Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama: Kuğuoğlu,Fındık bahçelerimizde görülen mantar hastalığının nedenleri,nasıl mücadele edileceğinin araştırılmasını istedi
Kategori: Yöreden
Eklenme Tarihi: 20 Şubat 2015
Geçerli Tarih: 05 Mayıs 2024, 20:12
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/haber_detay.asp?haberID=20523
Kuğuoğlu,Fındıkta
mantar hastalığının araştırılmasını istedi
Giresun İl Genel
Meclisinin Görele temsilcisi Hüseyin Kuğuoğlu,meclise önerge verdi.
İl Genel Meclisi Üyesi
Hüseyin Kuğuoğlu ve arkadaşları tarafından müşterek imzalı İl Genel Meclisi
Başkanlığına verilen önergede,
“Fındık bahçelerimizde
görülen mantar hastalığının nedenleri,nasıl mücadele edileceği ve bahçeye
verdiği zararlar hakkında çiftçilerimizin bilgilendirilmesi için konunun
detaylı olarak araştırılması ile ilgili Tarım Orman Komisyonunca hazırlanan
raporun görüşülmesi”
FINDIK HASTALIKLARI
1- FINDIK BAKTERİYEL
YANIKLIK HASTALIĞI
[Xanthomonas
arboricola pv. corylina) (Miller et al) Vauterin et al]
Hastalık etmeni
tomurcuklarda ölüme, yapraklarda ve zuruflarda lekelere, sürgün, dal ve gövdede
kanserlere sebep olmaktadır.
Hastalığa yakalanan tomurcukların bir kısmı kuruyarak ölür, bir kısmından da hastalıkla bulaşık sürgünler gelişir. Yaprak lekeleri düzensiz şekilli veya yuvarlak (genellikle 3 mm’den küçük) görülür ki bunlar önce sarımsı yeşil iken daha sonra kırmızımsı kahveye döner. Lekelerin etrafı sarımsı yeşil bir zon ile çevrilidir. Zuruflardaki lekeler yapraklardakine benzer şekil ve büyüklükte koyu kahverengi olarak görülür. Başlangıçta yüzeysel olan bu lekeler zamanla çukurlaşır ve sertleşir. Meyvelerdeki lekeler ise yüzeysel, yuvarlağa yakın ve koyu kahverengidir (Şekil 1). Hastalanmış dallar dışarıdan kurumuş gibi görülürler, yapraklar kıvrılarak kururlar ancak dökülmeden kalırlar. Bu şekilde hastalanmış dalların ince kabuk tabakası kesilip kaldırıldığında iç kısımdaki dokularda kırmızı-kahverengi renk değişimi gözlenir. Ayrıca sürgün ve dallarda uzunlamasına (10-25 cm) kanserler oluşur. Enfekte olan 1-2 yaşlı sürgünler ve genç ağaçlar ölürler.
Şekil 1. Fındık
Bakteriyel Yanıklık hastalığının zuruf ve meyve kabuğu üzerindeki belirtileri
Hastalık bitkiye
yaprak,zuruf ve meyvedeki doğal açıklıklardan ve yaralardan giriş yapar ve
yağmur, rüzgar ve budama aletleri ile diğer bitkilere taşınır.
Mücadelesi
Hastalıkla mücadelede
kültürel önlemlere dikkat edilmelidir. Taban suyu yüksek arazilere bahçe tesis
edilmemeli, bitki besin maddelerince zengin, normal derinlikte olan araziler
tercih edilmeli, sağlıklı fidanlar kullanılmalı, bilinçli bir gübreleme ve
toprak işleme yapılmalıdır. Hastalıklı sürgün ve dalların kesilip yakılması,
budama sırasında bir ağaçtan diğerine geçerken budama aletlerinin lizol eriyiği
veya % 10’luk çamaşır suyuna batırılması bulaşmaların önlenmesi açısından
önemlidir.
