Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama: Zehirli okyanus balığı Mersin Körfezi'nde
Kategori: Haber
Eklenme Tarihi: 13 Ocak 2015
Geçerli Tarih: 04 Mayıs 2024, 05:59
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/haber_detay.asp?haberID=20235
Satılsaydı felaket olurdu
Zehirli okyanus balığı Mersin Körfezi'nde
Mersin Körfezi'nde balıkçılar,ağlarına takılan danha önce
hiç görmediği balığı Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'ne teslim etti.
Yapılan araştırmada balığın zehirli toksinler taşıyan,
okyanusların 800 metre derinliğe kadar yaşayabilen, 'yağ balığı' olarak da
bilinen 'Ruvettus Pretiosus' olduğu belirlendi.
Balıkçılar, Mersin'in Gülnar İlçesi'nin Büyükeceli Mahallesi
açıklarında 110 metre derinliğe dip trolü attı. Daha sonra trolü çekip Silifke
İlçesi'ne bağlı Taşucu Mahallesi'ne götüren balıkçılar, ağlardan balıkları
alırken, farklı bir cinse rastladı. Balıkhane sahipleri, daha önce hiç
görmedikleri balığı Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'ne ulaştırdı.
BALIKÇILARIN DUYARLILIĞI ÇOK ÖNEMLİ
Yapılan incelemede, 48 santimetre boyunda ve 1 kilo 200 gram
ağırlığında olan balığın, okyanuslarda 800 metre derinliğe kadar yaşayabilen
yağ balığı olduğu belirlendi. Su Ürünleri Fakültesi Avlama ve İşleme
Teknolojisi Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Deniz Ayas, latincesi 'Ruvettus
pretiosus' olan yağ balığının, kemikli balıkların 'Gempylidae' familyasına ait
olan bir tür olduğunu söyledi. Mersin Körfezi'nde ilk defa görülen yağ balığına
Atlantic, Pasifik, Hint okyanusları ve Akdeniz'de rastlanabildiğini belirten
Ayas, şunları söyledi:
"Balıklar, kabuklular ve kalamar türleri ile beslenen
etçil bir türdür. Derisi pürüzlü ve kemiksi çıkıntılar ile kaplıdır. Karın ve
göğüs yüzgeç ışınları siyahtır. Vücut rengi kahverengi ile koyu kahverengi
arasında değişim gösterir. 300 santimetre boya ulaşabilir. Bilindiği gibi
Akdeniz'de zehirli balon balıkları (Lagocephalus sceleratus) bulunmaktadır.
Balon balıklarını yiyen insanlarda hayati risk oluşmaktadır. Balıkhaneler de
tanımadıkları balıkları halka satmadan önce zehirli olup olmadığını öğrenmeye
çalışıyorlar. Bu konuda bize ulaşıyorlar. Daha önce birçok tür için balıkçılara
ve balıkhanelere yardımcı olduk. Balıkçıların bu duyarlılıkları önemlidir"
dedi.
YAĞI SİNDİRİLEMİYOR
Bu cinsin tüketilmesinin sağlık açısından sakıncalı olduğunu
belirten Ayas, şöyle devam etti:
"Söz konusu yağ balığı da 'Gemfilotoksin' içeriyor.
Gemfilotoksin aslında sindirilemeyen bir yağdır. 34 karbon uzunluğunda bir yağ
asidi esteridir. Bu toksine maruz kalan kişilerde yoğun ishal etkisi ortaya
çıkar. Ortaya çıkan hastalık 'Gemfilid balık zehirlenmesi' ya da
'Gemfilotoksizim' ismi ile adlandırılmıştır. Semptomlar turuncu-yeşil renkli
yoğun ishal, sıvı kaybı, karın bölgesinde kramplar, baş ağrısı, mide bulantısı
ve kusma olarak ortaya çıkar. Balık tüketildikten ortalama 2,5 saat içerisinde
ilk belirtiler ortaya çıkmaya başlar ve 2 gün sürer. Hastalığın şiddeti yenilen
balık miktarı ile ilişkili olarak artar. ABD Gıda ve İlaç Dairesi (USFDA) bu
balığın taze ve işlenmiş ürünlerin satışının yasaklanmasını istemiştir. Ancak
balıkçılar ve balıkhanelerin tümü aynı bilinç ve duyarlılıkta değil. 'Denizden
babam çıksa yerim' anlayışı hâkim. Çok sayıda bireyin yakalandığı ve
tüketildiğini düşünüyorum. Semptomlar birçok besin zehirlenmesi tablosuna
benzediğinden hastanelerde 'Gemfilotoksin zehirlenmesi' olarak kayda
geçmediğini düşünüyorum."
Akdeniz'in yerli türlerinin dışında Cebelitarık Boğazı ile Süveyş Kanalı'ndan giren yeni türleri de barındırdığını kaydeden Deniz Ayas, özellikle Süveyş kanalından girenlerin tropik deniz türleri ve bu balıklardan en bilineninin de balon balıkları olduğunu söyledi. Bu türlerin ölümcül tetradotoksin zehri içerdiğini belirten Ayas, Gıda Tarım ve Ormancılık Bakanlığı tarafından balon balıklarının avlanmasının ve satılmasının yasaklandığını söyledi. Akdeniz'e yeni tür girişleri dinamik bir şekilde devam ettiğini ifade eden Ayas, "Başka toksin içeren türlerde girebilecektir. Bu konuda ilgili bakanlığın yeni türler ve insan tüketimine uygunluğu konularında var olan hassasiyetinin devamı önemlidir. Mersin Üniversitesi'nde de denizel toksinler ile ilgili projeler ve yüksek lisans çalışmaları sürdürülmektedir" diye konuştu.
DHA