Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama: Her zaman düşünceli olun.Çünkü karşılaştığınız herkes,inanın,en az sizin kadar zorlu bir mücadele veriyor.Her insan kendi içinde savaş veriyor ve bir çözüm bekliyor”-Platon
Kategori: Toplum-Yaşam
Eklenme Tarihi: 06 Haziran 2015
Geçerli Tarih: 19 Nisan 2024, 06:56
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/haber_detay.asp?haberID=21395
Zaman
Her zaman düşünceli
olun.Çünkü karşılaştığınız herkes,inanın,en az sizin kadar zorlu bir
mücadele veriyor.Her insan kendi içinde savaş veriyor ve bir çözüm bekliyor”-Platon
Zaman, bir kuşa
benzer. Kanatlarında da renkleri de
taşır. Alınıp satılamayan, depolanamayan ve değiştirilemeyendir.Antik Yunan-
Roma döneminin anlayışına göre de zaman
döngüsel ve süreklidir.
İnsanlarda izini
saç,sakal,tüy,kırışıklık,eşyalarda ise toz olarak bırakandır.Anların birikip
oluşturduğu okyanustur.
Damda atılan
çentiklerin de efendisi olur. Kavramayı
ve alışmayı da sağlamaktadır. Bir kadının gözyaşlarının makyajının üzerinden
akışıdır.
Saçları
beyazlatan,deneyimleri de biriktiren, boyu da uzatmaktadır ve geçtikçe geç
kalınandır zaman. Ömür taksimetresi gibidir. Takvim gibi durmamaktadır.
Boşa giden zamansa,
yaşamın icinden kopmuş işe yaramayan bir parça gibidir. Yaşamımızda zamanı ne
kadar verimli kullanırsak yaşam icin de o kadar birikim yapmış oluruz.
İnsanın verimli
çalışması da çalışma zamanın insana
uygun olmasıyla mümkündür . 8 saat çalışma, 8 sosyal yaşam, 8 saat uyuma bilime
göre insana en uygun zaman dilimleridir. İnsanın en değerli cevheri de
zaman ve emeğidir.
Mesafeyi ölçmek icin
de kullanılan bir ölçektir zaman.Doğum ve ölüm arasında da yerini
almaktadır.Tarih ve saat bilgileri ışığında konuşmaktır ve enerjiyi de
beraberinde getirir. Bilinen bilgilerin belleklerden silinmesidir.Bilinen
varlığında bilinmez oluşunu getirmektedir zaman.
Algıya ve ortama göre
de farklılık gösterebilir. Kimyasal olayların
bütününü de kapsamaktadır.
Zaman,
durmayan,yorulmayan, ilerleyen ele avuca sığmayan bir kavramdır.Geleceğe doğru
da farklı hızlarda kesintisiz ilerlemektedir.
Sürekli bir devinim,
hareket halinde oluşu getirmektedir. Dostluğun,yoldaşlığın da ölçüsüdür.
Dostlarınızla da yollarınızın ayrılması ve keşişmesidir.
Yıpranan bedenlere inat başlangıçtaki heyecanın hissedilmesindeki mutluluktur
zaman.
Fedakârlığın,ihanetin,
sevginin de ölçüsüdür.Yaşama tutunma
görevidir.Bir insanın bir insana verebileceği en güzel hediye de ona ayırabileceği zamandır.
Şairlere ilham vererek
içinde de bir çok anlamı taşımaktadır. Kalıcı olmayan hareketleri de unutturan , büyük işleri de ölümsüz kılandır
zaman.
Can yücel inde dediği gibi “Zamanımız ne kadar azsa yapacak işler çoktur” diyerek yazımızı noktayalım.
Özgür Karakaya ozgur694@hotmail.com
Şarap'
Dünyada akla değer
veren yok madem,
Aklı az olanın parası
çok madem,
Getir şu şarabı, alın
aklımızı:
Belki böyle beğenir
bizi el alem!
Ömer Hayyam
Şarap, insanlık
tarihinde önemli bir yer tutmuştur. Bir çok din de şarap tanrısı olduğuna inanılmıştır.
Yunanlılar “Dionysos” Romalılar ise “Bacchus” ismini
vermişlerdir.
Üzümün kanı, gönlün içeceğidir şarap. İnsanın içine hayatı doldurur .
Canları da
birleştirmektedir.
Zamanla olgunlaşmayla
gelen bilgelik gibidir. Bizleri nereye götürdüğünü bilmediğimiz
rüzgardır.İnsanları sevişken hale de getirebilmektedir.
Nice aşkları da dile
getiren acıları da tazelemiş ve nicesini küllendirendir. Ayrılık gözyaşlarına
da sahne olmuştur.
Hem romantik hem de
epik bir içkidir şarap. Mum ışığında şiire de derinlik katmaktadır. Kadınlara
da en çok yakışmakta olan aksesuardır.
İçerkende
koklamak,tatmak ta yetmez. Onun hissedilebilmesi için her bir anın ayrı ayrı
özümsenmesi gerekmektedir.
Şarap içmek bir törene
benzer. Büyülü bir sıvı, aşkın ve tutkunun da adıdır. Sohbetle birlikte
saatlerce gözgöze bakabilmektir. Dudakları da mühürleyerek geceye de anlam
katmaktadır.
Atılan kahkahadır ve
bitişi de üzmektedir. Sarhoşluğu da insanı başka bir boyuta taşımaktadır.
Anlatıran,yazdıran,kalpleri
de çarptırandır.Soğuk kış gecelerinin de vazgecilmez olanıdır.
Et,peynir,balık ve
sohbete de tat katmaktadır. Elden ele dolaşan paylaşımdır şarap.Etkisini de
yavaş yavaş göstermektedir.
Ufka daldırarak,
fakir,zengin ayırt etmeyendir. Kendin oluşunun resmini yapmaktır. Kara gecelere
loş bir fenerin adıdır şarap. Çoğrafyayı,tarihi,iklimi,sosyal
ilişkileri,birarada olmayı sunuştur.Haz ve kültürü de taşımaktadır.
Olduğu yerde de başka
bir içkiyi de aratmamaktadır.Dinleyerek içildiği zaman da ayrı bir tad
katmaktadır.Irmakların temel özü ,nehirlerin de sazı,sözüdür.
Zarif ve asildir. Ömer
Hayyam ve Neyzen Tevfik te uğruna anlamlı methiyeler de söylemiştir.
Şarap, halk
edebiyatına ve divan edebiyatı eserlerine de konu yaratmıştır. Ancak, dini
baskılar nedeni ile şarap üretimi maalesef arzu edilen trendi yakalamamıştır.
Her daim duygu yüklü
olan yaşamı da insana hatırlatmaktadır ve beş duyu organına hitap etmektedir.
Ne kadar yavaş
davranılır ve ağırdan alınırsa şarapta o kadar tad vermektedir.. Kadehlere de
anlam yüklenilmiştir: ilk kadeh, susuzluğu gidermek içindir ikincisi ise
neşelenmek icindir. Üçüncüsü de arzuyu kamçılamak içindir. Dördüncüsü de
çılgınlık icindir…
Yaşamda ,şarabı
sokakta içiyorsanız ayyaş resturanta iciyorsanız hanımefendi , beyefendi eğer
mum ışığında içiyorsanız romantik olarak tanımlanmaktadır.
Yazımızı da bir
fıkrayla noktalayalım
Karışmak haddimize
mi?"
Bektaşi, o gün komsu
bağdaki bir arkadaşını ziyarete gitmis. Dönünceye kadar padişah bağın her
tarafını dolaşmış. Bektaşi dönünce karşılıklı konuşmaya başlamışlar.
"Eren,bağın
maşallah cok büyük. Üzümünü ne yapıyorsun?" "muritlerle ve canlarla
birlikte yeriz sultanım." "Buradaki üzüm yemekle biter mi?"
"yemediğimizi de sıkıp fıçılara basar, suyunu iceriz!" "peki
ama, sıkılmış üzüm şarap olmaz mı?"
"Vallahi sultanım,biz üzümü sıkıp fıcılara basarız.Allah ne isterse o olur.Üst tarafına karışmak haddimize mi?"
Özgür Karakaya ozgur694@hotmail.com