Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster


HES DAVASI SAVUNMASI


Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 07 Eylül 2011
Geçerli Tarih: 18 Mayıs 2024, 16:37
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=5845


En büyük eşitsizlik, eşit olmayanlara eşit davranmaktır.

 

Yurttaş direnişi... Yasal mevzuat

 

Dereleri,toprağı,havayı,suyu korumak isteyen yurttaşların evrensel ve anayasal direniş haklarının temelinde düşüncenin açıklanması ve yayılması hakkı,şiddet içermeyen pasif direniş ve protesto hakkı, dilekçe hakkı ve yaşam hakkı vardır.

 

Demokrasinin temelinde insana saygı ve hukukun üstünlüğü yatar.Demokrasi,ifade hürriyetinin,toplumun her kesimine karşı hoşgörünün ve herkes için fırsat eşitliğinin en iyi güvencesidir.

 

Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.

 

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 19.maddesi, Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’nin 19.maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10.maddesi ile uluslararası düzeyde ve Anayasamızın 25 ve 26.maddeleri ile de ulusal düzeyde koruma altında olan düşünce ve düşündüklerini ifade etme ve yayma hakkı; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Handyside kararında işaret ettiği gibi, sadece ‘hoşa giden’ düşünceler için değil ‘Devleti veya toplumun herhangi bir kesimini inciten, şoke eden ya da rahatsız eden’ görüşler için de geçerlidir.

 

Diğer taraftan ifade özgürlüğünün işlevlerinden birisi ‘tartışmaya yol açması’ olup ‘konuşmanın huzursuzluğa yol açması ve hatta insanları kızdırması’ bu işlevin doğal sonucu ve hatta gereğidir. Amerikan Yüksek Mahkemesi’ne göre ‘Konuşma hemen her zaman provakatif ve meydan okuyucudur. O önyargılara ve daha önce oluşmuş kanaatlara saldırabilir ve düşünceyi kabul ettirmek için alışılmadık önemli etkiler doğurabilir. Bu nedenle ve sınırsız olmamakla birlikte, ifade özgürlüğü sadece kamusal rahatsızlığın, kızgınlığın ve huzursuzluğun ötesinde ciddi ve somut bir zararın varolduğunun açık ve mevcut tehlikesi gösterilmedikçe, sansür edilemez ve cezalandırılamaz.

 

Ben bir basın mensubuyum.

 

İddia edildiği gibi,asla suç işleme kastım olmamıştır.

 

Asla, doğrudan H.İbrahim Şengün için hakaret nitelikli sözler sarfetmedim.

 

Basın ve ifade özgürlüğü kapsamında,

 

Anayasanın ifade özgürlüğünü düzenleyen 25.maddesi ve 26.maddesine,

 

Yurttaş olarak çevresel haklarımızı koruma hak ve özgürlüğümüzü düzenleyen 56.maddesine,

 

Anayasanın 90/son maddesine,

 

Çevre Kanununun 3.maddesine,

 

TCK sınırları içerisinde,

 

Tüm yasal mevzuatlarımızla birlikte,

 

Evrensel İnsan Hakları BEYANNAMESİ 19.maddesine,

 

AİHM sözleşmesinin 10.maddesine,

 

AİHM yerleşik kararlarına uygun şekilde,

 

Yaşadığımız çevrenin tahribatını,kimlerin,nasıl,hangi yöntemlerle tahrip ettiklerinin manzarasını ortaya koymak için,

 

Çanakçı ve çevresinde maruz kaldığımız hukuk dışı yolların teşhirini sağlamaya çalıştım.

 

Ben asla hiç kimseye hakaret suçu işlemedim.

 

Üstüme atılı suçu reddediyorum,

 

Derhal beraatimi talep ediyorum.

Saygılarımla.


Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster