Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 06 Ocak 2015
Geçerli Tarih: 03 Mayıs 2024, 02:21
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=20142
ATI ALAN ÜSKÜDAR'I GEÇİYOR!
İktidar ile terör örgütü arasında yapılan “Oslo
görüşmeleri” yeni bir sürecin miladı
oldu. O
Görüşmeler sızdırıldı ancak kamuoyundan, ‘ne oluyor’ tepkisi
gereği kadar olmadı!
Bu kez bir adım daha atıldı. Adına, “İmralı süreci” ya da
“açılım süreci” denilen yeni bir dönem başlatıldı.
Zaman zaman süreç yavaşlasa da, hedefe doğru ilerleme devam
etmektedir. ‘Hedef’ nedir? Elbette ilk önce Öcalan’ın serbest kalması ve
özerkliktir. Sonrası ise Türkiye, Suriye, Irak ve İran toprakları üzerinde 2.
İsrail yani Kürdistan devletini kurmaktır!
Geçtiğimiz günlerde İmralı’dan gelen açıklama dikkat çekti.
Açıklama aslında bir meydan okuma idi. Ya da açık bir tehdit idi…
Nisan ayına kadar çözüm için adım atılmaz ise, yapılan
görüşmeler ve verilen sözler kamuoyuna açıklanacakmış.
CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, TBMM de yapılan gizli
oturum da dile getirilen “İmralı taleplerini” kamuoyuna açıkladı.
Orada dile getirilenler nasıl bir pazarlığın yürütüldüğü
konusunda bilgi vermektedir. Öcalan’ın serbest bırakılması, Özerklik, her özerk
bölgenin kendi güvenlik gücünü kurması…
Gerek terör örgütü liderinin ‘açıklarım’ tehdidi, gerekse
Engin Özkoç’un açıklamaları sonrasında iktidardan herhangi bir tepki gelmedi!
Sakın susmak kabullenmek olmasın?
Demek ki milletvekili Özkoç, TBMM kürsüsünden verilen
sözleri açıklamış. O halde Nisan ayına kadar “açılım sürecinde” iktidarın ciddi
adımlar atması gerekiyor!
Yoksa genel seçimler öncesi İmralı’dan ya da onun ‘siyasi
iradesi’ altındaki kişilerden yapılan görüşmeler konusunda açıklamalar gelirse
ne olur?
İktidar hayal olur…
Ve başka önemli gelişmeler yaşanır.
Bu nedenle iktidar, İmralı’dan gelen mesajı almak ve genel
seçimler öncesi başını belaya sokmamak zorundadır.
İktidar başını belaya sokmamak için ülkenin başını belaya
sokacak adımlar atmaktadır ve daha da atacağa benzemektedir.
Geçtiğimiz günlerde Cizre’de yaşanan olaylar, bu konuda ders
alınacak sahnelerle doludur. Cizre başta olmak üzere bölgede pek çok yerde
oluşturulan ‘asayiş timleri’ , bu iktidar döneminde devletin bölgede içine
düşürüldüğü durumu göstermesi bakımından ibretliktir!
‘Asayiş timleri’, Sakarya Milletvekili Özkoç’un
açıklamasında yer alan “her özerk bölgenin kendi güvenlik güçlerinin olması”
talebinin gerçekleştirilmesi midir?
Nisan ayına kadar başka hangi ödünler verilecek?
Halkımız gerçekleri görene kadar atı alan çoktan Üsküdar’ı geçmiş
olacak…
Yaşanan süreç iktidar ile terör örgütü arasında tam bir
‘kazan-kazan’ sürecidir. Ama kaybeden ülkemizdir.
Soğuk suya atılmış kurbağa misali beklemedeyiz…
Halkımızı, uyur iken uyaracak muhalefette yok.
Olsaydı kartlar bu kadar açık oynanamazdı… Yoksa “kaset operasyonları”
bugünler için miydi?
YCHP, YMHP ve AKP nin inşa ettiği “yeni Türkiye”…
“Yeni Türkiye” , ‘yeni anayasa’ ile ‘kazan-kazan’ gereği
tarafların (!) beklentileri gerçekleşecektir…
Boşuna mı "hedef 2023" dediler!
Önümüzdeki genel seçimlerde halkımız bu gidişe "dur
"demez ise, yarın geç olacaktır.
Çünkü atı alan Üsküdar'ı geçiyor!