Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 13 Kasım 2015
Geçerli Tarih: 18 Mayıs 2024, 21:44
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=22213
SEÇİM SONRASI GENEL DURUM
1 Kasım seçimleri geçti. YSK kesin sonuçları açıkladı. TBMM 17 Kasım Salı günü toplanacak. Ülkemiz için yeni bir süreç başlayacak.
Bu yeni sürecin en önemli tartışma konusu ‘yeni anayasa’ olacaktır. Elbette bu konu ile yeniden ısıtılan ‘başkanlık sistemi’ olacaktır.
İkinci konusu ise terör, Suriye ve PKK, PYD ve IŞİD olacaktır. Gündeme göre bu iki konu yer değiştirilerek de servis de edilebilir.
Elbette ‘servis’ konusunda ana merkez ‘Saray’ olacaktır! ‘Saray’ aracılığı ile kimi siyasiler ve ‘yandaş basın’ da serviste etkin görev alacaklardır.
Başkanlık sistemi ‘Saray’ tarafından çok istenmektedir.
Bu konuda etkin bir toplum mühendisliği yürütülecektir. 317 vekil ile hedefe ulaşmak için çaba harcanacaktır.
Denilebilir ki; ‘ referandum için en az 330 vekil gerekiyor, AKP bu sayıya nasıl ulaşacak?’ … Buzdolabına konulan “çözüm süreci” bu konu için yeniden ısıtılabilir.
HDP içinden bu konuda farklı sesler geliyor. AKP kökenli Dengir Mir Mehmet Fırat ile SHP kökenli Celal Doğan, başkanlık sistemi ile ilgili olarak “Meksika modeli” tartışması başlattılar bile…
Eşbaşkanlar da farklı düşünüyorlar.
Demirtaş ile Yüksekdağ’da henüz ortak noktada buluşmuş değil…
Elbette bu HDP’nin pek çok siyasi çizginin bir arada olmasından kaynaklanıyor. O siyasi çizgiler, AKP için üzerine oynanması gereken zayıf nokta olarak da görülmektedir.
HDP’nin “eşbaşkanlık” uygulaması da bu farklı çizgilerin temsil edilebilmesi içindir.
AKP, HDP’yi bu noktadan vurmaya ve çatlatmaya çalışacaktır. Bunu başarabilirse referandum sayısına ulaşması kolaydır.
AKP için HDP üzerine oynama da ikinci nokta ise İmralı’dır. İmralı’nın seçimler sonrası dile getirdiği ‘liderlik’ tartışması boşuna değildir.
HDP’nin yakın zamanda kurultay toplayacağı ve kadro değişikliklerine gideceği bu ‘liderlik’ tartışması noktasından da ele alınmalıdır.
Demirtaş ve Yüksedağ yerlerini koruyacaktır ama ciddi bir kadro değişikliği söz konusudur. Yeni kadrolarla nasıl bir politika değişikliği izlenecek göreceğiz.
***
Kurultay toplayacak bir parti de CHP’dir.
CHP, 1 Kasım sonrası kurultay ve liderlik tartışması ile içe dönük bir mücadeleye girmiştir. 2-3 ay daha bu sorunlardan kafasını kaldırması olanaksızdır.
Genel Merkez olağan kongre takvimini işletirken, muhalifler olağan üstü kurultay çağrısı yapıyorlar. Hatta bunun için imzalar toplanıyor.
CHP 1 Kasım seçimlerinde başarısız olmuştur. Artan seçmen sayısına ve artan katılıma rağmen beklenen oy artışını sağlayamadığı bir gerçektir.
%25’de çakıldı kaldı…
Elbette bunun pek çok nedeni var. İç kaynaklı nedenler olduğu kadar dış nedenlerde var. Bu nedenler doğru analiz edilerek doğru sonuçlar elde edilmelidir.
Tabandan tavana bu nesnel bir anlayışla yapılmalıdır.
CHP dinamik bir partidir. Parti içi demokrasi eksiklikleri olmasına rağmen diğer partilere göre daha iyi durumdadır.
Bu nedenle pek çok isim genel başkanlığa aday olmak için harekete geçebilmiştir.
Aday çokluğu olumudur ancak bir gerçeğin de altını çizelim. Halkımız der ki; “aday çok olursa eski muhtar kazanır.”
‘Eski muhtar’ kazanır ama CHP kazanır mı?
Bu PM ile bu MYK ile ve bu örgüt ile nereye kadar gidilebilir? %25 de çakılı kalınmasının ana nedenlerinden teki de budur!
‘Bana destek veren örgüt en iyi örgüttür’ anlayışı doğru değildir.
Ancak ne yazık ki bu anlayış egemendir!
Başarısızlığa oynayıp bundan nemalanmak anlayışı da doğru değildir. Ama böyle hareket edenler de yok değildir!
***
CHP tüzüğünün olağanüstü veya olağan kurultayda her aday adayına genel başkanlık için vize vermeyeceğini düşünüyorum.
Adaylar üzerindeki değerlendirmeleri gelecek yazıya bırakalım.
Ama şu bir gerçek, CHP olağanüstü ya da olağan kongre tartışmalarını yaşarken 2-3 ay içe dönük mücadele ile vakit kaybedecektir.
AKP ise CHP’nin bu döneminden en iyi şekilde faydalanmak isteyecektir.
HDP’nin de yapısal sorunları vardır. Eli zayıftır.
MHP ise liderlik ve diğer sorunlarını çözemeyeceği için AKP değirmenine su taşımaya devam edecektir.
Özetle ortam AKP’nin dolayısıyla ‘saray’ın tek kale maç yapmasına uygudur!
Başkanlık tartışmalarının yüksek sesle yapılma nedeni de budur!
İçeride ve dışarıda
atılan diğer adımlarında…