Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 04 Nisan 2016
Geçerli Tarih: 02 Mayıs 2024, 09:58
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=22878
Bugün komşuna,yarın sana
KISA BİR MESAJ
20 yaşına geliyordu, 95 doğumlu,askerlik celp kağıdı geldi,iki hafta
içinde Manisa'daki birliğine acemi er olarak katılacaktı.
Çarşıya indi, arkadaşlarından bir kısmıyla buluştu, öğle yemeğini
yediler pidecide, yolculuk ile ilgili planlar yapıldı, eve döndü.
Birliğine teslim olmasına 3 gün kalmıştı, eve bayrak asıldı, giden
gelen komşular, akrabalar, arkadaşlar çoğaldı, bavulu hazırlanırken annesi her
çamaşırını kimse görmeden derin derin içine çekip koklayarak,yerleştirdi
bavula, Ablası ,yeni evlenmişti karşı köyden, geldi annesine yardıma, o da
çeyizindeki sabunluğu getirip koymuştu bavuluna kardeşinin.
Yemekler yendi, güle güle git, güle güle gel, askerlik dediğin göz açıp
kapayıncaya kadar biter lafları, düğün hüzün karışımı bir hava ile annesinin
babasının ellerinden öpüp çıktı sokağa onu 5 araba ile bekleyen arkadaşlarına,
Göz yaşları boşandı yağmur gibi .Anası oğlunun o kokusunu derin bir nefes ile
içine çekti son kez, Arkasından, anne kardeş açık açık, baba,amca gizli gizli
akıttılar göz yaşlarını ardından.otobüse bindirilirken üç kere altı okka havaya
atıp, en büyük askerin bizim asker olduğu herkesin katılımı ile söylendi,
öpüşüldü, koklaşıldı,sevdiğini de elini sıkarak son kez gördü orada.
Acemi birliğinden ,askerlik 7 gün erken bitsin diyerek izin kullanmadan
gitti Güney doğuya.
Her gün olmasa da haftada 2-3 kere konuşuluyor, o haber alıyor
köyünden, arkadaşlarından,bazende ''operasyona '' çıkıyoruz, 1-2 gün arayamam
diyordu.
Babası pek bilmezdi dua ama ''hayırlısıyla dönsün'' der içinden,annesi
ise kuran okurdu.
Kapı çalındı,annesi mutfakta pancar pişiriyor, yarmayı tencereye
döküyordu.Kocasının geldiğini düşünüp açtı kapıyı, bir askeri jip, bir başka
askeri araba daha, ardında bir ambulans,sokakta 8-10 kişi arabaların etrafını
sardılar,önce anlayamadı neden geldiklerini, ambulansı görünce safça acaba kim
hasta oldu diyerek merakla bakındı etrafa.
Ağlaşanları, çığlık atanları,onun boynuna sarılanları görünce, kaybetti
kendini.
Tanıdık tanımadık binlerce kişi köyün yolunu tutmuş, başsağlığına
gelmişlerdi...Gözler ağlamaktan kızarmış, her sokak her ev Türk bayraklarıyla
donanmış..garip bir sessizlik, ne müzik, ne eğlence, ne tv, ne radyo....
9 ay önce,''en büyük asker bizim asker'' nidalarıyla yolcu edilen
anasının en küçük kuzusu şimdi çarşıda binlerce köylünün, kasabalının bayrağa
sarılı tabutu beklerken hep bir ağızdan ''şehitler ölmez, vatan bölünmez''
sloganlarıyla karşılayıp son yolculuğuna uğurlanıyordu....
Bir köşede, arkadaşları dışında kimsenin bilmediği sevgilisi, diğer
yanda aldığı tüm sakinleştiriciye karşın nefesinin son demini çığlığıyla
tüketen anne, ağlamaktan gözleri şişmiş baba, kardeşler,arkadaşlar..
Asker, devletin görevlileri,belediye başkanları, komşu ilçelerin halkı,
ileri gelenleri kimisi aileyi teskin etmeye, kimi tabuta son kez
dokunmaya,toprak atmak için kürek kapmaya...
Offf, işte her gün yurdun bir köşesinde böyle manzaralar.
o il, bu il, o köken bu köken, değişen bir şey yok, kurşun adres sormuyor
derler ya,işte öyle,önüne geleni perişan ediyor.
Ben katili biliyorum, bu çocuklarımızı kimlerin öldürdüğünü biliyorum,
nasıl ateşin ortasına atılıp, terk edilip şehit edildiklerini biliyorum.
Herkesin gözü önünde olup bitti her şey.
Benim bildiklerimi görmezden gelip , katilleri saklamaya çalışanlar
varsa yapacak bir şey yok.
Ben yazarken göz yaşlarına boğuldum.
Vicdanı olan bu acılara artık yeter diyecek kişilerin ilk işi katilin
kim olduğunu doğru tespit etmektir,
Yoksa bugün komşuna,yarın sana.