Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama: Yeşil Yol Projesi hakkında bilmedikleriniz
Kategori: Çevre
Eklenme Tarihi: 04 Ocak 2015
Geçerli Tarih: 03 Mayıs 2024, 16:53
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/haber_detay.asp?haberID=20110
Kod Adı “YEŞİL YOL PROJESİ”nin Bilinmeyenleri!
KOD ADI “YEŞİL YOL PROJESİ”
Bölgemizde yürütülmekte olan ve kendisi kadar sorunları da
devasa olan bu proje hakkında kamuoyumuzun bilgisi, ne yazık ve ne vahimdir ki
ilgililerin basın açıklamaları ve yapılan toplantıların sosyal medyadaki
fotoğrafları,haberleri ile sınırlıdır!
İlgililerin basın açıklamalarından hareketle, objektif bir
bakış ve teknik bir değerlendirme ile konuyu ele alırsak görünen manzara şudur
:
“Yeşil Yol Projesinin” mimarlarından ve aynı zamanda
koordinasyonundan sorumlu olan,Doğu Karadeniz Bölge Kalkınma İdaresi (DOKAP)
Başkanı Ekrem Yüce 31.08.2014 tarihli basın açıklamasında, bu projeyi şu
cümlelerle tanımlamıştır :
“Yeşil Yol Projesi toplamda 2 bin 600 kilometre uzunluğunda
olup, bu proje ile Samsun’dan Batum’a kadar olan tüm yaylalarımızı ve turizm
merkezlerini birbirine bağlıyoruz. Bu yolla birlikte 40 noktada turizm
merkezleri oluşturulacak. Yani moteller, oteller, çim kayak tesisleri gibi
bulunacakları bölgelerin coğrafi ve doğal özelliklerine göre tesisler
oluşturulacak. Geçtiğimiz bu yol için 40 milyon TL aktarılmıştı. Her il için 5
milyon TL kullanıldı. Bu yıl tekrar 50 milyon TL aktarılacak. Çalışmalar hızlı
bir şekilde devam ediyor. İnşallah 2018 yılında bu projeyi tamamlamış olacağız”
1
Yeşil yol projesinin koordinatörü olan DOKAP başkanının,
proje hakkında ki bu açık ve net tanımı ; adında “yeşil” olan bu yol
projesinin, aslında gayet “gri” olduğunu ve Türk Halkının elinde kalan son
“doğal mirasında” parsellenerek, yeni imar alanlarının açılacağının ilanı değil
midir ?
Projenin Değerlendirilmesi ve Öneri
Bu gibi projelerin değerlendirilmesinde en sağlıklı yöntem
dünya üzerinde benzer coğrafyalarda nelerin yapıldığına bakmaktır. Doğu
Karadeniz bölgemiz için dünya üzerinde karşılaştırma yapmamız amacıyla örnek
alabileceğimiz yer coğrafi yapısı itibariyle dağlık ve kırsal yerleşimin yoğun
olduğu İsviçre’dir…
“Davos” ve benzeri dünya çapında uluslararası büyük turizm
organizasyonlarının düzenlendiği İsviçre’de böyle bir yol projesi var mıdır ?
Ve, bu projeyi İsviçrelilere kabul ettirebilir misiniz ?
Birinci sorunun cevabı; Avrupa’da “eko-turizmin” odak
merkezi olan İsviçre’de Alp Dağları üzerinde ki yüksek plato ve yaylaları bu
şekilde tahrip edecek bir yol projesi yoktur. İkinci sorunun cevabını da sizlerin
sağ duyusuna bırakıyorum…
Peki İsviçre’de “doğanın bütünlüğü korunarak”, özellikle Alp
dağlarında gerek turizm gerekse insani amaçlı ulaşım nasıl sağlanıyor ? Bu
sorunun cevabı için en güzel örnek; aşağıdaki fotoğraflarda da görüleceği
üzere, İsviçre’de 2.070 mt rakıma sahip ve yılın büyük bir bölümünde karla
kaplı olan Pilatus dağında uygulanan “Dişli Raylı Demiryolu” (Rack Railway) adlandırılan
ulaşım sistemidir !
Yeşil Yol Projesinin cevapsız soruları :
Bu proje ile öngörüldüğü şekilde; Samsun’dan başlayıp
Batum’a kadar 2600 kilometre kesintisiz gidecek bir karayolunu kullanan turizm
şirketleri ve turistler güzergah üzerindeki bir çok şehre uğramayacak demektir
ki bu, şehirlerin turizm ekonomisi açısından yoksullaşması demek değil midir ?
Bu 2600 kilometreden çıkacak tonlarca metre küplük toprak
hafriyatı ; yaylaların flora (bitki çeşitliliği) ve faunasını (canlı
çeşitliliği) bozmayacak mıdır ? Bununla birlikte, bu çıkan hafriyat nasıl
değerlendirilecektir ?
Bir yıl içerisinde bu güzergahtan 10 bin aracın geçeceğini
varsayarsak, oluşacak çevre kirliği ve bu araçlar için gerekli akar yakıt
istasyonlarının yaylalarda kurulacak olmasının neden olacağı çevre sorunları
nasıl açılacaktır ?
Bu yol ortalama 2000 – 2500 mt irtifadan geçeceğine göre
orman sınırından geçilecek demektir ki buda binlerce ağacın ortadan kaldırılmasını
gerektirmeyecek midir?
Bu güzergah üzerinde, yıl içerisinde 5-6 mt kar yağan ve
geçilmesi zor doğal geçitler vardır ve bunların nasıl aşılacağı
açıklanmamaktadır ?
Anadolu’muza özgü “Yayla Kültür” üzerine olası etkileri
değerlendirilmeden yürürlüğe konulan bu proje yaylacılığı sonlandırmayacak
mıdır ?
2600 kilometrelik karayolu üzerinde kurulacağı açıklanan
tesis ve oteller, Erzurum Palandökende olduğu gibi bölgenin halka kapanmasına
ve ekonomik yönden güçlü firmaların bölgede hakimiyet kurması, bölge esnaf ve
sanatkarını olumsuz etkilemeyecek midir?
Yeşil projesi için neden bağımsız kuruluşlara bir ÇED Raporu
hazırlatılmamıştır ?
Yeşil Yol projesi güzergahında bulunan İspir ilçesinde ki
zengin altın madeni yataklarının işletmeye açılması ile bu projenin bir
bağlantısı var mıdır ? Çünkü altın madenciliği “siyanür” demektir !
Bence en önemli soru; bölge halkının, Meslek Odaları’nın ve
STK’ların görüşleri neden ısrarla alınmamaktadır ?
Yazımın başlığında da ifade etmiş olduğum üzere bu projenin
kod adı “yeşil yoldur.” Proje bölgenin doğal ve ekonomik kaynakları ile
birlikte değerlendirildiğinde, gerçeği görememek için ya kör yada cahil olmak
gerekir.
Özetle Rize Mimarlar Odası olarak, bölgemizin sosyo-ekonomik
refahı için yapılacak tüm proje ve çalışmalara destek olmaya hazırız. Ancak
yukarıda da ifade etmiş olduğum üzere yapılacak tüm proje çalışmaları dünya ve
bölge gerçeklerinden uzak, aklın ve bilimin aydınlattığı yolun dışında
olmamalıdır.
Rize Kamuoyuna saygılarımla arz ederim. 04 / 01 / 2015
Muhammet Mustafa MAHMUTOĞLU – Mimar - Rize Mimarlar Odası Başkanı
www.rizeninsesi.net