Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster


Koalisyon kurları


Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 28 Haziran 2015
Geçerli Tarih: 04 Mayıs 2024, 16:11
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=21563


 

 

KOALİSYON KURLARI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim sürecinde “toplu açılış törenleri” adı altında şehir şehir gezdi.  Seçim bitti, açılışlar da bitti!

Oysa Erdoğan’ın yaptığı; açılış bahane, seçim çalışmaları şahane turları idi…”Toplu açılış” adı altında valilere seçim mitingi düzenletmek ve giderleri de devlet bütçesine yüklemekti amaç.

Öylede oldu!

Seçimler bitti. Seçim sonuçları hiç bir partiye tek başına iktidar yolu açmadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sonuçlar üzerine sessizliğe büründü.

Her akşam neredeyse her kanalda onu öfkeli yüz ifadesi ve ses tonu ile görmekten usanan halk, bu sessizlikten rahatlamıştı.

Ve halkta genel bir beklenti oluşmuştu. AKP hükümet dışı bırakılsın. Muhalefet seçim meydanlarında dile getirdiklerini gerçekleştirebilecek bir ortaklık kursun.

Yolsuzlukların hesabı sorulsun.

MİT tırları konusu aydınlatılsın.

Vaat edilen sosyal yardımlar gerçekleştirilsin.

AKP nin başta hukuk olmak üzere sistemdeki tahribatları giderilsin.

Bu beklenti, MHP lideri Bahçeli’nin daha ilk geceden başlayan olumsuz tavrı nedeniyle çıkmaza girdi.

Bu tavır aynı zamanda AKP’siz bir koalisyon olamayacağı ihtimalini de güçlendirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan derin bir ohhh çekti!

Başbakan Davutoğlu’da…

İktidar dışı kalmaları AKP nin dağılmasına neden olurdu. Bahçeli bu ihtimali ortadan kaldırmıştı. Artık ya AKP-MHP, ya AKP-CHP, ya da AKP-HDP hükümeti kurulması güçlü seçeneklerdi.

Aslında MHP lideri sözleri ile ‘can simidi’ olmuştu kendilerine…

Bu gelişmeler üzerine suskunluk bozuldu. İftar yemekleri de konuşmak için oldukça uygundu. Seçim öncesi kaç-ak sarayında muhtarlarla toplantılar düzenliyordu. Şimdi de iftar yemekleri düzenleyebilirdi.

Öyle de yapmaya başladı.

Konuşması için ortam ve dinleyecek kişiler gerekliydi!

Her ne kadar o iftarlardan birinden basına yansıyan masa görüntüleri tartışma yaratsa da, bu sorun bile değildi.

Ankara Mimarlar Odası Başkanı masanın maliyetini dile dolamış. Gazetelerde bunu haber yapmış. ‘Siz kimsiniz yahuu’

Mimarlar odasını sert yüz ifadesi ve yüksek perdeden eleştirirsin bir de tazminat davası açarsın görürler günlerini… Yandaş gazetelerde Mimarlar Odasına veryansın ederler. Destek atışları yaparlar olur biter!

Yaptığı da bu oldu. Çünkü AKP’siz hükümet kurulamayacağı giderek netleşiyordu. Bu olmaz ise Kasımda “yeniden seçim” de bir seçenekti.

‘Büyük abiler’, AKP-CHP hükümeti istiyorlardı. Parti tabanı ise AKP-MHP ortaklığına sıcak bakıyordu. Plase ise AKP-HDP idi…

Ancak ortak olacak parti, seçim meydanlarında dile getirdiği “yolsuzlukların hesabını soracağız” takıntısından kurtulmalı ve ortaklık öyle kurulmalıydı.

Bu hem ortağını kendi tabanında zora sokacak hem de kendi elini rahatlatacaktı.

Bu nedenle sürece kritik müdahaleler yapmalıydı.

Deniz Baykal’ı davet ederek görüşmek bu amaçla yapılan ilk adım oldu. Bu görüşme ile CHP içinde tartışma yaratmayı başarmıştı.

İkinci hamlesi ise; önce TBMM Başkanı seçilsin hükümeti kurma görevini o zaman vereceğim sözleri ile oldu.

Bu başka hamleler için zaman kazandıracaktı…

Yemin töreni sonrası hükümeti kurma çalışmalarını başlatabilirdi… Ancak bunu yapmak yerine zaman kazanmak ve bu süreçte gayri resmi ortaklık kurları yapılmasına fırsat vermek istedi.

Sürece gayri resmi turları mı dersiniz yoksa kurlar mı dersiniz o size kalmış!

İlk kur kendisinden geldi. Muhtarlara verdiği iftar yemeğinde yaptığı konuşmada, “Türkiye’nin geçmişini tartışan değil geleceğini aydınlatan bir koalisyon hükümetine ihtiyacı var “ dedi.

Bırakın meydanlarda söylediğiniz ‘hesap sorma’ işlerini, işimize bakalım demek istedi.

Başbakan Davutoğlu bu sözü biraz daha açma ihtiyacı duydu. "Rövanşist duygularınızı bir yana bırakın, baltalarınızı gömün.”

Ve bunu koalisyon şartı olarak söyledi.

Geçmişimizin üstünü örtelim demek istedi. Davutoğlu bir süre öncede “cumhurbaşkanını tartıştırmayız” açıklamasında da bulunmuştu.

Gerek Erdoğan’ın sözleri, gerekse Davutoğlu’nun sözleri; ‘yaptıklarımızın hesabını bizden sormaya kalkmayacak bir parti il ortaklık kurarız’ anlamı taşımaktadır.

Bu açıklamalara ilk yanıtı CHP lideri verdi.

Kılıçdaroğlu, “Rövanşist olmayacağız” diyerek ortaklık kurlarına katkı sundu! AKP ile ortaklıkta diğer partilere göre bir adım öne çıktı!

Gayrı resmi kurlar, bakalım resmi turlarda nasıl bir sonuç verecek? Görülen ‘büyük abi’ ve onun iç uzantılarının istediği AKP-CHP koalisyonudur.

Diğer seçenekler şimdilik masada değil raftadır!

Kasım’da ‘yeniden seçim’ de gündemdedir.

Kılıçdaroğlu’nun, olası bir erken seçimde; “ön seçimle gelenler yerlerini koruyacak” demesi de Kasım ayına yönelik bir güvencedir.

Biz kurları ve turları izlemeye devam edelim…

Bakalım “oy verin gitsinler” sloganı ‘koy verin gitsinler’ olarak değişecek mi?

 

 


Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster