Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 20 Ekim 2015
Geçerli Tarih: 26 Nisan 2024, 06:57
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=22126
Merak dairemizin hacim
itibarı ile büyük olması önemli değil. Önemli olan merak dünyamızın bizim
isteklerimize ve arzularımıza göre şekillendirmek ve hayatımız için faydalı
olan fonksiyonellerin tarafımızdan cemiyete lazım şekilde taktım etmemize
yardımcı olmasıdır.
Ve elbette ki merak
dairemizi her birimiz insan olarak öz iç dünyamızda kuruyoruz.
Her bir insanın da
kurmak ve onu aktif etmek kabiliyeti mevcut olduğu için kimin merak dünyasında
hangı arzu ve istekler önemlidir, bunu yaşayarak görerek öğrenir ve
gördüklerimizin analizi olan görüntüleri hayata ve cemiyete objektif olarak
aşılamamız en önemli vasıtalarımızdan biridir derdim.
Bazı insanların kendi
hislerinden ve duygularından ibaret merak dünyaları var ki, bu ancak ve ancak
arzu ve isteklerin genetik olarak gerçekleşmesinden ve hatta gerçekleşmesi
mümkün olmadığı halde bile zorla gerçekleştirilmesinden ibaret oluyor.
Bu tip insanların arzu
ve istekleri artık onları dâhili dünyasında gönüllülük, yok mecburilik
fonksiyonelliği hayata geçirmek, yani bir nevi neyin pahasına olursa da olsun
bu isteklerin gerçekleşmesine getirip çıkarır. Bu tip insanlar da bu isteklerin
formülleşmesi insanların karakter itibari ile daha farklı bir şekilde
yetişmesine ve gelecek de bu karakterin komple onların kimliğine ve şahsiyetine
aşırı derecede tesir etmesine sebep olur.
İnsan dâhilindeki duyguların en yüksek ve pik
derecede yetişmesi ve terbiye olunması elbette ki, o insanın kriter ve
hususiyet bakımından dâhili ve zahiri cehitten olgunlaşmasına ve yaranışına
sebep olur.
En basit bir numuneyi
sizin dikkatinize ulaştırmak isterdim.
Her bir insan evladı
doğduğunda aynı sesleri ve aynı tavırları nümayiş ettirir.
Lakin büyümeye
başladığında ise bu insanların aynı günde ve aynı saate doğduğundan başka hiç
bir görüntüsünde benzer cehitleri müşahide etmek olmuyor.
Yani benzerlik bakımından insanların mahsus
oldukları bir tek benzer alamet onların aynı günde, aynı saatte, cinsiyetinden
farklı olarak doğulduğu gün, saat ve ilk aylardaki kısa dönemli fiziki
hareketleri, hem dâhili hem de harici görüntülerinin nümayişi hafızamızda
kalıyor.
Fakat muhit tesirinden
kaynaklanarak insanın terbiye olunması onun günden-güne, aydan-aya, hatta
yıldan yıla daha çok farkların artmasına ve genellikle de çoğalmasını nümayiş
ettirir.
Bu yetişkinlik
dönemlerinde daha çok kabarık şekilde dikkate çarpar. İnsanların maneviyat
duygusunun menfaat duygusundan az olması da tabi dâhili dünyasında olan arzu ve
isteklerin pozitif ve negatif enerjinin az ve ya çok olması ile bağlıdır.
Pozitif enerji insan
dâhilinize nasıl yol açıyor? Daha doğrusu nasıl iç dünyanıza dâhil oluyor?
Ama insan dediğimiz
varlığın dâhili dünyası onun doğduğu günden bu yana ona ait olan tertemiz
beden organlarından ibarettir?
Böyle olduğu halde negatif enerjinin men beyi acaba nerden başlıyor?
(Devamı Var)