Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ise Ankara'da Ocak ayı içinde 27 firmaya 140 bin TL ceza kesti
Kategori: Haber
Eklenme Tarihi: 28 Ocak 2016
Geçerli Tarih: 02 Mayıs 2024, 14:56
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/haber_detay.asp?haberID=22597
Kağıt toplayıcıları:
Bundan sonra ne olacak?
Sadece kağıt toplamak
için icat edilmiş kocaman bir çuvalı yağmur, kış, yokuş demeden arkalarında
sürüklüyorlar. Bir el arabası üzerine yerleşmiş bu büyük cüsseli çuvalın içi
bazen 200 kiloluk kağıt bile alabiliyor.
Onlar, kentlerin
düzensiz büyümesinin, öngörülemeyen göçün ve plansız geri dönüşüm telaşının
Türkiye’de yarattığı bir mesleğin mensupları: kağıt toplayıcıları.
30 yıldır bu işi yapan
Hamdi Balcıoğlu’na göre aynı zamanda insanları “suçtan, beladan” uzaklaştıran,
sokakta yaşamak zorunda olan insanı, sokağın tekinsizliğinden bir nebze de olsa
koruyan, kurtaran bir iş.
“Benim yanımda
Samsunlu bir arkadaşım vardı. İki sefer hastaneye kaldırdım, ameliyat oldu ama
üçüncüsünde öldü. 35 sene yanımda kaldı. Bu adam gayrimeşru adamdı. Yani
madaracı, paketçi. 35 sene önce ona bıraktırdım bu işleri ve kağıt işine
getirdim ve bu işte öldü. Demek istediğim hükümet böyle insanlara sahip çıksın,
iş versin. Kimse kötü yolları gitmesin" sözleriyle yardım çağrısı yapıyor
Hamdi Balcıoğlu.
Ancak bugün hem o, hem de onun gibi pek çok kişi işlerini kaybetme riskiyle karşı karşıyalar.
Bu sayede gündeme
geldiler. Peki şimdi ne yapıyorlar, bundan sonra ne olacak?
İşleri karmaşık değil
ama zahmetli. Her türlü dönüştürülebilir atığı toplayıp satıyorlar. Örneğin
kağıdın kilosu 35 kuruş. İyi bir günde 60-70 lira kazanabiliyorlar. Ama örneğin
benim Hamdi beyle görüştüğüm karlı yağmurlu İstanbul gününde 20 liradan
fazlasını kazanmak zor.
Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı ise Ankara’da Ocak ayı içinde 27 firmaya 140 bin TL ceza kesti.
Firmalar atık toplayıcılarından kağıt almayı durdurdu. Bunun sonucunda atık
toplayıcıları işsizlik riskiyle karşı karşıya kaldı.
Bakanlık ile toplantı
'verimli' geçti
Geri Dönüşüm İşçileri
Derneği Başkanı Dinçer Mendillioğlu’nun söylediğine göre Türkiye genelinde
yaklaşık yarım milyon atık toplayıcısı var. Bunların en az üç kişilik bir
aileye baktıkları düşünülürse, onların gelirsiz kalması 2 milyon insanı
etkileyebilir.
Mendillioğlu aynı zamanda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile görüşmeler yaptı. 2011 yılındaki mevzuata dayalı olarak kesilen cezaların sonuçlarını ve taleplerini bakanlığa iletti.
ATIK İŞÇİLERİ DERNEĞİ
Bakanlık ile
görüşmesini “oldukça verimli geçti” diye değerlendiren Mendillioğlu, “Biz
bakanlık nezdinde bu planlamanın bir karşılığı olduğunu gördük. Pozitif
geçtiğini söyleyebiliriz. Gerçekten ilgililerdi” diyor. Ancak kısa vadede bu
sorunun çözülmesini beklemediğini söylüyor.
Zira kanun ancak
lisanslı firmaların topladığı kağıt ve geri dönüştürülebilir malzemenin
alınmasına izin veriyor.
Deneyimli toplayıcı
Hamdi Bey’e göre bu cezalan uygulanır, atık işçileri işsiz kalırsa “Millet aç
kalır”. Sonrasını şöyle tamamlıyor: “Sen aç kalırsan ne yaparsın? Onu
çalacaksın, bunu soyacaksın. Bunun yapılmasını ben tavsiye etmiyorum. Ceza
kesmesinler, kendilerine bağlasınlar” diyor. Kendisine bağlasınlar dediği ise
belediyeler.
Ancak bununla ilgili
cezai yaptırım henüz sadece Ankara’da uygulanmış durumda. İstanbul’da 40’tan
fazla şirket atıkları satın alıyor. Hamdi Bey, “Burada uygulamayı hemen
başlatmaları mümkün değil. Büyük firmalar nereden atık kağıt alacak o zaman”
diye soruyor.
'İşsizlik sorununa
çare bulunmalı'
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Çevre Sorunları Araştırma Merkezi Başkanı Baran Bozoğlu ise hem atık işçilerinin çalıştığı sağlıksız ortamın giderilmesi gerektiğini hem de bu işçilerin işsiz bırakılmadan bir çözüm bulunması gerektiğine dikkat çekiyor.
Image copyright
www.baranbozoglu.com Image caption TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Çevre
Sorunları Araştırma Merkezi Başkanı Baran Bozoğlu, Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı'nın kağıt toplayıcıların sorunlarına çözüm geliştirmesi gerektiğini
söylüyor.
BBC Türkçe’nin
sorularını yanıtlayan Bozoğlu, “Atık toplayıcılığı Türkiye’de çok sağlıksız bir
şekilde gerçekleştiriliyor. Sokaklarda insanlar iş güvencesinden yoksun, kötü
koşullarda, kaza riskiyle karşı karşıya ve zaman zaman da çöp kutularını
karıştırarak atık topluyorlar. Bu başlı başına doğru bir yaklaşım değil. Bu
geri kalmışlığın da bir yansıması” diyor.
Hemen arkasından ise
“ancak” diyerek ekliyor:
“Bu sorunu çözerken
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı buradaki insanların ekmek kapılarını kapatarak ve
onlara yeni bir alan açmadan, işsizlik sorunlarına bir çözüm bulmadan bunu
gerçekleştirmesi doğru bir yaklaşım değil.”
Ne yapılmalı?
Bozoğlu, “Bu kağıt
toplayıcılarının mutlaka sisteme entegre edilmesi gerekiyor. Bunun yöntemleri
içinde de firmalarda bunların istihdamının sağlanması gibi konular gündeme
gelebilir” diyor.
Galatasaray civarında
hava sıcaklığının 1 derece olduğu bir günde çay içip ısınarak sohbeti
sürdürmeye çalıştığımız Hamdi bey de bin 600 lira maaşın makul olacağını ve
böylece kazanç kaybı yaşamayacaklarını söylüyor.
Peki diyorum,
sağlığın? 62 yaşındaki Hamdi bey “bizim vücudumuz bağışıklık kazanmış” diyor.
Ekmeğini kazandığı sürece çalışma koşullarından şikayet etmek aklına gelmeyecek
türden bir insan. Ancak sohbet arasında söylüyor. Dizleri ve sırtı ağrıyor şu
sıralar.
Bir süre sonra
arabasının olduğu köşeye gidiyoruz. Esnafın civara bıraktığı kartonları
topluyor. Henüz arabası dolmuş değil. Ancak evdeki, en küçüğü 2 yaşındaki
çocuklarına ekmek götürmenin tek yolu bu havada bile çalışmak.
Sokakta kağıt ve atık
toplayanların çalışma koşulları olması gerekenin çok gerisinde ancak hem onları
işsiz bırakmadan koşullarını iyileştirecek bir modelin bulunması herkesin ortak
temennisi.
Konuyla ilgili görüşlerini almak için aradığımız Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ise haber yayınlandığı saate kadar bir yanıt vermedi.
Rengin Arslan
İstanbul,BBC Türkçe