Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster


35.Kurultay ve CHP


Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 19 Ocak 2016
Geçerli Tarih: 18 Mayıs 2024, 22:23
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=22546


35.Kurultay sonuçları ve CHP

CHP’nin 35. Olağan Kurultayı sona erdi. Kurultayın sonuçları çok iyi şekilde analiz edilmeli ve geleceğe yönelik dersler çıkarılmalıdır.

Bakalım nesnel bir değerlendirme ile doğru sonuçlar çıkarılabilecek mi?

Kurultay sürecine bakıldığında, Genel Başkan Kılıçdaroğlu açısından rahat bir kurultay olacağı sanılıyordu.

İl kongreleri ve kurultay delegelikleri arzu edildiği gibi sonuçlanmıştı. Genel başkanlık için aday olacağı beklenen Muharrem İnce ve Umut Oran, aday olmayacaklarını açıklamıştı. Mustafa Balbay adaylık için yeterli imzayı toplayamamıştı.

Kılıçdaroğlu, 1100 delegenin imzası ile genel başkan adayı oldu. Kılıçdaroğlu’nun tek aday ve “çok güçlü” görüldüğü 35. Kurultay, sonuçlarına bakıldığında görülen ile gerçekleşenin farklı olması dikkat çekicidir.

Çünkü Kılıçdaroğlu genel başkan seçilmiş olsa da, PM seçimlerinde “darbe” almıştır!  Aslında bu “darbe” daha ilk günden işaretini vermişti.

Kılıçdaroğlu, 1100 imza ile “tek genel başkan adayı” olarak girdiği seçimden, 990 oy alarak seçimi kazandı. Bu sonuç, imza veren 110 delegenin oy vermediğini göstermektedir.

Hazirun cetveline imza atmış olan 48 delege oylamaya katılmamış ve 248 oy geçersiz sayılmıştır. Geçersiz sayılan 248 oy pusulasının üzerinde, “Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK” yazılması ise sanırım anlamlı bir mesajdır!

***

Kılıçdaroğlu, il kongreleri ve kurultay delegelerinin belirlenmesi sürecinde, CHP’li Belediye Başkanlarına ve bazı il başkanlarına önemli sorumluluklar yüklemişti.

Kongreler sürecinde bu tavrı çokça eleştirilmişti.

Kurultay’da da ‘anahtar liste’ bu il başkanlarının ve kimi belediye başkanlarının etkisi ile hazırlandı.

Ankara, İstanbul ve İzmir il başkanları ‘anahtar liste’ hazırlama sorumluluğunu almış olmalarına rağmen, liste konusunda, hem bu üçlünün kendi aralarında hem de Kılıçdaroğlu ile isimler üzerinde anlaşamadığı görülmüştür.

Bu nedenle salonda, genel başkanın listesi olarak iki ayrı “anahtar liste” dağıtılmıştır. Birisi 104 kişilik diğeri ise 52 kişiliktir!

Özellikle 52 kişilik ‘anahtar listenin’ salona çok geç gelmesi, isimler üzerinde uzlaşılamadığının göstergesidir.

***

Kurultay öncesi “değişim” ve “yenileşme” vaat eden Kılıçdaroğlu, ‘anahtar listesi’ ile “değişim” vaatlerinin sadece söylemde kaldığını göstermiştir. Çünkü parti tabanında ve kamuoyunda tepki çeken pek çok ismin yine listede olduğu görüldü. 

Üç il başkanı ve bazı belediye başkanlarının hazırlamış olduğu ‘anahtar liste’ dışında salonda farklı ‘anahtar listeler’ elden ele dolaştı.

Muharrem İnce ekibinin ‘anahtar listesi’, Fikri Sağlar ekibinin ‘anahtar listesi’ gibi… Ayrıca hiçbir ‘anahtar listede’ yer almayan ve bağımsız olarak Parti Meclisine girmek için çaba harcayanlarda vardı.

Genel Başkan adaylığı için Kılıçdaroğlu’na 1100 imza veren, 990 oy ile Kılıçdaroğlu’nu yeniden genel başkan seçen delege;

Parti Meclisi seçimlerinde Kılıçdaroğlu’nun ‘anahtar listesine’ beklenen desteği vermemiştir. Bu da listede yer alan isimlere tepki olarak değerlendirilmelidir.

Nitekim bu tepki sonuçlara da yansımıştır.

Üç il başkanı ve bazı belediye başkanlarının etkili olduğu Kılıçdaroğlu’nun ‘anahtar listesinde yer alan isimlerden; Gürsel Tekin, Enis Berberoğlu, Nihat Matkap ile Bilim, Yönetim ve Kültür Platformundan aday olan Mehmet Bekaroğlu seçilememişlerdir. Seçilen kimi isimlerinde çok fazla “çizik” alması Kılıçdaroğlu’nun ‘anahtar listesine’ delege tepkisi olarak değerlendirilmelidir.

***

Parti Meclisi sonuçlarına bakıldığında; Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun ‘anahtar listesinde’ yer alan isimlerden 29 kişi PM’ ye seçildi. 23 isim ise liste delerek PM’ ye girdiler.

Bilim, Yönetim ve Kültür Platformundan ise Gaye Usluer, liste delerek PM’ ye girmeyi başardı.

Seçilen 60 kişilik Parti Meclisi, kadın kotası ve gençlik kotası açısından tüzüğe aykırı olması nedeniyle, aralarına Haluk Pekşen ve Berhan Şimşek gibi liste delerek PM’ ye giren bazı isimlerin üyelikleri düşürülerek, PM tüzüğe uygun hale getirildi.

Ancak bu kota konusu Tüzük Kurultayında ele alınarak yeniden düzenlenmesi gereken konulardandır.

PM seçimlerinde en çok oyu Selin Sayek Böke aldı. 691 oy alan Böke’yi Erdal Aksünger ve Fikri Sağlar takip etti.

PM’ ye en düşük oy ile giren ise, kadın kotasından 264 oyla Sevda Erdan Kılıç oldu. 1275 delegeden 1228 delege PM için oy kullandı. 151 oy geçersiz sayıldı. 1077 oy geçerli kabul edildi.

Aralarında Tekin Bingöl’ün de yer aldığı PM’ ye seçilen 38 üye, 400’ün altında oy alabilmiştir.

Geçerli oyların yarıdan fazlasını sadece 4 kişi alabilmiştir.

Bu rakamlar doğru analiz edilmelidir!

***

Büyük çoğunluğu delegelerin üçte birinin oyunu alamayan bu PM ile önümüzdeki süreçte başarı zor görünüyor.

 ‘Anahtar listesi’ kevgire dönen Kılıçdaroğlu, delege desteği açısından zayıf, düşünceleri açısından farklı olan bu koroya orkestra şefliği yapabilecek mi?

Zor görünüyor!

Çünkü Kılıçdaroğlu, “en güçlü” girdiği kurultaydan “darbe” alarak çıktı.

MYK üyelerini seçerken zorlanacaktır.

‘Benim kadrom’ diye kendi listesinden seçilenler ile MYK oluşturmaya kalkarsa hata eder.

Kurultayın sloganlarından teki “değişim” idi.

Delege çeşitli kaynaklardan gelen tüm baskılara rağmen büyük oranda özgür iradesi ve özgür vicdanı ile hareket etti.

“Değişim” dedi…

Bir dönemin kapanması için uyarı yaptı. Adeta “sarı kart” gösterdi.

Kılıçdaroğlu MYK seçiminde bu uyarıyı ve “sarı kartı” görerek hareket etmelidir. Tabanın tepki gösterdiği isimler seçilmiş dahi olsalar MYK dışında tutulmalıdır.

Aksi halde bu kurultay yeni bir kurultaya gebedir!

*** 

CHP, en kısa zamanda program ve tüzük kurultayı yapmalıdır. Tüzükte; ilçe, il hatta genel başkan ve genel merkez yöneticilerinin tüm üyelerin katılımı ile yapılması konusu düzenlenmelidir.

Kadın ve Gençlik Kotası konusu da yeniden ele alınarak düzenlenmelidir.

Programda oldukça önemlidir.

Genel Başkan’ın kurultayın açılış konuşmasında dile getirdiği, “AB’nin istediği her konuda hükümete destek verdik” açıklaması tartışılacak hatta eleştirilebilecek bir açıklamadır.

Selin Sayek Böke başkanlığında bir ekibin yazdığı Sonuç Bildirgesinde yer alan; “AB Yerel Yönetimlere Özerklik Şartı üzerindeki şerhler kaldırılmalıdır” ifadesi de sorunludur!

Laiklik konusunda bildirgede yer alan ifadeler yasak savmadır.

Bu nedenle “altıok” anlayışına uygun, onun devrimcilik ilkesi göz önüne alınarak günümüzün ülke ve dünya sorunlarına cevap veren yeni bir parti programına acil ihtiyaç vardır.

İktidar olmak için doğru söylemlere ve doğru eylemlere ihtiyaç vardır.

Elbette her kademede doğru kadrolara da!..


Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster