Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 27 Haziran 2016
Geçerli Tarih: 06 Mayıs 2024, 13:34
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=23266
ŞİİR NEDİR?
Sevgili dostlar,
Şiir yazıp, şiiri
konuşmak, şiirce düşünüp hayata şiir penceresinden bakmak, belki pek çoğumuzun
hayalidir. Şiir öncelikle duygudur. Duyguların birikimi ve dökülüşüdür. Ama her
yazdığımız şiir midir? Şiir nedir? Yazdıklarımızın hangisi şiir hangisi duygu dökülüşüdür?
Duygulardan dökülenlere şiir diyebilmemiz için dil, estetik ve biçim yönünden
nasıl bakmalıyız?
Hece nedir, Aruz
nedir, Serbest nedir? Bunların hepsi, eşsiz Türkçemizle şiirde güzel söyleyişe ulaşabilmekte kullandığımız birer formdur. İşte bunların ne demek olduğunu tam olarak bilmeden saf şiire
yaklaşamayız; yazdığımız şiirlerle güzel Türkçemize haksızlık etmiş oluruz.
Kimse alınmasın ama, şiiri sadece duyguların ifadesi olarak görmek ve “Efendim,
ben söyledim
oldu”
demek, büyük bir gaflettir.
Şair şiirini hem bilgiyle hem de kültürle beslemek zorundadır. Dil, estetik ve
biçim konusunda birtakım kaygıları olmayan şaire- eskilerin deyimiyle- müteşair
denilir. Şairlik ve şiir yazmak zor bir iştir; çünkü orada kullanılan,
yüzyıllardır işlenmiş öz dilimiz güzel Türkçemizdir. Türkçeyi kötü kullanmaya,
onu köreltmeye ve gerçek şiirden uzaklaştırmaya, ne şair ne de herhangi bir
Türk vatandaşının hakkı vardır. Şiir yazan ve şiirle uğraşan herkes, şiir
geleneğimizi- baştan sona kadar- bütün örnekleriyle ve incelikleriyle bilmek
zorundadır. Bu söylediklerimden mahrum olanlar zaman içersinde bir buz gibi
eriyip yok olacaklar ve isimlerini bir sonraki çağa taşıyamayacaklardır.” Diyen sayın Mehmet Nuri Parmaksız hocam dan
edindiğim
bilgiler ışığında
şunları
da paylaşmak istiyorum.
Divan edebiyatının
başladığı döneme kadar şairlerimiz tarafından kullanılan hece tarzı, 11.
Asırdan sonra da halk şairlerimiz tarafından kullanılmıştır. Eskilerin “ parmak
hesabı”
dediği
hece formunda esas, amiyane tabirle, mısralardaki hece sayıların eşitliğine
dayanır. Geleneğimiz içerisinde 16 heceyi aşan kalıplara rastlanmaz. Hece
tarzında ritim, durak ( durgu) denilen aralıklarla sağlanmaya çalışılır. Bu
yüzden, daha çok kullanılan 7, 8, 10, 11 ( en çok kullanılan hece kalıbıdır),
12 ve 14`lü kalıplar; çoğunlukla 4+3, 4+4(5+3), 5+5, 6+5(4+4+3), 6+6(4+4+4) ve
7+7 şeklinde duraklanarak kullanılmıştır. Dönem dönem duraksız heceli şiir
yazanlar olmuşsa da, duraklı söyleyişteki güzelliği kanımca pek yakalayamamışlardır.
Kimileri, şiiri ve
söyleyişi, durak veya aruzdaki gibi bir takım kalıplar içine sokmayı kabul
etmemiş olsa da, duraksız dedikleri şiirler içinde bile, derinlemesine bakarsak
belli yerlerde (adına durak denmese de) bazı disiplinlerin kullanıldığını
görebiliriz. Şiirdeki durak veya kalıp, seslerin belli bir ritim ve melodi
içinde bize ulaşmasını sağlar. Bir birlik içinde duyduğumuz bu seslerde, bir de
mana güzelliği varsa, işte o mısra ya da dörtlükte şiiriyet sağlanmış demektir.
Şekil kurgusu iyi olmayan şiirler, ne anlatırlarsa anlatsınlar, tam olarak
başarılı sayılmazlar. Serbest şiir dikkatlice incelenirse şiirde iç kafiyelerin
olduğu ve nefes durağı diye düşünülen durakların bulunduğu görülür. Anlatımda
bir ahenk, akıcılık ve bütünlük göze çarpar.
Bu bilgileri edinmeden
önce yazdıklarımın şiir olmadığını fark ettiğim için buradan sizlerle paylaşmak
istedim. Eğer şimdi yazdıklarıma şiir diyebiliyorsak işte bu bilgiler ışığında
yazmaya çalışıyor olmamdandır.
Bol şiirli zamanlar
diliyorum.
Kaleminiz güçlü,
ilhamınız bol olsun.
Yazan : Şerife Çınar - Şair