Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama: Selahattin Karaahmetoğlu,17 Aralık Rüşvet ve yolsuzlukla mücadele günü ilan edilmesi hakkında kanun teklifi verdi
Kategori: Görele
Eklenme Tarihi: 16 Aralık 2014
Geçerli Tarih: 29 Nisan 2024, 14:38
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/haber_detay.asp?haberID=19936
17 ARALIK GÜNÜNÜN RÜŞVET VE YOLSUZLUKLA MÜCADELE GÜNÜ İLÂN EDİLMESİ
HAKKINDA KANUN TEKLİFİ
GEREKÇE:
Rüşvet ve yolsuzluk, ülkelerin hem bugününe hem de
geleceğine etki eden, ipotek koyan, ülkelerin sosyo-ekonomik gerilemesine neden
olan, toplumların devlet aygıtına ve siyasete olan güvenini zedeleyen bir
olgudur. Ülkemizin de bu olumsuzluklardan payını fazlasıyla aldığı son günlerde
yaşanan olaylarla görülmektedir.
17 Aralık 2013 tarihinde başlayan rüşvet ve yolsuzluk
operasyonu Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiş büyüklükte rüşvet ve
yolsuzluk iddialarını kamuoyunun gündemine taşımıştır. Bakanların ve hatta
Başbakan'ın çocuklarının isminin geçtiği, 2 Bakanın çocuğunun tutuklandığı ve
milyonlarca lira rüşvet ve yolsuzluğun ileri sürüldüğü operasyonlar sonrası
Hükümet, rüşvet ve yolsuzlukla mücadele yerine, operasyonları yürüten emniyet
ve yargı mensuplarına karşı operasyon yapmayı yeğlemiş, "zamanlaması manidar"
diyerek savunma yapmıştır.
Operasyonlarla ilgili ilgisiz çoğu üst rütbeli yüzlerce
emniyet personelinin yerinin değiştirilmesi, Hâkim ve Cumhuriyet Savcılarının
çeşitli yollarla baskı altına alınmaya çalışılması, kamuoyunda rüşvet ve
yolsuzluğun var olduğu konusunda güçlü bir kanı doğmasına neden olmuştur.
Gezi Parkı Eylemlerine emniyet güçlerinin orantısız
müdahalesi nedeniyle insanların Ölmesi, gözlerini kaybetmesi ve ağır
yaralanmasına rağmen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bu emniyet görevlileri için
"talimatı ben verdim" ya da "kahramanlar" demiş, aynı
emniyet personeline ödül olarak ikramiye verilmişken; aynı Başbakan emniyet
personeli için rüşvet ve yolsuzluk operasyonu soması "çete ve örgüt
üyesi" demektedir. Yine Başbakan, sahte belgeler, dijital deliller ve
gizli tanıklarla yürütülen Ergenekon, Balyoz, Oda TV gibi davaların arkasında
durmuş, davanın "Savcısı" olduğunu vurgulamış, soruşturmayı yürüten
Cumhuriyet Savcısı'ndan övgülerle söz etmiş, temiz eller operasyonu yapıldığını
belirtmiştir. Aynı süreçte Başbakan; "yargıya müdahale edilmemesi
gerektiğini, yargının görevini yaptığını" söylemiş, yakalanan çoğu askeri
personel için "terörist" imasında bulunmuştur. 17 Aralık rüşvet ve
yolsuzluk operasyonları sonrasında aynı Başbakan ve çoğu aynı yargı personeli
için "çete ve örgüt üyesi" sözlerini sarf etmiştir. 12 Eylül 2010
yılında yapılan Anayasa değişikliği ile HSYK'nın yapısının dönüştürülmesini
savunan Başbakan, "militan yargı dönemi bitmiştir, millet yargıya el
koymuştur" demiş, rüşvet ve yolsuzluk operasyonları sonrası
"egemenlik kayıtsız şartsız yargının değildir, yetkim olsa HSYK'yı
yargılarım" diyerek HSYK'nın yapısı ve işleyişinde yeni değişikliklerin
yöntemini aramaya başlamıştır. Bu yaşananlar ve daha öncesinden Başbakan
Erdoğan'ın sürekli olarak görüş değiştirdiği bilindiği için "Bir Başbakan,
İki Erdoğan" yorumları kamuoyunda konuşulur olmuştur. Durum o kadar ileri
gitmiştir ki Başbakan'a yakın isimler "milli orduya kumpas" kurulduğunu
itiraf etmiş, Hükümet'e yakın basın mensupları bu davalar için özür dilemiştir.
17 Aralık operasyonları ile ortaya çıkan yolsuzluğun
boyutunun 247 milyar lirayı bulduğu ileri sürülmektedir. Dünya tarihinde nadir
görülecek bu rakam ile ülkemizin kaderi değiştirilebilecek yatırımlar
yapılabilirdi. Ayrıca; TÜİK rakamlarına göre iş arayan yaklaşık 3 milyon kişi
bulunmaktadır. 247 milyar ile bu kişilere 8 yıl boyunca asgari ücret ödemesi
yapılabilirdi. 300 bin atama bekleyen öğretmenin ataması gerçekleşir ve
kendilerine 30 yıl boyunca maaş ödenebilirdi. Ülkemizdeki 9,5 milyon emekliye
25 bin lira ikramiye verilebilirdi. 6 tane GAP, 30 tane Marmaray Projesi yaşama
geçirilebilirdi.
Bu bağlamda; ülkemizin uluslararası alanda yolsuzluk
algısının iyi olmadığı bilinmekle birlikte, yaşanan son olaylarla birlikte
hızlı bir kötü gidiş yaşanacağı tahmin edilmektedir. Temiz bir gelecek için her
ne koşulda ve kim olursa olsun yolsuzlukla mücadele edilmesinin öneminin
vurgulanması nedeniyle 17 Aralık gününün rüşvet ve yolsuzlukla mücadele günü
ilân edilmesi sembolik bir önem taşımaktadır.
MADDE GEREKÇELERİ:
MADDE 1- Madde ile 17 Aralık gününün rüşvet ve yolsuzlukla
mücadele günü ilân edilmesi amaçlanmaktadır.
MADDE 2- Yürürlük maddesidir.
MADDE 3- Yürütme maddesidir.
17 ARALIK GÜNÜNÜN RÜŞVET VE YOLSUZLUKLA MÜCADELE GÜNÜ İLÂN EDİLMESİ
HAKKINDA KANUN TEKLİFİ
MADDE 1- Her yılın 17 Aralık günü Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele günüdür.
MADDE 2- Bu kanun yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.
MADDE 3- Bu kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
Selahattin Karaahmetoğlu