Kültürel önlemlerin
yanı sıra koruyucu olarak üç ayrı dönemde % 1’lik Bordo Bulamacı (1 kg Bakır
sülfat, %98 + 500 gr Sönmemiş kireç / 100 lt su) ile bahçeler ilaçlanabilir.
Birinci ilaçlama hasattan sonra Ağustos sonu, Eylül başı; ikinci ilaçlama
sonbahar sonunda yaprakların ¾’ü döküldüğü bir dönemde ; üçüncü ilaçlama ise
ilkbaharda yaprak tomurcukları patlamaya başladığı bir dönemde yapılır.
İlaçlamalar rüzgarsız havalarda ve ağacın her tarafına ilaç gelecek şekilde
yapılmalıdır.
2- FINDIKTA
KÜLLEME HASTALIĞI
[Phyllactinia
guttata(Wallr.: Fr.) Lev.]
Fındık yapraklarının
genellikle alt yüzeyinde gelişme sezonunun ortasından sonuna doğru olan dönemde
fungusun beyaz renkli kolonileri görülür. Başlangıçta küçük (3-6 mm) ve tozlu
beyaz olan koloniler sonuçta yaprağın tamamını sarar. Yaprak yeşil rengini ve
parlaklığını kaybederek matlaşır. Beyaz kolonilerin içinde hastalık etmeninin
gözle görülebilen küçük, yuvarlak, kahverengi, parlak kırmızı ve siyah renkte
kleistotesiyumları oluşur (Şekil 2). Daha sonra yapraklar giderek
kahverengileşmeye, gevrekleşmeye ve kıvrılmaya başlar. Bu şekilde hastalığa
yakalanan yapraklar vaktinden önce dökülürler.
Hastalık etmeni kışı
yere dökülen hastalıklı yapraklarda kleistotesiyum halinde geçirir. İlkbaharda
kleistotesiyumlardan çıkan askosporlar normal büyüklüğünü almış fındık
yapraklarını enfekte ederek hastalığı başlatırlar.
Hastalık doğrudan ürüne zarar vermediği için önemli bir ekonomik kayba sebep olmaz. Ancak yaprakların vaktinden önce dökülmesine neden olarak, fındık veriminden çok kalitesini olumsuz etkileyebilir. Ayrıca hastalıklı yapraklar, fizyolojik faaliyetlerini sağlıklılar kadar sürdüremeyecekleri için, o yılın sürgünlerinin pişkinleşmesini engelleyebilir. Bu durumun uzun yıllar devam etmesi durumunda,ağaçlarda gelişme geriliği görülebilir.
Şekil 2.Fındık
yapraklarında külleme hastalığı belirtileri
Mücadelesi
Enfeksiyon
kaynaklarının azaltılması için dökülen yapraklar yok edilmelidir.
Budama iyi bir hava
sirkülasyonu ve güneşlenme sağlayacak şekilde yapılmalıdır.
3- FINDIK DAL KANSERİ
(Nectria galligena
Bres.)
Fındıklarda dal kanseri 250 m ve daha yüksek kesimlerde görülmekte, yükseklik arttıkça don zararına bağlı olarak hastalık şiddeti de artmaktadır. Hastalık fındıkların gövde ve dallarında ve bunlardan çıkan yan dal veya dalcıkların dip çevresinde oluşmaktadır. Bazı ocaklarda gövdelerin dip kısımlarında sürtünmeden dolayı oluşan yara yerlerinde de görülmektedir. Fındıkta daha çok açık kanser şeklinde olan yaralar gövde ve dalların kabuklarında iç içe halkalar şeklinde ve merkezi çukurlaşmış şekildedir. Bu yaralar bazen 20 cm’ye kadar ulaşabilmektedir (Şekil 3). Yaralar genellikle dalın bir tarafında olmakta, bu dallar bir süre canlılıklarını sürdürebilmektedirler.
Şekil 3. Fındık dal
kanseri hastalığının dallardaki belirtileri
Hastalık etmeninin
yaşlı kanserlerin kenarlarında, ölü kabukların altında, çatlaklar içinde bazen
dağınık bazen de kümeler halinde olan küçük, parlak, kırmızı renkteki
periteslerinden boşalan askosporları ile yeni enfeksiyonlar başlar (Şekil 4).
