Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 13 Ocak 2016
Geçerli Tarih: 18 Mayıs 2024, 23:43
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=22507
CHP’ye oy versin ya da vermesin, ülkemizde önemli bir
kitle, CHP ve izlediği politikaları dikkatle takip eder. Bunun nedeni CHP’nin
Türkiye Cumhuriyetinin kurucu partisi olmasıdır.
Bu nedenle; ülkemizin
her zor durumunda gözler CHP’ye çevrilir. Bu bakışın ana nedeni şudur.
‘Kurduğun cumhuriyeti
kurtar!’…
Gerçektende ülkemiz
önemli sorunlarla dolu bir dönem geçiriyor.
Bu sorunların artmasında uzunca bir süredir ‘Yeni Türkiye’ adı altında
iktidarın izlediği iç ve dış politikalardır.
CHP, bu politikalara
karşı başarılı olabildi mi?
Seçim sonuçlarına
bakacak olursak, başarılı olduğu söylenemez.
Bunun temel nedeni
CHP’nin duruş, bakış ve tavır yanlışlıklarıdır. Bu durumun ana nedeni ‘yeni’ sözcüğünün
büyüsüne kapılmalarıdır.
‘Yeni Türkiye’ söylemi ile AKP ülkemizi
dönüştürüyor.
‘Yeni’ şifreli bir
sözcüktür. İçeriye ve dışarıya verdiği mesaj farklıdır!
CHP, bu şifreli
sözcüğün büyüsüne kapılmak ve ona göre adımlar atmak zorunda değildir. Kendisi
gibi olmalıdır.
“Altı ok” felsefesine
göre dik ve kararlı durmalıdır…
Doğru kadrolarla, doğru
söylemlerle ve doğru eylemlerle ‘Yeni Türkiye’ sapmasından ve o sapmanın
ülkemize yüklediği sorunlardan ülkemizi kurtarmayı başarabilmelidir.
Önümüzdeki hafta sonu gerçekleştirilecek olan
kurultay ile bunu başarabilir mi?
Zor ama umutlu olmak
istiyorum.
Mahalle delegeliği
seçimlerinden başlayarak, ilçe ve il kongreleri sürecinde yaşananlar nedeniyle
zor.
Kurultayda aynı sürecin
devamı olacaktır. Doğru kadro, doğru söylem ve yapılması gereken doğru eylemler
konusu yeterince tartışılmayacaktır.
Genel Başkanlık için de
geçen kurultayda olduğu gibi bir yarış da olmayacaktır.
“Halk Arenası”
programında Muharrem İnce aday olmayacağının işaretini verdi. Umut Oran’da aday
olmayabilir.
Her ikisi de gelecek
kurultay için beklemede olacaklardır.
Kılıçdaroğlu’nun
kurultayda tek rakibi, yeterli imza toplarsa İzmir Milletvekili Mustafa Balbay
olacaktır.
Ancak parti meclisi
için durum farklıdır.
Asıl mücadele burada olacaktır.
Çok sayıda aday adayı parti meclisine girebilmek için kıyasıya bir yarış içinde
olacaklardır.
Doğru kadroların
kurulabilmesi için bu yarış ve kazananlar oldukça önemlidir.
Yakasında altı ok olup,
kafasında altı ok olmayanları dilerim delegeler saf dışı bırakırlar. Parti
devşirmelerden kurtulur!
***
CHP’nin %25 oy oranına
çakılı kalmasında etkili olan son dönemlerde yapmış olduğu politik, stratejik
ve taktiksel hatalardır.
Bu hataları sıralamak
gerekirse:
1-
Ekmelettin İhsanoğlu’nun MHP ile ortak cumhurbaşkanı
adayı gösterilmesidir. Burada hem isim ile hem de strateji ile hata
yapılmıştır.
2-
Genel Başkan’ın “Laiklik tehlikede
değildir” açıklaması da hatadır. Özellikle de son günlerde yaşananlar bu
açıklamanın ne kadar hatalı olduğunu bir kez daha göstermiştir.
3-
Dokusal ve düşünsel olarak parti ile
uyuşmazlık içinde olan bazı isimlerin, devşirme yolu ile üst düzey görevlere
getirilmesi.
4-
Örgütlerdeki sorunlara sağlıklı
neşterler vurulamaması. ‘Adamcılık’ anlayışının etkili olması!
5-
7
Haziran sonrası ‘iştikşafi’ görüşmeler
adı altında 45 günlük sürenin heba edilmesi ve hükümeti kurma görevi
verilmemesine etkin tepki gösterilememesi.
6-
Yine 7 Haziran öncesinde ve sonrasında
MHP ile seçimden sonrası için özel bir görüşme yapılması strateji ve taktiksel
anlamda gerekiyordu. Bu özel görüşme yerine kamuoyuna açık şekilde
“başbakanlığı sana vereyim” açıklaması da siyasal strateji ve nezaket açısından
doğru olmamıştır.
7-
TBMM’nin 7 Haziran ile 1 Kasım tarihleri
arasında kapalı kalması da AKP’nin elini kolaylaştırıcı olmuştur. Bu nedenle
TBMM’nin açık ve çalışır olması için gerekli çaba gösterilmemiştir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile seçim hükümetine meydan bırakılmıştır!
8-
Seçim hükümetine üye vermemek de
taktiksel olarak hatalı bir tavır olmuştur. Üye verme biçimi tartışılabilirdi.
Ancak üye verilmeli ve seçim sürecinde hükümet markaj altında tutulmaya
çalışılmalıydı…
9-
Ankara katliamı sonrası inadına
mitingler yapılarak terörün arka planını ve 1 Kasım için rolünü halka anlatmak
gerekiyordu. Miting meydanlarının da AKP’ye bırakılması stratejik hata oldu.
10-
Tüm üyelerin katılımı ile yapılan ön
seçimler örneği varken, ilçe ve il kongrelerinin üyeler yerine delegelerle
yapılması da hatalı olmuştur.
11-
AKP’den daha çok Cumhurbaşkanı
Erdoğan’ın istediği “yeni anayasa” konusunda da “başkanlık sistemine karşıyız,
başkanlık sistemi kırmızı çizgimizdir” diyerek komisyon sürecine “evet” demekte
dikkat çekici bir tutumdur. Kimin ipi ile hangi kuyuya inildiğine iyi
bakılmalıdır!
Başka
eleştirilerde yapılabilir. Önemli olan doğru bir süreç analizi ile geleceğe
yönelik doğru çözümler üretmektir.
Bu konuda da önerilerimiz olacaktır.
a-) Öncelikle parti meclisine yakasında da kafasında da altıok olanlar
seçilmelidir. Delegeler bu konuda titiz
davranmalıdır. Hemşericilik, bölgecilik, mezhepçilik, şöhret gibi faktörler bir
kenara bırakılmalı ve elleriniz vicdanınızda olmalıdır.
b-) Kurultaydan sonra en kısa zamanda tüzük ve program kurultayı
toplanmalıdır. Ülkemizin içinde olduğu duruma göre etkili ve tüm ülkeyi
kapsayıcı bir parti programı hazırlanmalıdır.
c-) Grup konuşmaları ile veya basın açıklamaları ile halka ulaşmak
olanaklı değildir. Bu konuda doğru ve eylemsel bir plan yapılmalıdır.
d-) Seçim, sadece seçim dönemlerinde
yapılan çalışmalar ile kazanılmaz. Şimdiden 2019 veya olası bir erken seçim
için tüm ülkede çalışma planı ve programı yapılmalıdır. Olası bir başkanlık
referandumu içinde kamuoyu aydınlatılmalıdır. Uyarılmalıdır…
e-) Etkin bir gölge kabine kurulmalı ve
iktidarın tüm uygulamaları bu yolla takip edilerek kamuoyu bilgilendirilmeli,
TBMM’de de denetim yolları etkin şekilde kullanılmalıdır.
f-) Partide, söylem birlikteliği
sağlanmalıdır. Örgütlerin yerel medyayı etkin şekilde kullanmaları için gerekli
yönlendirmeler yapılmalıdır. Örgütlerin çalışmaları ile ilgili aylık raporlar
istenmeli ve bu raporlar genel merkezde sağlıklı bir değerlendirmeye ve analize
tabi tutulmalı, doğru çalışmalar diğer örgütlere de önerilmelidir.
g-) Tüm örgütler ve partililer halka
yakın olmayı başarabilmelidir. Özellikle varoşlar ve kırsal için özel çalışma
ekipleri kurulmalıdır.
Aksi halde başkanlık ve “hedef 2023” söyleminin
arka planında yer alan hedefler gerçekleşir!
Tehlikenin farkında mısınız?