Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Gizle
Açıklama: Tarih derslerini faydasız,sıkıcı ve pratik hayata yönelik katkısı olmayan dersler olarak görmüşlerdir
Kategori: Eğitim
Eklenme Tarihi: 10 Nisan 2016
Geçerli Tarih: 24 Nisan 2024, 05:31
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/haber_detay.asp?haberID=22904
Ders Kitaplarından
Cumhuriyet Siliniyor
MEB Talim ve Terbiye
Kurulu Başkanlığı’nın 2016-2017 ders yılından başlamak 9, 10, 11 ve 12. sınıflarda
okutmayı düşündüğü “Tarih Dersi taslak programlarında” Atatürk’ten, Kurtuluş
Savaşı’ndan, Cumhuriyet Devrimi’nden bahsedilmediği gibi, Osmanlı Devletini de
Türkiye Cumhuriyeti’ne göre öne çıkartılmaktadır. Eğitim Bir Sen’in ifade
ettiği biçimde öğretim programı Laik Cumhuriyet’ten ve Atatürk devrimlerinden
arındırmak isteyen bir anlayış programa yerleştirilmiştir. Kurtuluş Savaşı ve
devrim ifadelerine yer verilmemiştir. Amaçlananın laik Cumhuriyet’i hedeflediği
ele aldığımız bazı maddelerle görülebilir:
Atatürk İlke ve Devrimleri belirtilmeyerek
“Hıristiyan Batı dünyasının zorlamaları sonucu batılı ıslahatlar” şeklindeki
ifadelerle devrimlerin halka rağmen yapıldığı ima edilmektedir.
“Yeni Osmanlı
ordusunun ve Cumhuriyet döneminde TSK’nın içine girdiği başlıca muhaberebeler
(1774-1878 arası Rus harpleri, Osmanlı-M. Ali Paşa çatışmaları, 1897
Osmanlı-Yunan Harbi, Trablusgarp Harbi, Balkan Savaşı, Birinci Dünya Savaşı,
Kore Harbi, Kıbrıs Harekatı) çatışan taraflar ve Osmanlı ordusunun askerî
kuvveti açılarından kısaca açıklanır” ifadeleriyle sıralanan savaşlar içinde
Kurtuluş Savaşı göz ardı edilmiştir. Dahası “Yeni Osmanlı ordusu”
adlandırmasıyla iktidarın “Osmanlıcılık” siyaseti ve yeni anayasa vurgusuna
dikkat çekilmektedir.
11. ve 12. Sınıflarda “Atatürk İlkeleri ve
İnkılap Tarihi” dersinin zorunlu olması gerekçe gösterilerek, bu derste işlenen
konulara 10. sınıflarda yer verilmemiş ve müfredattan çıkartılmıştır. “1974
yılına kadar gelen bir Türkiye Tarihi kapsamı oluşturulmaya çalışılmıştır. 11.
sınıfta bütün öğrencilere zorunlu olan ayrı bir Atatürk İlkeleri ve İnkılap
Tarihi dersinin mevcudiyeti dikkate alınarak, söz konusu derste işlenen
konulara 10. Sınıf öğretim planında yer verilmemiştir” denilmektedir. Anlaşılan
bu dersin seçmeli olması gerektiği düşünülmektedir.
“Türk, Türkiye ve
Dünya Tarihi”, “Türkiye Tarihi” ifadeleri kullanılarak biçimde Osmanlı Tarihi
ile birleştirilmeye çalışılmıştır. Türkiye tarihi ifadesinin doğrusu, “Türkiye
Cumhuriyeti Tarihi”dir. 10. sınıf tarih dersi öğretim programının 4. ünitesi
“Devrimler Çağı ve Yenileşme: Küreselleşen Dünyada Türkiye (1774-1974)” adı
altında verilmektedir. Osmanlı ve Cumhuriyet arasında bir süreklilik vurgusunun
olduğudur. Oysa, Osmanlı devleti ile Türkiye Cumhuriyeti arasında süreklilik yoktur;
tam tersine zıt ideolojilerin ayrılışı, kopuşu söz konusudur.
Osmanlı dönemindeki tekke ve medreseler “birey
ve toplumun talim ve terbiyesinde üstlendiği roller açıklanır. Osmanlı Adabı
muaşeret kurallarını sözlü olarak inceler” şeklinde övülürken, Harbiye,
Tıbbiye, Mülkiye ve mühendishaneler “Osmanlı’nın Avrupa devletleriyle girdiği
askeri ve ekonomik rekabetin sonucu” olarak ortaya çıktığı belirtilir. Oysaki
tekke ve zaviyeler emperyalizmle işbirliği içindeki padişahla beraber olarak
halkın din duygularını sömürmüşlerdir. Bu gerçek atlanmıştır. 1933 Üniversite
reformu “Cumhuriyet devri Türkiye’sinde bilim paradigmasının resmen
değiştirilmesi” olarak nitelenerek medreselerin yerine üniversitelerin
kurulmasının hazımsızlığı yansıtılmıştır.
Bilim yerine Arapça ilim, irfan, hakikat
kelimeleri kullanarak ders dini bir niteliğe büründürülmeye ve bir takım
şahsiyetlerin “ululuğu” ima edilmeye çalışılmıştır. Örneğin şu yazılmıştır:
“Kendini bilen insan” başlıklı bölümde, “Osmanlı irfan geleneğinde amacın, insanın
zâtını tanıması üzerinden mutlak hakikate varmak” ifadesi geçmektedir.
Taslakta tarih dersleri “faydasız”, “sıkıcı”
olarak şöyle değerlendirilmiştir:
“Cumhuriyet dönemi geniş bir muhtevayı bilgi düzeyinde aktarma esasına dayanan ve siyasi tarih merkezli kronolojik olaylar silsilesi olarak kurgulanmış tarih öğretim programları ülkemizde klasik, öğretmen merkezli tarih öğretimine zemin hazırlamıştır. Bunun neticesinde bazı öğrenciler tarih derslerini faydasız, sıkıcı ve pratik hayata yönelik katkısı olmayan dersler olarak görmüşlerdir”
Haber : M. Solak