Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster


Kutsal davanız bu mudur?


Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 20 Nisan 2020
Geçerli Tarih: 27 Nisan 2024, 03:49
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=26896


Kutsal davanız bu mudur?

Bir kızım ve bir oğlum var, Allaha şükürler olsun, Allah eksikliğini göstermesin.

Kızımı başkaları gibi ‘Kocaya veririm gider’, ‘Niye okutayım ki?’ demedim, bin bir zorluklarla okuttum ve matematik öğretmeni yaptım.

Rahmetli annem gelin Nazmiye’nin en büyük isteği öğretmen olmaktı.

1950’li yıllarda Görele’nin merkez köylerinden Derekuşçulu Köyü yukarı mahallesinde bir tane ilkokul yapılmıştı. O zamanlarda Çanakçı’dan, Çiftlik köyünden ve çevre köylerden okumak için dönemin öğrencileri bu okula gelirlerdi. Annemde bu okulda öğrenciymiş, öğretmeni öğrenci andını hep anneme okuturmuş, annem bu nedenle çok heyecan duyarmış ve öğrenci andını ezbere bilir, hiç sektirmeden okurdu ancak üçüncü sınıfta dedem Mehmet çavuş annemi bir daha okula göndermemiş. Annem çeşmeden su alırken öğretmeni görünce alıp okula götürüyor ancak dedem ertesi günü bir daha göndermiyormuş. Bir süre sonrada babamla evlenip çoluk çocuğa karışmış ve öylece eğitim hayatından kopmuş.

Yıllar sonra sevgili annem okul arkadaşlarını gördüğünde hep hayıflanırdı ve ‘Okusaydım bende böyle öğretmen olacaktım’ diye özlemini dile getirirdi.

İşte bu nedenlerle kızımı annemin hatırasına öğretmen olması için çok teşvik ettim, kızım mühendis olmayı çok istiyordu ama inanın üniversite girişi sırasında matematik tercihini ben yaptım ve matematik öğretmeni oldu.

Kızım öğretmen oldu ama Akp iktidarı boyunca ataması yapılmadı ve haliyle şu özel okul denilen ticarethanelerde inanın sigortası bile ödenmeden öğretmenlik yapmak zorunda kalıyor.

Sizin kutsal davanız bu mudur?

Oğlum üniversiteyi bitirdi ve lisans eğitimi için Bilkent üniversitesinin imtihanına girdi. İmtihan sonucunda 4 öğrenci alınacaktı ve oğlum ilk dörde girmeyi başardı ama mülakatta elendi.

Henüz 22 yaşında olmasına rağmen 5 tane yabancı dil bilen, konusuna hakim, akıl ve bilimi rehber alan, her gece kitap okurken uyuyan sevgili oğlumu ne hakla eliyorsunuz?

Bizim bildiğimiz, birinci gelen bir öğrenciye usulen ‘Nerelisin?’, ‘Kaç kardeşsiniz?’ felan diye sorulur, ‘Kirpinin üstünde kaç tane diken var?’ diye soru soranların kirpinin dikenleri münasip yerlerine girsin!

Sizin kutsal davanız bu mudur?

Cumhurbaşkanı Erdoğan,’Ya bitaraf olursunuz veya bertaraf olursunuz’ demişti.

Bu ülkeyi temsil eden birisinin böyle konuşması haksızlıktır ve dahası alenen suçtur.

Ben 25 sene bu ülkeye, kamuya hizmet ettim, SSK’ya 8 bin işgünü prim ödedim, 17 ağustos Gölcük depreminde Gölcük Kriz merkezi sorumlusu olarak depremzedelere 7/24 hizmet ettim, Gölcük’te bir çok tesisin yapılmasına ön ayak oldum, sendikacılık yaptım, çevre aktivistiyim, kimseyi aldatmadım, dolandırmadım, hazine arazisine çökmedim, babamdan kalan mirası kardeşlerimden kıskanmadım, elimizden geldiğince adilane bir şekilde paylaştık, belediyeden taksi plakası alıp rant elde etmedim, belediye dükkanına çöküp kira vermeden oturmadım, Görele’ye birçok hizmetlerim oldu, kendi gelir gurubumda vergimi ödedim ve bütün bu nedenlerle her zaman gurur duyuyorum, alnım açık geziyorum. Bütün bu nedenlerle benim vergilerimi alarak, hiç kimsenin bana ve çocuğuma haksızlık yapma hakkı olamaz.

Ben çocuklarımı tarikatlerin kucağına atmadım, onlara kitap okuma alışkanlığı edindirdim ve benim çocuklarımın en büyük hobisi kitap okumaktır. Bu nedenle de kendilerine hep akıl ve bilimi rehber edinmişlerdir.

Kızımın, imam olması imkanı olmadığı halde imam-hatipe verip, iki rekat namaz kılınca cennete gideceğini düşünerek boş bir hayale kapılmasına müsaade edemezdim elbette!

Öğretmenlik gibi kutsal ve saygın bir meslek sahibi olmasını istememiz suç mu oldu?

İşe girebilmek için Akp örgütlerine üye olmayı asla kabul edemeyiz. Bu ülkeyi yönetenlerin bütün yurttaşlara eşit bir şekilde davranması başlıca görevleri arasındadır. Aksini yapanlar ise alenen suç işlemiş olurlar.

Biz Türk'üz, vatanseveriz, ülkemizi ve insanlarımızı çok severiz. Direkt olarak Allaha bağlıyız, Allahtan başkasının önünde asla eğilmeyiz, eğilirsekte saygıdan, hürmetten eğiliriz.

Belki bugün mecliste vekil sayınız çok olabilir, yasaları istediğiniz gibi eğip bükebilirsiniz ama yaptığınız böylesi yanlışlar asla hukuki değildir ve olamaz.

Sizin kutsal davanız bu mudur?

Anlaşılan odur ki, Akp iktidarı liyakata değil, önünde sorgusuz sualsiz eğilecek biatçılara ön veriyor. Hiç tasvip etmediğim halde, böylesi koşullarda oğluma yüreğim sızlayarak, ‘Yurtdışındaki üviversitelere müracaat et oğlum, sen bu ülkede değer bulamayacaksın, burdan git oğlum’ demek zorunda bırakıldım.

Oğlum Avrupa’da bir üniversitede okuyup ilerde kariyer yapınca, ‘Ülkene dön’ diye kampanya yaparsınız!

Ne tuhaf bir şeysiniz böyle?

Sizin kutsal davanız bu mudur?


Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster