Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama: Giresun SES 14 Mart Tıp Bayramı açıklaması
Kategori: Güncel
Eklenme Tarihi: 14 Mart 2016
Geçerli Tarih: 27 Nisan 2024, 05:10
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/haber_detay.asp?haberID=22788
Bir 14 Mart daha
sağlığın uzağında geçiyor
Bu yıl 14 Mart’a
maalesef acı, kan, gözyaşı içinde giriyoruz. Ülkemiz bir yangın yeri. Barış,
huzur ihtiyacındayız. Bunun vurarak kırarak sağlanamayacağını görüyoruz.
Ülkemizde barışı, öldürerek değil yaşatarak temin etmenin yollarını mutlaka
bulmak zorundayız.
İçinde bulunduğumuz
ortamda emeğin taleplerinin karşılık bulması da zorlaşıyor. Bir 14 Mart’ı daha
sağlıksız bir Türkiye’de karşılıyoruz. Biliyorsunuz uzun yıllardır bizler 14
Mart’ları bayram olarak göremiyoruz. Sağlık alanındaki sorunlar, hastalara
müşteri gözüyle bakılması, hekimlerin, sağlıkçıların uğradığı baskı, şiddet,
insanlık dışı çalışma şartları, sömürü düzeni buna engel. İşte bu günlerde
bizler bir araya gelerek dayanışma içinde sağlık alanındaki sorunları
kamuoyunun dikkatine getirmeye çalışıyoruz.
Bütün diğer sorunlar
bir yana hekimlerimize , sağlık emekçilerine
“Bugün nasılsın?” sorusunu soran birisinin alacağı samimi yanıt demek ki
ağırlıkla “Baskı altında çalışıyorum, yıpranıyorum, karşılığını alamıyorum, dinlenemiyorum,
sürekli yorgunum, geleceğim için kaygılıyım, nitelikli sağlık hizmeti
veremiyorum” olacaktır.
Sağlık Bakanlığı’na
sesleniyoruz. İşte sağlık hizmetini verenlerin, bizlerin durumu budur. Bu
şartlarda iyi sağlık hizmeti verilebilmesi de maalesef mümkün değildir.
Değerli Basın
Emekçileri,
Biliyorsunuz önde
gelen sorunlarımızdan birisi de şiddettir. Sağlıkta dönüşüm programı ile
sağlıkçıya yönelik şiddet her geçen gün artmaktadır. Meslektaşlarımız görevleri
başında katledilmektedir. Sadece geçen yıl iki meslektaşımızı hastanelerdeki
şiddete kurban verdik. Geçtiğimiz dönemde TBMM’de bir araştırma komisyonu
kurulmuş, sağlıkta şiddeti önleyecek yasal düzenleme yapılması gereği
komisyonca da raporlaştırılmıştır. Ancak, caydırıcı yasal düzenlemeler henüz
yapılmamıştır.
Sağlık
çalışanları hasta yakınından gelen
şiddetten de daha fazla “amir baskısından, şiddetinden” yakınıyorlar. Sağlıkta
dönüşüm programı ile yıllardır baskıyla, zorla çalıştırılıyoruz, bugün sağlık
alanında kamuda ve özelde zorla çalıştırma vardır. Bu zorla çalıştırmanın çok
ağır sonuçlarını kimi zaman görüyoruz. Hemşire Sevilay Ayva’yı görevi başında
kalp krizinden, Silivri’de Dr. Atakan Karanfil’i aile sağlığı merkezinde
çalışırken, özel bir hastanede görev yapan Dr. Cenk Yavaş’ı daha geçen ay, Ümraniye
Eğitim Araştırma Hastanesi’nde Dr. Ahmet Cihat Akçay’ı görevi başında
kaybettik. Bunların yanında pek çok intihar vakası da yaşanmaktadır. Maalesef
bunların tümü önlenebilir ölümlerdir! Başta Bakanlık olmak üzere ilgililerin bu
konudaki duyarsızlığı, bütün uyarılara rağmen etkili ve akılcı çözümler
üretememeleri, biz sağlık çalışanları açısından düşündürücü ve endişe
vericidir.
ASM’lerde dayatılan
zorunlu nöbet uygulaması devam etmekte ve artık haksız ceza puanları ile Aile
Hekimlerinin sözleşmeleri fesih edilmektedir. Aile Hekimlerimizin onurlu nöbet
direnişine karşı bakanlık özellikle büyük kentlerde yabancı uyruklu doktorları
sözleşme karşılığı çalıştırmaya başlayarak grev kırıcılığına soyunmuştur.
Yaptığımız çalışmalar
bir kez daha göstermiştir ki içimizde en zor durumda olan, asgari ücretle ve iş
güvencesinden yoksun olarak çalışan Taşeron Sağlık Çalışanlarıdır! Anket
sonucuna göre taşeron sağlık çalışanları en çok işten atılma korkusu yaşamakta
ve ücret politikaları nedeniyle geçim zorluğu yaşamaktadır. Hükümet seçimlerde
taşeron çalışanlara kadro verme vaadinde bulunmasına rağmen, bu konuda bir
düzenleme yapmamakla birlikte, “asıl iş” kavramıyla güvenceli kadroları iyice
kısıtlayan, taşeron çalışmayı bütün emekçilere yaymayı planlayan bir anlayışla
düzenlemeler yapacağının sinyallerini vermektedir.
Önceliğini sağlık
çalışanının belirlediği sorunları görünür kılmak adına 14 Mart’ta nasıl bir
eylem planlayalım? sorusuna meslektaşlarımızın ağırlıklı yanıtı “yetkililerle
bir kez daha görüşüp sorunların aktarılması ve çözüm istenmesi” oldu. Bu yönde
de çalışmalar yaptığımızı bilginize sunuyor, Sağlık Bakanı’nı sağlık
çalışanlarının sorunların çözümü için samimiyetle konuya yaklaşmaya ve kurumlarımızla
işbirliğine çağırıyoruz.
Değerli Basın Emekçileri,
Emeğin değeri giderek
daha da fazla düşüyor. Çok hasta bak da nasıl bakarsan bak felsefesiyle sağlık
hizmeti vermemiz dayatılıyor. Biz bunlara isyan ediyoruz. Sağlık Bakanlığına,
Hükümet’e bir kez daha sesleniyoruz:
Zorla çok hasta bakmak
değil, her hastamıza ihtiyacı olan zamanı ayırarak çalışmak, işimizi iyi yapmak
istiyoruz. Sınırsız muayene olmaz. Basamaklı sağlık sistemine geçilerek bu
sorunun çözülmesini, randevu sisteminin delinmeden uygulanmasını istiyoruz.
Çalışırken
geçinebilecek güvenceli ücret, emeklilikte hak ettiğimiz aylığı talep ediyoruz.
Her düzey yöneticinin korku, baskı, yıldırma
politikalarından vazgeçmesinin sağlanmasını istiyor, sağlık çalışanlarının köle
olmadığını bir kez daha hatırlatıyoruz.
Hakkımız olan ve yıllardır gasp edilmiş olan
yıpranma payının artık bir an önce verilmesini talep ediyoruz.
Herkes için eşit,
nitelikli, ücretsiz sağlık hizmeti, hekimler ve sağlık çalışanları için iş,
gelir, gelecek ve can güvencesi sağlanana dek 14 Mart’ların ve bütün günlerin
bayram değil mücadele günleri olarak yaşanacağını duyuruyoruz.
Bu 14 Mart’ta da bunun için buralardayız. Haklarımız, halkın sağlık hakkı için mücadelemizi sürdüreceğiz, sorunlarımızın çözümünün takipçisi olacağız.
Dr. Bekir POYRAZ Dr. Ruşen TOPALLI Gökhan TOPAL
Giresun Tabip Odası
Bşk. Giresun Aile Hek.Der.Bşk SES Giresun Temsilcilik Bşk.