Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 10 Haziran 2016
Geçerli Tarih: 03 Mayıs 2024, 23:22
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=23182
“Dersimli” Kemal Kılıçdaroğlu’nun
Siyasi Açmazları
“Dersimli” Kemal
Kılıçdaroğlu’nun CHP genel başkanı olmasıyla birlikte demokrasi mücadelesine
katkı yapacağını düşünmüştüm. Bazı olumsuz davranışlarını (Aleviliği, kürdlüğü,
sosyal demokratlığı, vs.) normal karşılamış, bu durumu “güvercin tedirginliği” ve
“dürüstlüğü”ne bağlamıştım.
Ne yazık ki, gerçeğin
öyle olmadığını geç de olsa anladım.
Şöyle ki:
1. Kemal Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanı
seçildiğinde Aleviliğini ve kürdlüğünü dolaylı olarak inkâr etmesi.
2. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde MHP’li
Ekmeleddin İhsanoğlu’nu ortak aday olarak göstermesi.
3. Belediye seçimlerinde Ankara Büyük Şehir
başta olmak üzere birçok il ve ilçede MHP’li adayları göstermesi.
4. 7 Haziran seçimleri sonucunda her ne
sebeple olursa olsun Deniz Baykal’ın TBMM Başkanlığına aday olmasına göz
yumması.
5. AKP ile CHP koalisyonu kurulması için
yapılan “istikşafi” görüşmeleri haftalarca sürümcede bırakmak suretiyle
Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın ülkeyi 1 Kasım’da yeniden seçime götürmesine
zemin hazırlaması.
6. Anayasa’ya aykırı olmasına rağmen, “teröre
destek veriyor” dedirtmemek bahanesiyle okunmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili
anayasa değişikliği için AKP-MHP ile ortak hareket etmesi.
7. HDP’nin dokunulmazlıkların kaldırılmasına
ilişkin Anayasa Mahkemesi’ne itiraz başvurusuna destek için imza vermek isteyen
birkaç tane duyarlı CHP milletvekillerini partiden ihraç etmekle tehdit ederek,
efelenmesi.
Yukarıda özetlediğim
“Dersimli” Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasi açmazlarını daha da çoğaltmak
mümkündür. Bu kadar açmazın içine giren Kemal Kılıçdaroğlu’na artık “saf” ya da
“dürüst” denebilir mi?
CHP Genel Başkanı
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu; tüm bu açmazlarına rağmen yine de “şehit”
cenazelerinde yumurta yağmuruna tutulmaktan, TBMM koridorunda yumruklanmaktan
ve mafya destekli kişiler tarafından mermi kovanı ile tehdit edilmekten kurtulamadı.
Dokunmazlıkların
kaldırılmasıyla ilgili anayasa değişikliğinin Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan
tarafından 7 Haziran’da imzalanması düşündürücüdür. Sanki 2015 7 Haziran
seçimlerinde HDP’nin elde ettiği başarıya karşı intikam alınıyor.
İslam uzmanı İhsan Eliaçık; “7 Haziran seçimlerinden sonra eğer CHP ve HDP beraber hareket etseydi ve Gezi direnişindeki canlılık, sokaklardaki grupların göstermiş oldukları birlik devam etseydi iktidar bu kadar azgınlaşamazdı… Erdoğan’ın Gezi’nin hayaletinden dahi korktuğunu, insanların bir araya gelmesinden ödü koptuğunu.., şu anda sokakların da, meclisin de boş olduğunu” vurguladı.
Almanya Parlamentosu’nun Ermeni Soykırımı kararı nedeniyle; “Türk devleti konsolosluklarının, AKP-MHP-CHP ile diyanetin, ergenekoncuların, faşistlerin, gerici-ırkçı ve tekçi'lerin Berlin'de Doğu Perinçek ve eski Bakanlardan Yaşar Okuyan başını çektiği sözde protesto yürüyüşü ile de CHP, 'Nerede inkar orada ben de varım' dedi..”
Bu güne kadar başta
HDP olmak üzere tüm demokrasi güçleriyle birlikte iktidara karşı ittifak
yapamayan Kılıçdaroğlu’ndan bundan sonra siyasi başarı beklemek hayal olacak,
diye düşünüyorum.
Şimdiden CHP içinde
muhalefet yapacak yeni guruplar ortaya çıkmaya başladılar. Bunların içinde en
önemlisi Fikri Sağlar olduğunu söyleyebilirim. Sayın Fikri Sağlar bir demokrasi
bloğunu oluşturmayı başarabilir mi? Bekleyip göreceğiz!
Şayet Fikri Sağlar da
başaramazsa, CHP yönetimi gerçek sahibi olan ulusalcılara bırakılmalı ve
inkârcı geleneği gözler önüne serilmelidir. Aksi halde Kılıçdaroğlu formatlı
bir CHP yönetimi benim gibileri yanıltmaya devam edebilir.