Bunun için mutlaka yüksek orantılı nem veya yağmura ihtiyaç vardır. Bu koşullar ilkbahar ve sonbaharda
oluştuğundan hastalığın bulaşması bu aylara rastlar. Don olayından sonra
ilkbaharda ve hasattan sonra sonbaharda
bitkide oluşan yaralardan giriş yapan etmen 2 -3 yıl sonra tipik kanser
yaralarına neden olur. Hastalık nedeniyle ocaklardaki ağaç sayısı azalmakta,
bazı ocaklar ise tamamen yok olmaktadır.
Mücadelesi
Bahçelerde inokulum
kaynağı olan bulaşık dallar budanmalı ve budama artıkları bahçeden
uzaklaştırılarak yakılmalıdır.
Yüksek kesimlerde dona
karşı nispeten dayanıklı çeşitler yetiştirilmelidir. Hastalığa duyarlı olduğu
bilinen çeşitlerin (Foşa ve Mincane gibi) dikiminden kaçınılmalıdır.
Etkili bir kimyasal mücadelesi olmamakla birlikte, erken ilkbaharda ve hasattan sonra sonbaharda budamanın arkasından %1’lik bordo bulamacı ile yapılacak ilaçlamalar, yara yerlerinden etmenin girişini engellemesi yönünden yararlı olabilir.
Şekil 4. Dal Kanseri
hastalık etmeninin peritesleri
4- ARMILLARIA KÖK
ÇÜRÜKLÜĞÜ
[Armillaria mellea
(Vall.) Quel.]
Hastalık etmeni
şapkalı bir mantar olup, şapkalarını sonbaharın ilk yağışlarından sonra
oluşturur. Hasta ağaçların kök boğazında oluşan sarımsı kahverengi olan ve dibe
doğru siyahlaşan şapkalar 5–15 cm. çapındadır. Bu şapkalar miselyumlardan
oluşan rizomorfların ucundan meydana gelir. Rizomorflar kalın, silindir
şeklinde, önceleri beyaz, sonra koyulaşan miselyum uzantılarıdır. Mantar hem
toprakta hem de odun dokusunda yaşar. Ölü ağaçlarda ve toprakta kalan kök
parçalarında uzun süre canlılığını devam ettirir. Rutubetli yerlerde iyi
gelişme imkânı bulur.
Meyve ve orman
ağaçlarının köklerinde çürüklük yapmak sureti ile ağaçların ölümlerine sebep
olur. Hastalığa yakalanan ağaçlar ilk
yıl çok az sürgün verirler. İkinci yıl yapraklar sararır, dökülür. Üçüncü yıl
dal ve dalcıklar ölmeye ve kurumaya başlar. Dördüncü yıl ağaçlar tamamen
kururlar (Şekil 5). Bazen şiddetli enfeksiyonlarda 1-2 yıl içinde de ağaçların
kuruduğu görülür. Bunların kökleri incelenirse, ikinci köklerden başlayarak,
kök boğazına kadar kabukla odun arasında beyaz bir misel tabakasının varlığı
dikkati çeker. Hastalığın başlangıcında odun tabakası açık kahverengi, daha
sonra sarımtırak veya beyaz süngerimsi bir doku halini alır.
Hastalık ağaçların yaşamlarının kısalmasına, ağacın verim yaşında ölümüne neden olduğu için ekonomik açıdan önemlidir. Ormandan açılan veya orman alanlarına yakın bahçelerde daha fazla görülmektedir.
Şekil 5.Fındıkta
Armillaria kök çürüklüğü belirtisi (a) ve fungusun şapkalı mantarları (b).
Mücadelesi
Kültürel önlemlere
dikkat edilmelidir:
· Ağaçlar sağlam ve
sağlıklı yetiştirilmelidir. Köklerin yaralanmamasına dikkat edilmelidir.
· Ağaçlar derin
dikilmemeli.
· Sonbaharın ilk
yağmurlarından sonra oluşan fungusun şapkaları ve oluştukları yerdeki kök
parçaları imha edilmelidir.
· Kuruyan ağaçlar
bahçeden kökleri ile birlikte sökülerek imha edilmeli ve yerlerinde kireç söndürülmelidir.
· Hastalık bahçenin
belli kesimlerinde ise rizomorfların sağlam ağaçlara ulaşmaması için hasta
olanlar 60 cm derinlik ve 30 cm genişlikteki hendekler ile izole edilmelidir.
· Çevre bahçelerde
hastalığın bulunduğu durumlarda sel sularının getireceği hastalıklı parçaların
girişini önlemek için bahçenin çevresine 60-70 cm derinlikte hendekler açılmalıdır.
Hastalıkla kimyasal
mücadele için; hastalık yeni başlamış ise hasta kökler kesilip, hasta kısımlar
kazındıktan sonra bu yerler 750 g ardıç katranı+250 g göztaşı karışımı ile
kapatılmalıdır.
Hastalığın görüldüğü
bahçelerdeki sağlam ağaçları korumak için, sonbaharda veya ilkbahar başında
ağaçların iz düşümleri % 2’lik göztaşı ile m2’ye 10 litre ilaçlı su gelecek
şekilde ilaçlanmalıdır.
5- ROSELLINIA KÖK
ÇÜRÜKLÜĞÜ
(Rosellinia necatrix
Prill )
Hastalık etmeni
fungusun hifleri bölmeli olup, bölüm yerlerinin armut şeklinde şişkin olması
tipik özelliğidir. Misel örtüsü üzerinde zamanla sklerotlar oluşur. Etmenin
yayılma organı olan miselleri toprakta yıllarca canlılığını korur, özellikle
hastalıklı ağaçların bulunduğu bahçelerde uzun yıllar hayatını sürdürerek yeni
bulaşmalara sebep olur. Hastalık etmeni hastalıklı köklerin yakınında bulunan
genç kökler ve kök uçlarını bulaştırır. Kök içinde gelişen hastalık etmeni
kabuk kısmına yayılır. Oduna geçemez, odun ile kabuk arasında gelişir, kabuğun
kambium tabakasını zarara uğratır. Sulama suyu, sel ve yağmur suları,
hastalıklı kök parçaları kök çürüklüğünün ağaçtan ağaca bulaşmasını sağlayan
sebeplerdir.
Kök çürüklüğüne
yakalanan ağaçlarda dikkati çeken ilk belirti yaprak sararmalarıdır. Bu belirti
ocağın bir tarafında veya tamamında görülebilir. Sararma ve solgunlukla beraber
yapraklarda küçülmeler olur. Yapraklar giderek dökülür ve ocaklarda normalden
çok az yaprak kalır. Ayrıca bulaşık ocaklarda, ağaçlarda gelişmede durgunluk ve
dallarda uçtan geriye doğru ölüm durumu ortaya çıkar. Hasta ağaçların meyve
verimi ve kalitesi de düşer. Böyle ağaçların meyveleri irileşmeden ve
olgunlaşmadan dökülür.
Bulaşık ağaçların kökleri açılacak olursa, ince köklerin esmerleşip çürüdüğü görülür. Kalın kökler ve kök boğazında da, önceleri beyaz olup sonradan koyulaşarak gri ve siyaha dönen bir misel tabakası dikkati çeker (Şekil 6). Kökün kabuk kısmı kaldırılınca, kabuk altında ağ gibi beyaz misel örtüsü görülür.
Şekil 6. Rosellinia
necatrix’in miselyumu
Mücadelesi
Kültürel önlemler
olarak:
· Ağır ve su tutan topraklarda
bahçe kurulmamalıdır.
· Toprakta fazla su
birikmesine engel olmak için bahçenin etrafına drenaj kanalları açılmalıdır.
Bahçeler sel sularından korunmalıdır.
· Sulama suyu ve
gübre, ağaçların kök boğazına değil tekniğine uygun şekilde taç izdüşümüne
verilmelidir.
· Bulaşık bahçelerde,
ilkbaharda ağaçların kök boğazları ana köklere kadar açılarak, yaz aylarında güneş ve hava almaları
sağlanmalıdır.
· Kökleri tamamen
çürüyen ağaçlar, toprakta hiç kök parçası kalmayacak şekilde sökülmeli ve
yakılmalıdır. Ağaçların söküldüğü kısımlara en az 2 yıl hiçbir meyve fidanı
dikilmemelidir.
· Hastalığın yeni
bulaştığı ağaçlarda ise, çürüyen kökler sağlam kısma kadar temizlenmeli,
kesilen köklerin üstüne rastlayan dallar da köklerle dengeyi sağlayacak şekilde
budanmalıdır.
· Kök çürüklüğünün
sağlam ağaçlara bulaşmasını önlemek amacıyla, bahçede hastalığın bulaşık olduğu
kısmın etrafına 1 m derinliğinde hendek açılmalı, hendek toprağı bulaşık tarafa
atılmalıdır.
Hastalığın
belirlendiği her dönemde kimyasal mücadele yapılacağı gibi, ilkbaharda kültürel
önlemler ile birlikte yapılması daha uygundur.
Hastalığın yeni
görüldüğü bahçelerde kimyasal mücadeleye geçebilmek için ilkbaharda ağaçların
dipleri açılarak kök ve kök boğazları incelenmelidir. Hastalık yeni başlamış
ise hasta kökler kesilip, hasta kısımlar kazındıktan sonra bu yerler 750 g
ardıç katranı+250 g göztaşı karışımı ile kapatılmalıdır.
Hastalığın görüldüğü
bahçedeki sağlam ağaçları korumak için, sonbaharda veya ilkbahar başında
ağaçların iz düşümleri % 2’lik göztaşı ile m2’ye 10 litre ilaçlı su gelecek
şekilde ilaçlanmalıdır.
Kökleri tamamen
kurumuş ağaçlar, toprakta hiç kök parçası kalmayacak şekilde sökülmeli, hasta
kısımlar kendi çukurlarında yakılmalıdır. Açılan çukurlara 3 kg/m3 olacak
şekilde kireç söndürülmeli ve kapatılmalıdır.
6- FINDIK MOZAİK
HASTALIĞI
(Apple mosaic ilarvirus, ApMV)
Hastalığın oluşturduğu yaprak belirtileri çok
değişkendir. Genel sararma, sarı halkalar ve çizgiler, sarı beneklenme, meşe
yaprağı deseni ve geniş damar bantlaşmaları görülür (Şekil 7). Bazen enfekteli
bitkiler belirti göstermeyebilir. Enfekteli genç fındık bitkilerinde vejetatif
gelişmede hafif bir zayıflık gözlenir. Yine enfekteli fındıklarda oluşan meyve
sayısında ve dolayısıyla verimde sağlıklılara nazaran büyük bir azalma söz
konusudur ancak meyve büyüklüğü ve kalitesinde bir farklılık oluşmamaktadır.
Hastalığın yayılmasında vejetatif üretim materyali
önemli rol oynamaktadır.
Mücadelesi
Kültürel işlemler
sırasında kullanılan her türlü alet ve ekipmanlar ağaçtan ağaca geçerken %3’lük
sodyum hipoklorid veya %2’lik sodyum hidroksit + %2’lik formalin solüsyonları
ile dezenfekte edilmelidir.
Her vejetasyon
döneminde üretim materyali alınan ocaklar kontrol edilerek, hastalık belirtisi
gösterenlerden üretim materyali alınmamalıdır ve bahçeden çıkarılarak yok
edilmelidir.
Virüsün enfeksiyon
kaynağı olabilecek yabancı otlar ve bahçe etrafındaki bulaşık üzümsü meyveler
ortadan kaldırılmalıdır.
Hazırlayan : Ziraat Yük.Müh.Arzu Sezer
İl Genel Meclisi