Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama: Bilimsel/akademik dergiler bilim dünyasında bilginin dolaşımını sağlayan kılcal damarlardır
Kategori: Teknoloji-Bilim
Eklenme Tarihi: 04 Aralık 2014
Geçerli Tarih: 19 Nisan 2024, 14:41
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/haber_detay.asp?haberID=19829
TÜRKİYE AKADEMİK DERGİLER REHBERİ
– 2014
Bilimsel/akademik dergiler bilim
dünyasında bilginin dolaşımını sağlayan kılcal damarlardır. Bu kılcal damarlar
üretilen bilimsel bilgiyi Bilgi Nehri’ne taşırlar. Bilgi üretimi insanoğlu ile
yaşıttır. İnsanoğlunun ilk dönemlerinde bilginin paylaşımı çeşitli simgelerle,
seslerle insandan insana, nesilden nesile, değişerek ve dönüşerek aktarılırken,
yazının icadı ile birlikte sistemli ve düzenli bir şekil aldı. Bilgi Nehri,
esas itibariyle yazının icadıyla büyümeye, derinleşmeye, daha uzak mesafelere
ve çağlara erişmeye başladı. Eski Hint, Mısır, Pers ve sonrasında Yunan
Uygarlığı dönemlerinde Bilgi Nehri tarihte ilk kez olağanüstü bir şekilde
büyümeye başladı. Bilgi Nehri, bilgiyi coğrafya ve zaman düzleminde taşıyan
bilgi otoyolu olarak da tanımlanabilir. Bilgi Nehri’ne ulaşamayan bilgiler,
nehirlere ve göllere ulaşamayan küçük akarsular gibi buharlaşıp yok olurlar.
Günümüzde Bilgi Nehri’ne bilgi taşıyan araçların önde gelen aracı olan
bilimsel/akademik dergiler, hatalı ve eksik bilginin yayılmasını önleyici bir
işleve de sahiptirler. Bu eleme işlevine günümüzde hakem denetimlilik adını
veriyoruz.
Bilim tarihine bakıldığında
yazının icadından bu yana, belki de yazının icadından da önce mağara
duvarlarına çizilen resim ve birtakım şekiller ile bilginin yaygınlaştırılması
güdüsünün insanoğlunda hep var olduğu görülür. Ancak, günümüzde adına makale
denilen şekilde bilgiyi taşıyan sistemli araçlara son bin yılda daha fazla
rastlıyoruz. Her ne kadar Eski Yunan’da, İskenderiye Kütüphanesi’nde ve İslam
bilim adamlarınca yürütülen çalışmaların paylaşımında benzer yollara
başvurulmuş olsa da, makalelerin bilgi paylaşım aracının geniş olarak
kullanımı, ancak matbaanın Avrupa’da yaygınlaşmaya başlaması ile mümkün olabildi.
Bilginin makaleler yoluyla
yaygınlaşması üniversitelerin açılmasını izleyen dönemlerde ortaya çıktı. MS
1300-1400’lü yıllardan itibaren elde edilen bilgilerin diğer araştırmacılarla
(filozoflarla) paylaşımına, o günlerde mektup adı verilen araçlar yardımıyla
ile başlandı. Önceleri el ile çoğaltılan bu mektupların matbaanın yaygınlaşması
sonrasında kağıda basılarak paylaşıldığını görüyoruz. 16 ve 17. yüzyıllarda
bilim akademilerinin ilk örneklerinin Batı Avrupa’da kurulmasıyla makalelerin
toplu olarak basımını gündeme geldi ve adına dergi (journal) denilen yayınların
ortaya çıkmasına yol açtı. İlk bilimsel/akademik dergi 1662’de İngiliz Bilimler
Akademisi tarafından Philosophical Transactions of the Royal Society adı
altında İngiltere’de yayımlanmaya başladı. Kısa bir süre sonra da Fransa
Bilimler Akademisi Jornal de Scavant adıyla bir dergi yayımladı. 1682’de “Acta
Eruditorum” Latince, 1988 yılında ise Alman Bilimler Akademisi’nce
Monatsunterredungen des Thomasius dergisi, Almanca olarak yayımlanmaya başladı.
İlerleyen yıllarda hem dergi
sayısında ve hem de dergilerin nitelik ve uygulamalarında değişimler oldu. 19.
yüzyıldan itibaren bilimsel/akademik dergilerde ABD ve Batı Avrupa’da kayda değer
artışlar yaşandı.
Türkiye’de ise ilk
bilimsel/akademik dergi 165 yıl önce yayımlandı. Yayımlanan ilk dergilerden
olan Vekayi-i Tıbbiye 1849 yılında, bir tıp dergisi olarak yayınlanmaya
başladı. Tanzimat ve Islahat Fermanı ile I. Meşrutiyet gibi siyasi ve sosyal
gelişmeler bilimsel alanda az da olsa karşılığını buldu ve bazı
bilimsel/akademik dergiler yayımlandı. Tamamına yakını kısa bir süre
yayımlandıktan sonra kapanan bu ilk dergilerden sonra, bilimsel/akademik
dergicilik alanındaki kayda değer gelişmeler Cumhuriyet’in ilanını izleyen
yıllarda Nazi Almanya’ndan kaçıp ülkemize sığınan Yahudi asıllı bilim adamları
döneminde ortaya çıktı. Gerçekten de 1933-1950 yılları arasında (1938’den sonra
sayıları giderek azalsa da) Almanya’dan gelen akademisyenlerin
bilimsel/akademik dergicilik alanında da, uzun yıllar devam eden etkileri oldu.
