Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 04 Eylül 2015
Geçerli Tarih: 06 Mayıs 2024, 21:58
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=21945
EY İNSANLIK!
Keşke büyük usta Nazım
Hikmet, bugünler için “Memleketimden İnsan Manzaraları” şiirini yeniden yazsa!
İstiklâl Marşı
şairimiz Mehmet Akif, Çanakkale
Şehitlerine şiirinde, “bir hilal uğruna, yâ rab, ne güneşler batıyor”
demektedir.
Ya şimdi ne demeli?
‘ Bir iktidar uğruna,
yâ rab, ne ocaklar sönüyor’ mu demeli…
Ya da Nazım Hikmet,
yeni yazacağı “Memleketimden İnsan Manzaraları” şiirinde kimleri anlatmalı?
Yoksul şehit
evlerindeki dramları mı?
Yakılan ağıtları mı?
Acının feryadı ile
söylenen sözlerden tutuklananları mı?
Damatlığını giymeden
kefene sarılanları mı?
Dul kalan genç şehit
eşlerini mi?
Ve öksüz kalan
çocukları mı?
Hepsini yazmalıdır…
Osmanlıdan bugüne
‘zenginimiz bedel verir, askerimiz fakirdendir’ anlayışını da yazmalıdır.
Osmaniye’de şehit
ablasının sözlerini de…
Erzurum’da “kardeşi
kardeşe kırdırıyorlar” diyen ve gözaltına alınan şehit amcasını da yazmalı!
Ve Silopi’den Mustafa’yı
da yazmalı Nazım Usta.
“Dükkânımızı
açamıyoruz, eve ekmek götüremiyoruz” feryadını da…
Memleket yangın yeri!
Biz ise 7 Haziran’dan
bugüne ‘nasıl hükümet kurdurulmaz, nasıl ülke yeni bir seçime daha sürüklenir’ adlı
tiyatro oyununu izliyoruz.
Medyası susturulmaya
çalışılan bir ülkede, çok kanallı tekseslilik dönemini yaşıyoruz.
Çoğu aynı merkezden
yönlendirilen ve benzer manşetleri atan gazeteleri okuyoruz.
Eleştiren, yanlışları
dile getirenlerin ise teker teker işinden olduğunu sadece izliyoruz…
O yazılı ve görsel
medyanın patronlarını da yazmak gerekir.
Hangi iş bağlantıları
var? Hangi siyasi bağlantıları var?
Ve zenginleştirilen
yandaşlaştırılan işini bilen(!) iş adamlarını da yazmak gerekiyor.
Karadeniz yaylalarında
Havva ananın “yeşil yol” için tepkisini de…
Rant için yaylarımızı,
sularımızı satmaya çalışanları da yazmak gerekiyor.
Ve bunca olumsuzluğa
karşı susan topluma da:
Hitler döneminde Alman
Papaz Martin Niemöller’in sözlerini anımsatmak gerekiyor.
Sesini çıkar ey
insanlık!
Yarın sıra sana
geldiğinde, sesini çıkaracak kimse kalmayacak…
Ve Voltaire’in sözü çınlamalı
hepimizin kulaklarında…
“Söylediklerinizin hiç
birine katılmıyorum, fakat bunları söyleme hakkınızı ölünceye kadar
savunacağım.”
Toplumu susturanları
da yaz!
Ne olur Bodrum’da
karaya vuran Suriyeli bebeğin öyküsün de yaz.
‘Gör bunu ey insanlık’
diye haykır…
Bu dramın mimarlarını
da yaz…
Bir iktidar uğruna, yâ
rab, ne canlar gidiyor!
Yeniden yaz
“Memleketimden İnsan Manzaralarını” Nazım usta, yeniden…
Ne olur Abidin, mutluluğun
resmini yapsın artık…
O resme ne çok
ihtiyacımız var.