Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 11 Haziran 2016
Geçerli Tarih: 27 Nisan 2024, 14:02
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=23185
Bizi Nasıl Aldattılar?
Kenya Kurucu Devlet
Başkanı Jomo Kenyetta: Bizi "İncil" İle Aldattılar
Jomo Kenyatta,
Kenya'nın kurucu devlet başkanıdır. Kenya'nın ilk başbakanı ve
cumhurbaşkanıdır. O, Doğu Afrika'nın en ünlü kabilesi olan Kikuyu kabilesine
mensuptu. Doğumda konulan adı, Kamua Ngengi'ydi. Öksüz kaldığı için amcası ve
büyükbabası tarafından büyütüldü. İskoç misyonerler tarafında himaye altına
alındı ve Hıristiyanlaştırılarak John Peter adı verildi. Çocukluğu, bu
misyonerlerin yanında geçti. Din eğitimi aldı. Adını Johnstone Kamau olarak
değiştirdi. Nairobi Su İşleri'ne memur oldu. Kikuyu Merkez Birliği'ne katıldı.
Birliğin Genel Sekreteri oldu. Birlik tarafından Kenyalıların haklarını
savunması için Londra'ya gönderildi. Londra'da üniversite eğitimine başladı.
Antropolog Milanovaski'nin öğrencisi oldu. Kikuyu Kabilesi'nin tarihini konu
alan "Kenya Dağı'na Bakarken (Facing Mount Kenya)" adlı eseri yazdı.
Rusya'ya geçip Moskova Üniversitesi'nde antropoloji okudu. Manchaster'de
toplanan Pan-Afrika Kongresi'ni yönetti. 1944'te kurulan Kenya Afrika
Birliği'ne geçti. Örgütün gelişmesini sağladı. Afrikalı öğrencilerin eğitimi
için kurulmuş olan Bağımsız okullar Birliği'nin çalışmalarını destekledi.
1952'de Afrika'da beyazlara karşı Mau Mauların yürüttüğü ulusçu nitelikteki
ayaklanmanın sorumlusu olarak İngilizler tarafından tutuklandı. Yargılanıp yedi
yıl hapis ve bir yıl sürgün cezası verildi. 1963'te; cezaevindeyken Kenya
Ulusal Bağımsızlık Eylemi zafere ulaştı ve ülkede sömürge yönetimi sona erdi;
Kenya Cumhuriyeti kuruldu. Cezaevinden salıverildi ve önce Başbakanlık'a sonra
da Kenya Devlet Başkanlığı'na getirildi.Kenyatta, 1978 yılında hayata gözlerini
yumdu.[1][2]
Kenya, 1498'de
Portekizli kaşif Vasco da Gama tarafından keşfedilmiş; daha sonra bölgeye gelen
Araplar ve Portekizliler arasında 200 yıl süren iktidar mücadelesine son
noktayı 19. yüzyılda gücü ele geçiren İngiltere koymuştur. 1585'de Osmanlı,
donanmasıyla Mombasa kıyılarına ulaşsa da Portekizliler tarafından yakıldı.
1895'te İngiltere tarafından ülkeye British East Africa adı verildi. 1902'de
Victoria gölünün sınır kabul edildiği hatla Uganda ayrı bir yönetim altına
alınmış ve Kenya bugün bildiğimiz sınırlarına sahip oldu. 1914'te Birinci Dünya
Savaşı sırasında yaşanan kanlı çatışmalarda 200 bin Afrikalı, yani ülkenin
dörtte biri İngiliz ordusu tarafından öldürüldü. 1944'te Kenyalı Afrika Birliği
(KAU) adlı bağımsızlık örgütü kuruldu ve 1947'de başına Jomo Kenyatta'nın
geçmesiyle bağımsızlık faaliyetleri hızlandı. 1952'de diğer bir bağımsızlık
hareketi olan Mau Mau grubu, beyaz yerleşimcilere saldırılara başladı. Kenya
Bağımsızlık Ordusu'na dönüşen bu hareketlerin başı kabul edilen Jomo Kenyatta
tutuklandı. Ardından başa geçen Dedan Kimanthi'nin de tutuklanmasıyla, örgüt
İngiliz politikasını benimseyerek Afrikalıları öldürmeye başladı. 1956'ya
gelindiğinde çatışmalar 12.000 Afrikalı ve sadece 30 Avrupalının ölümüyle
sonuçlandı. 100.000 Afrikalı ise hapsedildi.
İngilizler,
Kenyalıları ilk olarak köle olarak evlerinde çalıştırmaya başladıklarında,
şehir dışından kilometrelerce yolu yalınayak yürümelerini şart koşmuşlardı.
1963'e kadar Nairobi'ye ayakkabı ile girmek yasaktı. Fakat evlerde
uyguladıkları politika, İngilizlerin adil olduğu inancının yerleşmesine sebep
olmuştu. Örneğin bir Kenyalı, köle olarak bulunduğu evde bir bardak kırdığında
'sahip' gelip, kara kaplı 'hukuk' kitabını çıkarır ve "Bu yaptığının
cezası 180 kırbaç, ama ben sana indirim yapıyorum 130 kırbaç" derdi. Köle
de sahibi ona merhametli olduğu için saygı duyardı
İngilizler,
Kenyalıları genetik olarak yetersiz ve yönetim kabiliyetinden yoksun
olduklarına inandırmış ve bunu 'bilimsel' olarak benimsetmiştir. Jomo
Kenyatta'nın ünlü sözleri tüm bu süreci özetler niteliktedir: [3]
«Avrupalılar
geldiklerinde onların elinde İncil, bizim elimizde ise topraklarımız vardı.
Bize gözlerimizi kapatıp dua etmeyi öğrettiler. Gözlerimizi açtığımızda baktık
ki İncil bizim elimizdeydi. Topraklarımız ise beyazların olmuştu.» (Kenya
Kurucu Devlet Başkanı Jomo Kenyatta) [1]
Malcolm X: Bizi
"İsa" İle Aldattılar
Zulüm, yalan ve kan
üzerine kurulan batı medeniyetinin sömürüsüne mâruz kalan zenciler, nasıl
kandırıldı ve Hıristiyanlaştırıldı? Menfaatleri uğruna her yola başvurmaktan
çekinmeyen batılılar, bu yolda dinlerini ve peygamberlerini nasıl âlet etti?
Malcolm X'ten dinleyelim
...... Hırsızlığın,
sarhoşun, tecâvüzün ve zînânın bulunmadığı, yüksek ahlâkın geçerli bulunduğu
bir medeniyetten koparılıp getirilen halkımız, karşılarında yeryüzünün en düşük
ahlâklı ülkesini buldular. Fâhişeler, câniler ve diğer suçlular tarafından yurt
edinilip onlar tarafından yönetilen bu ülkede, kendi tabiatlerine uygun bir
toplum meydana getirmeye çalışan halkımız, sonunda tahammül edemeyip isyan
etti. Boğazımıza taktıkları zincirlerle bizi buraya getirenler ise, her
seferinde hikâyeye başvurdular. Spears'ın "Köle Ticareti" adlı
kitabında bütün bunlar anlatılıyor. Burada belirtildiğine göre köle ticâretine
ilk başlayanlardan biri, John Hawkings adlı bir İngiliz'di. Ve onun gemisinin
ismi de "İsa" idi. Yani bizi buraya getirmek, (köleleştirmek,) ve
burada tutmak için "İsa" kullanıldı.
...... Halkımız,
buraya getirildiğinde; uğradıkları zulüm ve işkencelere isyan edip geri dönmek istemiş
ve kendilerini getiren gemiyi gözlemeye başlamışlardı. Kölelerin bu yüzden sık
sık söyledikleri eski bir ilâhîleri vardı: "İsa'ya doğru koşalım,
yurdumuza doğru koşalım." Bu ilâhideki İsa, Afrika kıtasından kölelerin
getirildiği geminin adıydı. Eski köleler, bu gemiye tekrar binip Afrika'daki
yurtlarına yeniden dönebilmenin hayâlini
kurmaktaydılar. Fakat bugün beyni yıkanmış bazı zavallı zenciler veya
gerçek köleler, kilise sıralarına oturup hâlâ; "İsa'ya koşalım."
ilâhisini söylemekteler. Bu ilâhiyi dilinden düşürmeyen zencileri şimdi alıp
Afrika'ya götürmeye kalksanız, korkudan ölüp ölüp dirilirler. Bu da zihinlerin
nasıl bozulup karmakarışık hâle getirildiğini çok iyi göstermektedir.[4]
Ve Bizi Birbirimize
Kırdırtarak Aldattılar
Aşağıdaki satırlar,
Çanakkale'yi destanlaştıran gâzilerimizden Mülâzım Ahmet Halit Üngör'ün bir
hâtırâsı olup İngiliz ve Fransız gibi İslam düşmanlarının Müslümanları nasıl
aldattığına dair acı bir vesikadır. Yazı ve belgeler, Mülâzım Ahmet Halit
Üngör'ün oğlu Ethem Rûhi Üngör tarafından gönderilmiştir.
«Çanakkale'de
savaşıyorduk. Siperlerde bulunduğumuz sıralarda düşman tarafından bir askerin
sıçrayarak bize doğru yaklaşmakta olduğunu gördük. Korkusuz bir delikanlı idi
bu... Bizim erattan (erlerden) onu görenler, arka arkaya ateş ediyor, fakat bu
askerin bize yaklaşmasına engel olamıyordu. Düşmanımız, anlaşılan bize
sokularak el bombası atacaktı. Hemen silâhımı doğrultarak nişan aldım ve ateş
ettim. Vurularak yere düştü ve bir müddet çırpındıktan sonra hareketsiz kaldı. Sürünerek
yanına gittiğimde ölmüş olduğunu gördüm. Fransız üniformalı, zenci bir askerdi
bu. Üzerini yokladım... İç cebinde bir şişlik vardı. Elimi üniformasından içeri
sokarak onu aldığımda, donakaldım. O değil de ben vurulmuştum sanki. Elimde
tuttuğum şey, sözde düşmanım(!) olan o zencinin kanlarıyla ıslanmış bir Kurân-ı
Kerîm'di. Ah o sömürgeci İngilizler, âh o Fransızlar......»
Evet, tüylerinizin
ürpererek okuduğunuz bu hâdise, Çanakkale gâzilerinden Mülâzım Ahmet Halit
Üngör'ün 15 Nisan 1915 tarihli bir hâtırâsıdır ve İslam düşmanlarının gerçek
yüzlerini ortaya koyan acı bir vesikâdır.
Evet, âh o İngilizler
ve âh o Fransızlar... Önce başka ülkelerde yaşayan Müslümanları birbirine
kırdırdılar. Sonra da aynı sınırlar içinde yaşayan ve asırlar boyunca Allah ve
Peygamber aşkıyla İslam'a bayraktarlık yapmış olanları Türk-Kürt, Alevî-Sünnî
gibi ayırımlar sonucunda akan her damla Müslüman kanı, o vampir yarasaları
biraz daha mutlu etti.
Artık İslam
ülkelerinde dökülen kanlar, göllere dönüşmüştür ve o meş'um yaratıklar,
İnşaAllah, yarattıkları bu kan gölünde kendileri boğulacaktır. Çünkü zulüm,
fazla uzun sürmez! [5]
Kaynaklar
[1]
tr.wikipedia.org/wiki/Jomo_Kenyatta
[2] www.biyografi.net/kisiayrinti.asp?kisiid=1864
[3]
www.geziyorumlari.com/index.php?option=com_content&task=view&id=554&Itemid=170
[4] Malcolm X, "Bizi İsa İle
Aldattılar", Zafer Dergisi, Gerçeğe Doğru Serisi, c.2, f.15, s. 28.
[5] "Bizi Böyle Kandırdılar", Zafer
Dergisi, Gerçeğe Doğru Serisi, c.2, f.16, s. 18-19.