Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster


Zihinsel etkinlikler


Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 06 Mayıs 2020
Geçerli Tarih: 19 Nisan 2024, 19:21
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=26898


İnsan davranışlarını yönlendiren en önemli etkenlerin başında akıl gelir. Akıl, gerçeği yalandan, iyiyi kötüden, faydalıyı zararlıdan ayırt etme kabiliyetidir. Ayrıca akıl, zihinsel etkinlikleri düzenleyen, yön veren ve çeşitli verilerin sentezine ulaşan bir güçtür.  "Zihinsel etkinlikler"dendiği zaman ise, akla gelen, belleğe  kayıtlı ne varsa, ortaya çıkması, bir olayı, bir durumu hatırlamak ve anlama, tam olarak kavrama bilincidir. İnsanoğlunun yaşam süreci içinde karşılaştığı olaylara cevap olarak üreteceği davranışlara ise hammadde sağlayan bilgi ve birikimdir. Bilgi ise çoğu kez davranışları düzenler ve şekillendirir. Dolayısıyla bilginin kaynakları ve o bilgileri sunuş biçimleri,doğrudan doğruya davranış kalıplarını da etkiler ve insan davranışlarına yön verir. 

İçinde bulunduğumuz bu zaman diliminde, teknolojideki baş döndürücü ilerleme ve kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması,  bilginin belki de gelmiş geçmiş en büyük silah olarak kullanılması önümüze bazı olumsuzları da koymuyor değil. Mesela bilgi yoluyla zihin ve davranış kontrolü, her birimizi bireysel olarak ilgilendirdiği için toplum içinde sanıldığından çok daha büyük bir öneme sahiptir. Her insanın görüş ve düşünüş biçimi farklıdır. Olaylara bakışı, olayları anlama, kavrama, sorma ve sorgulama yöntemleri de farklıdır. Fakat bireyin bilinçlenmesi, hiç bir  şeyden korkmadan sorması ve sorgulaması, bireyin yani dolayısıyla, otoplumun ne kadar güçlü bireylere sahip olduğu anlamına gelir. 

Bütün bunların olması için de, aklı kullanmak gerekir. Yani demem o ki, aklını kullanmayan, kullanmayı bırakan veya başkalarının aklıyla hareket eden toplum bireyleri, bir zaman sonra, zihinlerini de yitirmiş olacaklardır. Aklını kullanan ve zihin kontrolünü de elden bırakmayan bireyler,her yönden güçlüdürler. Yeter ki akıl ve zihinsel kontrolleri kendi ellerinde olsun, yada önüne engeller konulmasın set çekilmesin. 

Akıl ve zihinsel kontrol mekanizmasının önündeki en büyük engellerin başında ise, her şeyden kuşku duyarak endişeye kapılmak, duygu ve düşüncesini açıklamaktan korkmak, çekinmek, ötekileştirme kaygısı ile yaşamaya adeta mahkum hale gelmek gibi bir çok olumsuzluklar gelir.Her insanın yaşayış şekli, görüş ve düşünüş biçimi, tipi, rengi, boyu posu, giyimi kuşamı farklı ve çeşitlidir. Eğer insanların bu farklılıkları dillendirilip yaşayış ve davranışları sorgulanır hale gelirse, insanların, akıl sağlıkları yerinde, zihinsel kontrol mekanizması elinde olabilir mi? 

Her şeye rağmen, akıl ve zihin kontrolünü elinde bulunduran insanlar var. Bu insanlar, bilimde, fende, teknikte ve sağlıkta, işinin ehli ve başarılı insanlar olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Ama ne yazık ki, bu insanları çekemeyen, başarılı çalışmalarını kıskanan veya kıskançlıklarından olsa gerek, kötüleyen insanlar da yok değil. Kötülemek yetmiyormuş gibi, bir de onları dinsizlikle, imansızlıkla maalesef suçlayanlar da olmuyor değil.  

Ama her şeye rağmen onlar işlerini yapmaya devam ederler. Bugün, sağlık personellerinin, canla başla hastanelerde, sağlık ocaklarında veya aile hekimliklerinde canla başla nasıl çalıştıklarını, korona denen bu illetten insanları korumaya ve hastaları tedavi etmeye uğraştıklarını, görsel ve yazılı basından görüyor ve alkışlıyoruz. Ayrıca işinin ehli olan, üretken, topluma faydalı olan, nerede olursa olsun, ne iş yaparsa yapsın,hangi makam ve mevkide bulunursa bulunsun, kimseyi ayırmayan, kimseyi kötüleyip ötekileştirmeyen, sevgi ve saygıyı kalbinden eksik etmeyen bütün başarılı insanları da alkışlamak gerekir. 

Fakat yapılan işlerin görülebilmesi, doğru bilgilerin topluma anlatılması, o ülke de, halkın haber alma özgürlüğünün olması ile mümkün olur. Haberlerin yansız ve tarafsız olması, doğruları ve yanlışları kimseden korkmadan ve çekinmeden insanların bilgisine sunması, ne yapılıp ne yapılmıyor, kim nasıl yapıyor veya yapamıyor diye herkesin görmesi ve bilgi sahibi olması da, akıl ve zihin sağlığı açısından çok önemlidir. 

Zihnimizi; eğer her şeyimizi boş bir kutu içinde kaydeden bir kayıt cihazı olarak görürsek, bu kayıt cihazındaki bilgi ve belgelerin, yalansız, yanlışsız, eksik ve hatasız olmamasına da özen gösterilmesi gerekir. Dünya üzerinde hayatımızı kolaylaştıran ve insanca bir hayat sürmemizi sağlayan ve hepimizi iyi niyetle kandıran bir hayatta kalma donanımı vardır. Nedir bu donanımlar diye bakılacak olursa, önce sağlıklı ortamın olması, herkesin kendisini emniyet ve güven içinde hissetmesi, hak, hukuk ve adaletin her şeyin üstünde olması, herkesin aşının işinin olması, sığınacak ve barınacak bir yerinin olması gibi...

Öte yandan, zihnimizin bize oynadığı bazı oyunlar da vardır ve biz bu oyunların farkında bile olamadan hayatımızı sürdürürüz. Bu oyunların en belirgin olanı da, iyimserlik hissi vermesidir. Her şeye iyi tarafından bakmaya çalışır, her şeyi ve her olayı hayra yormaya, başlarız, her söyleneni doğru kabul ederiz... Ama aklımız hemen devreye girdiğinde de günümüzün modern dünyasında bu kadar karmakarışık bir hayatı basit düzeyde, yaşamak hiç de öğle kolay olmadığı gerçeği ile de yüz yüze gelmekten kaçamayız.

Fakat aklını kullanmayan, zihin bulanıklığı yaşayan, sorma ve sorgulamayı terk eden, bunları da neredeyse kendine bir yaşam tarzı seçen insanlar, derin ve basitlik ilkesi içinde ne kadar rahat ve ne kadar huzurlu bir hayat yaşadıkları görülür ve hissedilir hale gelmiştir. 
Bunlara bakarak kendimizi bir karamsarlık içine sokmaya da gerek yoktur. Her şeye rağmen yine de zihnimizin kontrolü, tam olarak olmasa da belli oranda elimizde olmalı. Akıl sağlığımızı koruyarak ve zihinsel gücümüze güvenerek bütün olumsuzlukların üstesinden gelebiliriz. Zihnimizi derin basitlik ilkesine ne kadar alıştırırsak o kadar rahat , kolay ve o kadar çeşitliliğe açık bir hayat yaşayabiliriz diye de kendimizi kandırmaya gerek yoktur. 
 

Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster