Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 26 Eylül 2015
Geçerli Tarih: 27 Nisan 2024, 19:29
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=22044
SİLAH STOKLAMA SÜRECİ
Yıllardır Çözüm Süreci
veya Barış Süreci dedikleri eylemsizlik dönemi meğer Silah Stoklama Süreci’ymiş.
Biz bu kadarını
düşünmemiştik, bize göre bu dönem bir seçim süreciydi. Üç yılda üç seçim vardı,
bu dönemi eylemsiz geçirmek hem iktidarın hem de terör örgütüyle ilişkilerini
inkâr etmeyen siyasi partinin işine gelecekti.
Bu üç seçimin sonunda
terör eylemlerinin başlayacağını öngörüyorduk ama bu boyutta olacağını
beklemiyorduk.
Cumhurbaşkanı
katıldığı bir televizyon programında sürecin adını net bir dille koydu; Silah
Stoklama Süreci! Terör örgütü bu süreçte silah stoklamış. Şimdi de kullanıyor.
Yani süreci
başlatanlar tarihi bir hata yapmışlar ve bugün bu hatanın bedelini gencecik
askerlerimiz ve polislerimiz kanlarıyla ödüyorlar.
Bu tarihi hatayı
yapanların ise herhangi bir bedel ödemeye niyetleri yok.
Barışa kim itiraz
edebilir ki, terör sorununun çözümüne kim karşı çıkabilir ki. Keşke
çözebilseydiniz. Keşke barışı sağlayabilseydiniz. Keşke analar ağlamasaydı.
Şimdi terör örgütü
için demediklerini bırakmıyorlar:
Hainlermiş,
kalleşlermiş, alçaklarmış, şerefsizlermiş… Ne olacaktı, terör örgütünün şerefi
mi olur! Öyle mi zannediyordunuz gerçekten! Kusura bakmayın ama çok
safmışsınız…
Terör örgütünün bu
dönemi silah stoklamakla geçirdiğini ilk defa mı duyuyorsunuz?
Belki bire bir silah
stoklama denilmedi ama süreçle ilgili olumsuzlukları dile getiren o kadar çok
şey ortaya konuldu ki… Ama hepsine ön yargıyla baktınız. Süreci baltalıyorlar
dediniz. İnadına barış süreci dediniz. İnadına kardeşlik süreci diniz.
Keşke sizin dediğiniz
gibi olsaydı.
Muhalefeti
dinlemediniz, her yaptığınızı alkışlayan medyanın yazdıklarından ve dile
getirdiklerinden başkasına itibar etmediniz. Görüntüleri ve fotoğrafları
dikkate almadınız.
Deyim yerindeyse
burnunuzun dikine gitmeye devam ettiniz.
İnsan merak ediyor,
terör örgütü bölgeye silah stoklarken siz yönetim olarak neler yapıyordunuz?
Bunlardan gerçekten haberiniz olmadı mı?
Haberiniz oldu da;
Barış Süreci(!) zarar görmesin diye görmemzlikten mi geldiniz?
Bırakınız silah
stoklamayı; halkınıza, silahlarıyla birlikte ülke dışına çıkacaklar derken
bunun olabileceğine gerçekten inanıyor muydunuz?
Hadi inandınız
diyelim; bir süre sonra terör örgütünün silah bırakmadığına ve sınır dışına
çıkmadığına dair fotoğraflar ve görüntüler size gör muhalif medyada yayınlandığında
hiç mi kuşkulanmadınız!
Herhalde, bir grup
münafık ortalığı bulandırmaya çalışıyor dediniz!
Şimdi bölgeden
şehitler geliyor ve sürecin mimarları demeç vermekle meşguller.
Kalkın gidin o
bölgelere, Mesela Dağlıca’ya gidin; askerimizin yanında olun, onlara moral
verin. Yöre halkıyla birlikte olduğunuz mesajı verin. Bir gövde gösterisi
yapın. Politikalarınız ve yönetim şekliniz sorunu çözmüyor, bari karizmanızı (
Büyüleyici özeliğinizi) ortaya koyun!
Çözüm sürecinde rol
alan aktörlerle bir araya gelerek neler olduğunu sorun, böyle mi konuşmuştuk
arkadaşlar deyin… İmralı- Kandil- Ankara çizgisinde mekik dokuyanlara sitem
edin. Oslo’dan başlayarak devam eden süreçte görüştüklerinize haber salın.
Hiçbir şey
yapamıyorsanız, gerçekten hiçbir şey yapmayın.
Ağırlığınızı korumaya
çalışın, kendinizle çelişmeyin!
En azından yıllarca
Barış Süreci dediğiniz döneme Silah Stoklama Süreci demeyin.
Herkes o dönemin bir
barış süreci olmadığını başladığı günden beri biliyordu zaten… En azından ülke
halkının büyük bir bölümü…
Şehitlerimize rahmet,
ülkemize başsağlığı ve acılı ailelere sabırlar diliyoruz.
Yönetime de ülkemize
bu acıları yaşatmayacak kararlar vermelerini…