Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama: Kutlu doğum haftası adıyla bir gün uydurdular şimdi de 2 Ocak mevlid kandil uydurması. Hangisi doğru?
Kategori: Haber
Eklenme Tarihi: 02 Ocak 2015
Geçerli Tarih: 03 Mayıs 2024, 19:03
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/haber_detay.asp?haberID=20101
İslam’da kandil geceleri yoktur!
Nisan ayının son haftasında Kutlu doğum haftası adıyla bir
gün uydurdular şimdi de 2 Ocak mevlid kandil uydurması. Hangisi doğru?
KANDİL KUTLAMALARI
Yahudi eşi Hurrem'in entrikalarıyla oğulları Mustafa ve
Beyazıt'ı katleden Kanuni Sultan Süleyman'ın kimden olduğu belli olmayan oğlu
2. Selim'in zamanında başlatılan bir gelenektir.
Türkiye’de her sene “dinin kesin bir emri, fıkhi bir
vecibeymiş” gibi kutlanılan özel gecelerin aslında hem İslam’ın iki ana kaynağı
(Kur’an ve sünnet) tarafından “kutsal” ilan edilmedikleri bir hakikattir.
Kandil geceleri diye bilinen geceler ; Mevlid , Regaib,
Mirac, Beraat ve Kadir Gecesidir.
Bu gecelere Kandil denmesinin sebebi Osmanlı padişahı 2.
Selim (1566-1574) zamanında başlayarak, minarelerde kandiller yakılarak
duyurulup kutlandığı için "Kandil" olarak anılmaya başlamıştır.
[Nebi Bozkurt, “Kandil”; Halit Ünal , Berat Gecesi maddesi.
Diyanet İslam Ansiklopedisi (DİA), İstanbul, 2001, c. 24, s. 300]
Devletin resmi din kurumu Diyanet’in hazırladığı
ansiklopedide “kandil” maddesinde bunlar yazıyor.
Fakat kandil gecelerini bizzat organize eden, camilerde
mevlid ve dua merasimleri düzenleyen, bu geceler münasebetiyle kutlama
mesajları yayınlayan ve halkın kendilini kutlayan da yine Diyanet’in kendisi…
Peki bu nasıl oluyor?
Çünkü bu gecelerin kutlanması bir halk geleneği değil;
devlet politikası da ondan.
Nedir devlet politikası?
İslam’ı doğuş tabiatına uygun olarak bir “pratiği olan hayat
dini” olmaktan çıkarıp, “mübarek gün ve geceler dini” haline getirmek…
Gündüzün ortasında, hayatın kalbinde atan bir din olmaktan
çıkarıp, el ayak çekilince, hayatın tümüyle uykuya çekildiği gece vakitlerinde
hatırlanan bir “tapınak ve ayin” dini haline sokmak…
Çünkü Fransız laiklerin Hristıyanlığa layık gördüğü muamele
buydu. Türk laiklerin de İslamiyete layık göreceği muamele de bundan başkası
olamazdı…
İlk olarak hicretten 300 yıl sonra ilk kez Mısır'da, Şii
Fatimiler döneminde Mevlid; 400 yıl sonra da Kudüs'te Mirac, Regaib ve Berat
geceleri kutlanmaya, bu geceler camilerde toplu biçimde yapılan ibadetlerle
geçirilmeye başlandı. Daha sonra bu kutlamalar İslam dünyasının bazı
bölgelerine yayılarak gelenekleşti
Kadir gecesi haricinde ne Kur’an-ı Kerim’de ne hadis-i
şeriflerde sahih bir bilgi vardır.
Din adına yapılan her şeyi, kendi tabii sınırları içinde ele almak, ne artırarak ne eksilterek, Kur’an ve onun tebliğcisi Hz. Peygamber (s.a.v.) tarafından nasıl tebliğ edilip öğretilmişse, o kadarıyla almak gereklidir. Sahabe bu dini nasıl anlamış , neler yapmış bizler nasıl anlıyor neler yapıyoruz mukayese etmeliyiz . Aksi halde kendi ellerimizle dine müdahalede bulunmuş, işimize geldiği veya hoşumuza gittiği gibi dinde bazı ilave veya eksiltmelerde bulunmuş oluruz. Bizden önceki din mensupları da (ya kasıtlı veya iyi niyetle, ama) tam da bu şekilde dinlerini değiştirmişlerdi.
http://www.islam-tr.com/…/kandil-geceleri-bidatci-niceleri…/