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 08 Mart 2012
Geçerli Tarih: 18 Mayıs 2024, 14:18
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=8840


8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN...


"Ve ben bir şişe şarap bir demet nergis mumlarım,
yalnızlığım en büyük sürgündeyim hadi can aç şarabını,
geç karşıma söyleşelim ellerin inadına..."
 
BABA,namusunu koruma adına yaptığı baskılarla intihara sürüklüyor kadını !
KARDEŞ,namusunu koruma adına öldürüyor kadını !
KOCA,namusunu koruma adına şiddet uyguluyor !
İşte budur ahvalimiz...
 
Aslında bir çok şey yapılıyormuş gibi gösteriliyor ancak yaşamdan kopuk kalıyor ve kadına şiddet daha fazla artıyor...
Neden acaba?...
 
30 bin vesika başvurusu varmış!...
30 bin vesika başvurusu var!
Hayat kadını sayısında artış var,30 bin vesika için başvuru varmış...

Neden acaba?...

Sofrasını bahçeye kuran kadınlar varmış!...
Neden acaba?...
 
 
 
Öküzün önde gidenleri de varmış!...
kadin_hamal
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Neden acaba?...
 
 
 
Odun taşımak kaderi gibi onunda!...
Neden acaba?...
 
 
 
İbrahim Tatlıses bile 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla ilginç bir mesaj yayınladı,
 
"Kadınlar bahçede gül evdeki melek sofrada tuz yazın güneş gibidir.
Kadınlar olmasa ne bahçenin ne evin ne sofranın ne de yazın tadı mı olur?
Dünya Kadınlar Günü’nde dünyanın tadı olan kadınların kadınlar gününü kutlarım."
 
 
 

KURMAYA TALİP OLDUĞUMUZ DÜNYADA,

YALNIZCA SÖMÜRÜYÜ DEĞİL,

HER TÜRLÜ TAHAKKÜMÜ DE ATACAĞIZ

TARİHİN ÇÖPLÜĞÜNE...

İŞ BU NEDENLE O GÜNLER,

“EKMEK VE GÜL”LE BETİMLENDİ.

“EKMEK VE GÜL”ÜN 8 MART’I

HEPİMİZE KUTLU OLSUN!
 

 
KOMŞUMUZ İRAN'LI KADINLARIN DA,8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜNÜ EN İÇTEN DİLEKLERİMİZLE KUTLARIZ...
 
 
İSTEYEN KUTLASIN

Bir yıl daha devrildi yine geldi sekiz mart,
Dertler aynı dururken neyi kutlayacağız?
Bıçak silah bir yana yumruk bile taştan sert,
Kanun zulmü korurken neyi kutlayacağız?

Senetlerle satılır masum yüzlü sabiler,
Alanlarla satanlar hangi vasfa tabiler?
Törelerin emrinde bacak kadar bebeler,
Ablasını vururken neyi kutlayacağız?

Okul hayalde kalır ne okur ne yazarlar,
Üstüne cahil görüp konuşturmaz kızarlar.
Namus diye masumun mezarını kazarlar,
Dertler arşa varırken neyi kutlayacağız?

Evlilik oyun mudur körpe çocuk ne anlar?
Yavrusuyla büyüyor dertli küçük kadınlar.
Baharla yaz görmeden kışa eren fidanlar,
Birer birer kururken neyi kutlayacağız?

Kader deyip yaşarlar evlerde üç beş kuma,
Çözümü bulamayan başını gömer kuma.
Gücün varsa değiştir artık maval okuma,
Kalbim hesap sorarken neyi kutlayacağız?

Ne evdeki iş biter ne de iş yerindeki,
Çocuk ele emanet kaygıdır derindeki.
Hele bir de ilgisiz yürekse erindeki,
Hayat bizi yorarken neyi kutlayacağız?

Perdeleyin güneşi dünya aydınlık deyin,
Varsa Hak'ka saygınız önce bedel ödeyin.
Zamana uymuyorsa küflü kalmışsa beyin,
Örümcekler sararken neyi kutlayacağız?

Yıldız TOKSÖZ
 
Kadın sorunu ve Burjuva ikiyüzlülük
 

Kadın sorunu,burjuva ikiyüzlülüğünün en bariz haliyle açığa çıktığı turnusol kağıtlarından biridir. Üniversite öğrencisi bir kadını zorla kaçırıp,tecavüz etmekten tutuklu bulunan iki kişi tahliye edildi. Dosyalarındaki deliller suçlarının sabit olduğunu gösteriyordu.Ama mahkeme salıverirken,tutukluluk sürelerini dikkate almıştı! Çünkü,İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan beklenen dosyaların gelişi uzun sürecekti,tutukluluk süreleri daha fazla uzayacaktı...vs.vs.

