Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 23 Eylül 2015
Geçerli Tarih: 29 Nisan 2024, 17:10
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=22031
UZUN DÜŞLER KURMAK VE CAHİLLİK
İnsan denen varlık, gençliğine güvenerek ölümü kendisine uzak olarak görür. Bazen de sağlıklı olduğu için ölümün kendisine uzak olduğunu düşünür. Oysa ansızın ölmesi uzak bir ihtimal değildir. Eğer insan, biraz düşünürse, ölümün belirli bir vakti olmadığını, genç, yaşlı, çocuk, ihtiyar, yaz, kış, ilkbahar, sonbahar, gündüz, gece ayrımı yapmadığını bilir ve ölümü düşünerek ve içinde hissederek hayatını sürdürür.Yalnız bu dünya hayatı için değil, ahiret hayatını da düşünerek yaşar.Her insanın kendine özel düşleri vardır ve düşler kurması da normaldir. Ancak, düş kurmak herkese göre olmayabilir. Yani herkes düş kuramaz. Hele hele cahilin kurduğu düş, ne kendisinin ne başkasının ne de ülkesinin hayrına olur. Çünkü cahilliğin sınırları yoktur ve cahile sınır çizmek bile imkansızdır. Cahil hep kendi bildiğini okur, kendi söylediklerinin doğru olduğunu zanneder, kendi düşüncelerini karşısındakilere kabul ettirir, kabul etmeyenlere de zorla kabul ettirmeye çalışır ve ettirmeyi de bir marifet addeder.
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed S.A.V. bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır:
"Sabaha çıkınca akşamı, akşama çıkınca da sabahı bekleme" Ne var ki insanoğlu, dünya sevgisine kendisini öyle bir kaptırmıştır ki, yaptıklarını ve sebep oldukları bir sürü olumsuzlukların farkına dahi varamayacak kadar gözleri kör, kulakları sağır, vijdanları körleşmiştir. Onu bu duruma getiren ise, onun cahilliğidir. Cahilliği bertaraf etmenin yolu ise, samimiyetle düşünmek, duru ve temiz bir şekilde uyarılara kulak vermektir. Kendi bildiğinde ısrar etmemektir. Hayatta her şeyi bildiğini zannedenler, başkalarının bildiklerine ve sözlerine kulak tıkayanlar, düşlerin esiri ve esareti altında olduklarını bilmeyi bırakın kabul bile etmezler. İşte bu da cahillik ve çok bilmişlik hastalığına tutulma dır. Bir insan her şeyi bilemez, her şeyin de farkında olması düşünülemez. Hani bir ata sözümüz var ya:
"Çok bilen çok yanılır" diye. İşte öyle bir şey. Yanılgılar insanın felaketine sebep olabileceği gibi, düşlerin arkasına takılmak da felaketine sebep olmasa bile, kurmuş olduğu düşlerin yıkılmasına sebep olabilir. Hepimizin düşleri vardır ve farklı farklı beklentiler içinde bulunuyor da olabiliriz. Ancak, "uzun uzun düşler kurmak" yerine, gerçekçi ve akılcı olmak en doğru seçim olacaktır.İşte yine bir Kurban Bayramına kavuştuk ve millet olarak birlik ve beraberliklerin en güzelinin yaşandığı günler olması sebebiyle bayramın huzurlu ve güven içinde kutlanması en büyük dileğimiz ve gayretimiz olmalıdır. Dünya sevgisini bertaraf etmenin, dünya malına tapmanın, talan etmenin, yıkıp yok etmenin, çalmanın çırpmanın, yetim malı yemenin ve bunların düşlerinin dahi kurulmasını beyinlerden silip kazınmanın fırsatları olmalıdır bayramlar. İnsanlar, uzun ve kısa vadeli düşler kurmakta farklı konumlarda bulunabilirler. Kimileri ebedi olarak yaşamayı düşler, kimileri pirifani oluncaya kadar hayat sürmek isterler, kimileri de günlük yaşayıp, günlük düşünmeyi yeğlerler. yani uzun düşler kurmazlar, sağlık ve huzurlu bir hayat sürdürmeyi düşlerler.
"Beş şeyden önce beş şeyi ganimet bil:
a) İhtiyarlığından önce gençliğini,
b) Hastalığından önce sağlığını, c) Fakirliğinden önce zenginliğini, d) Meşguliyetinden önce boş vakitlerini, e) Ölümünden önce de hayatını.
Karamsarlığa kapılmadan, gelecek endişesi taşımadan her günümüz bayram olsun. "Her gecenin bir sabahı vardır" Siz değerli okurlarımın ve bütün milletimizin Kurban Bayramını cani gönülden kutluyorum.