Türkiye Akademik Dergiler
Araştırması’nın ilk kez gerçekleştirildiği 1997 yılında ülkemizdeki
bilimsel/akademik dergi sayısı 643 iken, bu sayı 2002’de 833’e ve 2007/2008
döneminde ise 996’ya çıktı. Ancak 2014 yılı çalışmasında ise dergi sayısı
1679’a ulaştı. Basit bir hesaplama ile son 17 yılda Türkiye’de yayımlanan
bilimsel/akademik dergi sayısının 2,6 kat artış gösterdiğini anlıyoruz. Tesadüf
eseri de olsa Türkiye Akademik Dergiler Araştırması’nın ilkinin Türkiye’nin
sosyal, ekonomik, kültürel, siyasal, akademik ve teknolojik hızlı değişimleri
yaşamaya başladığı dönemin hemen başında gerçekleştirilmesini bir şans olarak
görmek mümkündür.
Elinizdeki çalışma Türkiye
Akademik Dergiler Araştırması’nın dördüncü basamağını oluşturmasının yanı sıra
Türkiye’deki bilimsel/akademik dergilerin 17 yıllık bir dönemdeki değişiminin
incelenmesi bakımından kayda değer verileri araştırmacıların hizmetine sunuyor.
Türkiye Akademik Dergiler
Araştırması’nın soru cetvelinin ilk örneği 1996 yılında Punsalan ve Miller
(1988) tarafından hazırlanan çalışmadan yararlanılarak hazırlandı. Bununla
birlikte, 1997/1998 yıllarında gerçekleştirilen ilk araştırmadan sonra soru
cetveli, ortaya çıkan gelişmeler ve gereksinmeler dikkate alınarak önemli
ölçüde yenilendi. Başlangıçta 47 değişkenden oluşan soru cetveli elinizdeki
dördüncü araştırmada 38 değişkene indirildi. Dolayısıyla 1997 yılında
hazırlanan ilk soru cetveli temel bazı parametreler dışında önemli birtakım
değişiklere uğradı.
Araştırmada temel alınan sorular
üç temel grupta toplanıyor. Bunlar; genel bilgiler, makale değerlendirme ve
yayım bilgileridir.
Genel bilgiler bölümünde; derginin
kullanılan başlığı, ISSN’i, (varsa) E-ISSN’i, yayıncısı, editörü, mektup adresi,
faaliyet gösterdiği il, telefonu, faksı, e-posta adresi, web sayfasının adresi,
yayın şekli, bilim dalı, yayım dili, yayımlanma sıklığı, ilk yayın yılı, kurucu
edtörü, internet erişim şekli, yayımlanan cilt sayısı, bir sayıdaki makale
sayısı, yayım sözleşmesinin varlığı ve indeks hazırlama bilgileri yer alıyor.
Makale değerlendirme bilgileri
kısmında ise; makalelerin yayımında yetkili karar organı, değerlendiren hakem
sayısı, yayın kurulu üyesi olmayan hakemlerden de değerlendirme isteği,
değerlendirme süresi, yayımlanma aralığı, hakem listesinin yayımı,
değerlendirme düzeninin varlığı, ortalama değerlendirme sayısı ve yayımlanma
oranına ilişkin bilgiler bulunuyor.
Yayım uygulamaları kısmı da;
derginin hakemli dergi olup olmadığına ilişkin beyan, kaç yıldır hakemli dergi
olduğu, başka dergilerde de yayımlanan makalelerin yayımına izin verilme
durumu, yazım kurallarının varlığı, yazarların meslekleri, yazar
akademisyenlerin unvanlarına göre dağılımı ile yer alınan indeks ve veri
tabanlarının isimlerine yer verildi.
Türkiye Akademik Dergiler Rehberi
– 2014, içerdiği bilginin kapsamı itibariyle Dünya’da örneği olmayan bu çalışma
özelliğini taşımaktadır. Rehber’de yer alan dergilerin bilim dallarına göre
dağılımı şu şekildedir: Dil ve Edebiyat dergileri 36 (%2,1), Matematik ve Fen
Dergileri 79 (%4,7), Sağlık Bilimleri dergileri 430 (% 25,4), Sosyal Bilimler
dergileri 861 (%50,8), Teknik Bilimler dergileri 134 (%7,9), Ziraat ve
Ormancılık dergileri 59 (%3,5), Sanat dergileri 27 (1,6), Disiplinlerarası
dergiler 68 (%4,0).
İçerik
Giriş
Açıklamala İlişkin Kılavuz
Kısaltmalar
Dergiler
Dil ve Edebiyat Dergileri
Matematik ve Fen Bilimleri
Dergileri
Sağlık Bilimleri Dergileri
Sosyal Bilimler Dergileri
Teknik Bilimler Dergileri
Ziraat ve Ormancılık Dergileri
Sanat Dergileri
Disiplinlerarası Dergiler
Yayınlanmakta Olan Diğer Dergiler
Baskı Öncesi Eklenen Dergiler
Dizinler
Dergi İsimlerine Göre Dizin
Yayıncılara Göre Dizini
Editörlere Göre Dizin
Kurucu Editörlere Göre Dizin
Yerleşim Merkezlerine Göre Dizin
Ek-1: İndeks ve Veri Tabanları
Bazı Kavramsal Açıklamalar
Veri Tabanı ve Dizin Listesi
Duyuru Bülteni disiplinlerarasi@gmail.com