Hiçbir delil olmaksızın yıllarca tutuklu kalan politik tutsaklar sözkonusu olunca aynı hassasiyeti göstermeyen burjuva mahkemeler,söz konusu olan kadın ve tecavüz olunca uzun yargılamanın "hukuksuzluğu"nu hatırlamışlardı nedense!

Bu çarpıcı örnekte olduğu gibi,kadın sorunu,burjuva ikiyüzlülüğünün en bariz haliyle açığa çıktığı turnusol kağıtlarından biridir.Cinslerarası eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasından,fırsat eşitliğinin sağlanmasından bahseden burjuva sistem,bu konuda sayısız düzenleme,sayısız yasa da çıkarsa,kadına dönük özsel yaklaşım değişmediğinden,bunların hepsi kağıt üzerinde kalmaya mahkum olur.

En ileri kapitalist ülkelerde bile bu böyledir.Mesela yapılan araştırmalarda ABD'de her 15 saniyede bir kadın dayak yiyor,öldürülen kadınların yüzde 70′i sevgilileri ya da eşleri tarafından öldürülüyor.Orada da,dünyanın her yerinde de aslolarak şiddete uğrayan kadın "yargılanıyor"; "kuyruk sallamasaydı..." önyargısı dünyanın hemen her ülkesinde mevcut.

Ya da kapitalist üretimde kadının kadın olmaktan kaynaklı eşitsizlikler yaşaması...

En ileri Avrupa ülkelerinde bile kadının ücreti,aynı koşullarda çalışan erkek sınıf kardeşine göre daha düşüktür!
 
Kapitalizm kadını kitleler halinde üretime çekerken özgürleştirdiğini iddia etse de,kadına biçilmiş toplumsal rollerin gizli ya da açık sürdürülmesi onun için olmazsa olmazlardan biridir.
 
O,sosyalist sistemdeki toplumsal yararlılık,ihtiyaç,gelişim ve bunun içerisinde anlam kazanan bireysel gelişime uygun koşulların yaratıldığı üretim ilişkileri üzerinden yükselmez.
 
Tek gayesi daha fazla kar için gerekli toplumsal koşulları hazırlamaktır!
 
Kapitalizmde kadının;ev işleri,çocuk ve yaşlı bakımı,proleterya ordusuna yeni askerler yetiştirilmesi... gibi zaruri görevleri vardır!
 
Bu hizmetlerin parasız gerçekleşmesi sömürünün derinleşmesi açısından zorunludur.

Türkiye gibi ülkelerde ise kadının yaşamın her alanında yaşadığı eşitsizlik perdesizdir!

Dünya Ekonomik Forumu'nun son açıkladığı verilere göre Türkiye kadın-erkek eşitliği konusunda,134 ülke arasında 126.sırada yer alıyor.
 
Sağlık alanında 61'inci,
 
Siyasette 99'uncu,
 
Ekonomik katılım ve fırsat eşitliği konusunda 131'inci,
 
Eğitim konusunda de 109'uncu sırada.
 
Bu konuda Fas'ı,Benin'i,Suudi Arabistan'ı,Yemen'i geride bırakıyor.

Bu gerçek ortada dururken,bugünlerde kadının özgürleşmesi ve cinsler arası eşitlik sorunu aleni bir çarpıtma ile ele alınıyor.

Bir taraftan kadının eşitlik ve özgürlüğü,"türban özgürlüğü"nün payandası haline getiriliyor.
 
Bir taraftan da emeklilikten,sağlığa,emzirme ödeneklerinden,doğum iznine kadar bir dizi hak gaspı anlamına gelen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası'yla (SSGSS) kadınların hak ve özgürlükleri tamamen tırpanlanırken,TÜSİAD'ın ismindeki "adamları" sözcüğünü atacağı üzerinden bol bol hamaset yapılıyor!
 
Tayyip Erdoğan fırsatını bulduğu her yerde kadınlara "3 çocuk doğurun" çağrısı yaparken,TÜSİAD'ın isim değişikliğine gitmesi kadın sorununda dönüm noktası olarak sunuluyor.

Sermaye kavramları boşu boşuna tersyüz etmiyor.

Bizi daha fazla köleleştirirken,aynı zamanda kavramların gücünü de kullanarak alıklaştırmaya çalışıyor!
 
Fakat nereye kadar?
 
Gerçek,her gün yaşadığımız hayatın içinden haykırıyor.
 
Burjuva kadın,TÜSİAD içinde yüzde 12′lik bir orana sahipmiş!!!
 
TÜSİAD Başkanı kadınmış!!!
 
TÜSİAD ismindeki "adamları" kelimesini çıkarıyormuş!!!
 
Türban kadının fırsat eşitliğinin sembolüymüş!!!
 
Bizim gerçeğimiz,emzirme hakkımızın bile gaspedileceğidir!
 
Sağlıktan,eğitime,toplumsal yaşamın her alanındaki eşitsizliklerden,açlığımıza kadar her gün yaşadığımız hayatımızdır!!!

Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster