Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster


ORDU VE POLİS VAZİFESİNİ YAPMIYOR...


Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 26 Eylül 2011
Geçerli Tarih: 18 Mayıs 2024, 14:08
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=6164


ORDU VE POLİS VAZİFESİNİ YAPMIYOR...


12 Eylül 1980 harekatından 1 süre sonra Kenan Evren halka karşı konuşma yaparken yakalanan silah miktarının 850.000 olduğunu açıklamıştı,kimse kalkıpta o günlerde sormadı. Bu güne kadar soranda olmadı,bu ülkeye bu kadar silah nasıl girmişti ?

Girdiyse sınırlardan sorumlu ordu bunların içeriye girmesine nasıl müsaade etmişti ?

Yurt içinde imal edilmişse,polis ile jandarma teşkilatı bu kadar silah imal edilirken ve il-ilçe-kasaba-köylere kadar ulaştırılırken neredeydi ?

Diyeceğim,ülkenin güvenliği için her türlü imkana sahip olan MİT-JANDARMA-POLİS-ORDU vb.diğer istihbarat kuruluşları ne ile meşguldü ?

Aradan geçen 40 yılda PKK ve yan kuruluşları çok güçlü olan Türkiye ile nasıl başa baş mücadele edebildi de onlardan giden 40.000 kişi ile bizden giden 40.000 kişilik rakam hemen hemen aynı oluyor ?

Kısaca söylemek gerekirse Türk İstihbarat Teşkilatları çalışmıyor,bunu 5.Oslo görüşmesinden edindiğimiz küçük bir dialogla öne çıkaralım;

Afet Güneş (MiT):
Orada yerleşik bir kadro değil,geçmişi olan bir yer değil.Reşadiye o kadar gelme geçme noktası bir yer ki,ne zaman organize oldular da hemen böyle birden bire aşka gelip eylem yapacak gücü buldular.

Sabri Ok:
Bizim güçler her tarafta var,onu söyleyelim.Türkiyenin her tarafında var,Karadeniz'de de var,Toroslar'da da var.

Afet Güneş (MiT):
Biliyoruz,metropolleri de doldurdunuz.Bu arada patlayıcılarla doldurdunuz.

Sabri Ok:
Yok canım.

Afet Güneş (MiT):
Hepsini biliyoruz.

Sabri Ok:
Onlar bir tarafa,biz bu süreci ilerletelim.Önemli olan o.

Bu kısa konuşma metninden çıkan sonuç ne ?

Bence MİT çalışanının dünyadan haberi yok,Reşadiye'de şehit edilen askerlerin vurulduğu
yeri gördüm.Reşadiye'den 15 km.uzaklıkta rampa bir yer,dönemeç.
Karakola da 1 km.uzaklıkta,hava o gün kapalı ve sağnak yağışlı imiş.
Belediye Başkanına ''Askerlerin alış veriş yaptığı bir esnafın PKK'li olduğunu,onların dönüş saatini haber vermiş olabileceğini ifade ettim.'' kentte 1 esnafın böyle olduğunu söyledi,1 yardım için oraya 30 dakikadan önce kimse ulaşamaz.PKK'nin vurucu timi işi bitirip,çekip gitmiş.

Bizim güçler her tarafta var diyen PKK'lıya gelince,doğru söylemiş.

Yıllardır,Ermeniler'in desteği ile bir çok yere silah-patlayıcı vb.gibi vurucu aletleri Van ve Diyarbakır'dan kalkan yolcu otobüsleri ile bile taşıyorlar.

Bunu gazeteleri dikkatli bir şekilde okuyan sıradan bir vatandaş bile tesbit edebilir,PKK güneydoğu'da devlet kurmaktan ziyade Türkiye'yi paramparça etmek istiyor.

Arkasında artık Ermenistan-Fransa-Rusya-ABD-İsrail-Yunanistan-İngiltere vb.ülkeler
olduğunu bilmeyen yok,kısacası istihbarat teşkilatları içeride sandalye başında oturmaktan kalkmalıdır.

Batılı ülke emniyet teşkilatları gibi sokakta vazife yapmalıdırlar,yoksa MİT mensubunun
''Metropolleri patlayıcılarla doldurdunuz...'' dediği gibi PKK onları patlatmaya başlarsa o zaman aldığınız maaşı ve içinde bulunduğunuz rahatı hak etmiyorsunuz demektir.

Bu arada özellikle İsrail tarafından Emniyet Genel Müdürlüğü'ne dağıtılan suikast silahı uzi'nin bir çoğunun kimin elinde olduğu bilinmiyormuş,bu nasıl oluyor da bilinmiyor ?

Doğrusu ben çok merak ediyorum,en küçük 1 kayışı bile imza karşılığı verip arşivleyen
devlet.Elinde bulunana avantaj sağlayacak ve suç işlemesini kolaylaştıracak polise bu silahları gelişigüzel dağıtabilir mi ?

İsrail geçtiğimiz günlerde İsrail'li yerleşimcilere (Yani halka)kendilerini korumaları için silah dağıttı,Filistin Devleti'nin kuruluşu aşamasında olay çıkarsa kendilerini korumaları için. ABD'de bir müddet önce İstanbul'da bulunan azınlık mensuplarına (Yahudi-Ermeni ve Rumlara)silah eğitimi verdiğini beyan etti,kime verildiği bilinmeyen uzi'ler polis eli ile bu Yahudi-Ermeni-Rumlara ulaştı ise ne yapacağız ?

Ben artık ''Milliyetçi'' geçinen polislere de inanmıyorum,siz inanıyor musunuz ?

40 yıldır anarşiyi bitiremeyip,Silivri'ye kapatılanlara da acımıyorum.Çünkü 40 yıldır,vurulan-soyulan-rahatsız edilen-işkence edilen-haksızlığa uğrayan vb.acıları yaşayan halk için de hiç bir şey yapmadıklarını biliyorum ve düşünüyorum,zaten yalnız kalmalarının sebebi de budur.

Dibinde ki PKK'nin ne yaptığını öğrenmek için km.lerce ötede ki 1 devletten (ABD'den) yardım aldığını söyleyen bir Genel Kurmay Başkanı ve istihbarat teşkilatı için ''Çok iyi
çalışıyor.'' diyebilir misiniz ?

Hele alınan her istihbarat,Türkiye'nin aleyhine gelişiyorsa.

Demek ki yanlış istihbarat alıyorsunuz,demek ki içinizde PKK'ya çalışanlar var.

Yoksa 40 yıldır bu kadar maddi ve manevi zarar olur mu ?

Bazı anlar kendinizi bile koruyamıyorsunuz,ülkeyi nasıl koruyacaksınız ?

Uzun lafın kısası;

PKK ülkeyi parçalamaya muvaffak olursa ''Bir çakıl taşı vermemek üzerine'' yemin eden ordu ve polis teşkilatı bundan sorumludur.


Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster