Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster


İnsanlarımızın yaşadıkları muhitten en çok aradıkları nedir??


Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 25 Aralık 2015
Geçerli Tarih: 23 Nisan 2024, 09:06
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=22377


İşte benim de sizlere anlatmak istediklerim dolayısıyla yaşadığımız muhitin pozitif ne negatif enerji ile dolu olmasından ibarettir.

Bütün istek ve arzuların da olumlu ve olumsuz anlamda organlarımızda yaranması da yaşadığımız muhitin kuruluşundan ve taleplerinden ibarettir.

Bir muhitte yaşadığında, olayların geçerliliğine dikkat ederek,kendi arzularımızı kurmaya başlıyoruz;  yani menfaat duygusunun seni yönlendirdiği  dahili dünyanda canlandırarak arzu ve isteklerini hedefliyor ve hedefinin tuşlandığı noktanı yakalamaya çalışıyorsun. Yakalamış olduğun nokta senin ancak ve ancak menfaatinin sana kazandırmak istediği maddiyattır, hangisi ki bu maddiyatın arkasınca gittikçe daha çok maddiyatı önemsemeye sevk oluyoruz.

Sevkıyatını artırdıkça onun maddi anlamda büyümesinin şahidi oluyorsun. Büyüttüğün sevkıyatın senin dünyanda hudutları bilinmeyen temel yaratarak senin dahilinde öz kökünü atmış ve maddi anlamda terbiye almış ve büyümekte devam eden vasıtaya çevrilmiştir.

Bu senden habersiz olarak, sen duymadan, anlamadan baş veriyor…

Bu sevkıyatın artımı da senin maddi anlamda isteklerinin artmasına ve büyümesine senden habersiz tesir eder ve senin dünyana cereyan ederek tamamıyla dahili dünyanda sana ait olan mekanda kendine yer tutar.

Menfaat duygusunu kendine birleştiren sevkıyat vasıtası, kendi görevini icra eder; yani hem sevk eder hem zapt eder. Zapt etmekle sevk etmek vahdet teşkil ederek umumi meraklar üzerinde köklenen maddi taleplerin bir şekilde mecburi anlamda gerçekleşmesine, insanı zaman-zaman yönlendirir.

Lakin maneviyat duygusu tamamıyla menfaat duygusundan farklı olarak başka pozisyonu, daha doğrusu tamamen bunun aksi olan görevi hayata geçirmekte faaldir.

Faaliyette olduğu dönemde istek ve arzuların, maddi istek ve arzulardan farklı olarak hayata daha açıkgözle bakarak mümkün olan vasıtalarla arzuların daha sağlam ve doğru yolla mevcut olmasına insanı sevk eder.

Bu görevi da yönlendiren maneviyat duygularını kendinde birleştiren onun kendine bağlı olan sevki yatıdır.

Sevkıyatın hacmi büyüdükçe ve arttıkça insanın dahili dünyasında şekillenmeye, şahsiyete olan perestiş ve asil insanı kriterlerin kendinde birleştiren hususiyetlerin terbiye edilmesinde zorunludur.

İnsan dahili dünyasında köklü olarak yaranmış olan maneviyat duygusu elbette ki, onun talep ettiği arzu ve istekleri insanın dahilinde belirlemek aynı zamanda onu doğru program esasında inkişaf ettirir.

Dahili dünyamızda inkişaf ta olan programın tatbikatı aynı zamanda hareket ve fonksiyonellik acıdan farklı çeşit manalarda genişlettireceklerdir hayatımıza ve yaşamımıza tesir eder.

Tesirler ve tas etkiler bakın ne kadar benzer ve yakın manalı fonksiyon elleri özünde canlandırır, yani birleştirir.

Tesir etmek ve etkilenmek duygusu eş anlamlı yakın kelimelerdir, bunun tesir eden taraf ta başkasını etkilenmek zorunda ve zorunluluğunda bırakıyor, aynı zamana da tesir alan kişi de başkasından tesir almak ve ya etkilenmek zorunda ve ya zorunluluğunda kalıyor.

İşte izah etmek istediğim; her iki tesir kuvve sinin tesir alan ve gösteren tarafları maksat yönlü insan tefekküründe duygusallık ve kriter oluşturma sebebiyeti faktörlerine yol açıyor.

Tesir aldığın halde (yani etkilendiğin )halde ancak tesir ede biliyorsun.

Tesirlerinin menfi -müspet şekli ancak bu halde aks ettiriyor, Yani kişisel anlamda sen bunun farkında olmadan, bazen istemeden, bazen karşı tarafa yapmış olduğun fayda ve ya zararın yapımını sağlıyorsun.

En çokta istemeden tesir etme taktiği menfi tesirlerden kaynaklanan olayların oluşmasına ve ya yapılmasında çok neden oluyor.

(Bir önceki yazının devamı)


Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster