Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama: Başöğretmenimiz Atatürk'ü saygıyla anıyor,tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü'nü kutluyoruz
Kategori: Eğitim
Eklenme Tarihi: 24 Kasım 2014
Geçerli Tarih: 03 Mayıs 2024, 10:56
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/haber_detay.asp?haberID=19756
ÖĞRETMENLER MUTSUZ, BORÇLU VE ÖĞRETMENLİK
İTİBARSIZLAŞTIRILIYOR
Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün, 24 Kasım
1928 tarihinde Millet Mektepleri’nin kendisine verdiği “Başöğretmen” ünvanını
kabul etmesinin de yıldönümü olan 24 Kasım tarihi, 1981 yılından itibaren
Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır. Bu vesileyle Başöğretmenimiz Atatürk’ü
saygıyla anıyor, tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü'nü kutluyoruz.
Atatürk, ulusal bütünlüğümüzün kurulmasında ve
geliştirilmesinde, Türkiye’nin çağdaşlaşmasında en önemli görevi öğretmenlere
vermiştir. O’nun; “Ulusları kurtaranlar, yalnız ve ancak öğretmenlerdir.
Öğretmenden, eğitimciden yoksun bir ulus, henüz ulus adına alma yeteneğini
kazanmamıştır. Ona basbayağı bir topluluk denir, ulus denemez. Bir topluluğun
ulus olabilmesi için kesinlikle eğiticilere, öğretmenlere gereksinimi vardır”
sözleri bunun en güzel örneğidir.
Ancak bugün, öğretmenlerin toplumsal statüleri, ekonomik,
sosyal ve özlük hakları, Cumhuriyet döneminden bugüne geçtiğimiz yıllar içinde
sürekli gerilemiştir. Özellikle AKP iktidarı döneminde eğitim sisteminde
yaşanan köklü değişiklikler, 4+4+4 gerici eğitim yasasıyla Öğretim Birliği’ne
vurulan darbe, okul dönüşümleri, siyasi kadrolaşma, yandaş yönetici atama
hevesi, eğitimin dini referanslara göre şekillendirilmek istenmesi
öğretmenlerin yaşadığı sorunları daha da derinleştirmiştir.
Öğretmen yetiştirme süreci siyasallaştırılarak çökertilmiş,
öğretmenliğin saygınlığı da bundan büyük zarar görmüştür. Son yıllarda siyasi
iktidar tarafından öğretmenlik mesleğinin itibarını zedeleyen söylem ve
tutumların süreklilik kazanması, Alo 147 gibi isimsiz ihbar hatlarının
kurulması, öğretmene yönelik şiddet eylemlerini
artırmıştır. Bu tür olaylar sonucunda hayatını kaybeden ya da ciddi sağlık
problemleri yaşayan öğretmenler bulunmaktadır.
AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana öğretmenlerin
alım gücünde çok fazla bir düşüş olduğu bilinen bir gerçektir. 2002 yılında
mesleğe yeni başlayan bir öğretmen maaşı ile 24 çeyrek altın alırken, 2014
yılında sadece 14 çeyrek altın alabilmektedir. Bu hesaba göre 2002 yılından bu
yana öğretmenlerin maaşlarındaki alım gücü %41,6 oranında düşmüştür. Yetkili
ama etkisiz sendika, Memur-Sen ile Hükümet arasında 2014 yılında imzalanan
ihanet sözleşmesi nedeniyle enflasyon farkının ödenmeyecek olması da öğretmenleri
olumsuz etkilemektedir.
ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 69’U MESLEĞİNİ BIRAKMAYI DÜŞÜNÜYOR
Eğitim-İş’in 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle, 38 ilde
1165 öğretmenle yüz yüze görüşerek yaptığı “Öğretmenlerin gelirlerine ilişkin
öğretmen görüşleri” adlı araştırma sonuçları öğretmenlerin karşı karşıya olduğu
ekonomik sorunları ortaya koymuştur. Araştırmaya katılan öğretmenlerin yüzde
73’ü gelirlerindeki yetersizlik nedeniyle mesleğine motive olamadığını, yüzde
61’i gelirlerindeki yetersizlik nedeniyle psikolojik sorunlar yaşadığını, yüzde
69’u ise daha çok para kazanacağı bir iş imkanı olursa öğretmenliği
bırakacağını belirtmiştir.
Araştırmanın dikkat çeken sonuçları şöyle:
Araştırmaya katılan kişilerin % 42’sinin erkek, %58’inin ise
kadın olduğu belirlenmiştir.
Araştırmaya katılan öğretmenlerin % 77’sinin hiçbir
sendikaya üye olmadığı, sadece % 23’ünün herhangi bir sendikaya üye olduğu
tespit edilmiştir.
1. Öğretmenlerin % 93’ü mesleğinden elde ettiği gelirleri
yetersiz bulmuşlardır.
2. Öğretmenlerin % 91’i Eğitim öğretime hazırlık ödeneğini
yetersiz bulmuşlardır.
3. Öğretmenlerin % 84’ü gelirindeki yetersizliğin mesleki
verimini düşürdüğünü belirtmiştir.
4. Öğretmenlerin % 91’i verilen çocuk yardımının yetersiz
olduğunu belirtmiştir.
5. Öğretmenlerin % 91’i ekders ücretlerinin yetersiz
olduğunu belirtmiştir.
6. Öğretmenlerin % 87’si ekders ücretlerinin kesilmemesi
için hasta raporlarını işleme koydurmak istemediklerini belirtmiştir.
7. Öğretmenlerin % 73’ü gelişmiş ülkelerdeki öğretmenlerle
benzer çalışma koşullarına sahip olmadıklarını belirtmiştir.
8. Öğretmenlerin % 68’i kazandığım para ile çocuklarımın
ihtiyaçlarını karşılayamadığını, %22’si ise kısmen karşıladığını belirtmiştir.
9. Öğretmenlerin % 73’ü gelirlerindeki yetersizlik nedeniyle
mesleğine motive olamadığını belirtmiştir.
10. Öğretmenlerin % 61’i gelirlerindeki yetersizlik
nedeniyle psikolojik sorunlar yaşadığını belirtmiştir.
11. Öğretmenlerin % 69’u daha çok para kazanacağı bir iş
imkanı olursa öğretmenliği bırakacağını belirtmiştir.
12. Öğretmenlerin % 89’u gelirlerindeki yetersizlik
nedeniyle öğretmenlik mesleğinin saygınlığının azaldığını belirtmiştir.
13. Öğretmenlerin % 86’sı öğrencilerine örnek olabilecek
şekilde giyinemediğini belirtmiştir.
14. Öğretmenlerin % 85’i son on yılda alım gücünün düştüğünü
belirtmiştir.
Eğitim-İş olarak;
Eğitimin ulusal, bilimsel, laik ve kamusal esaslara
dayandırılmasını, her aşamasında parasız olmasını,
Öğretmenlerin sosyo-ekonomik statülerini yükseltecek
önlemler alınmasını,
Eğitim çalışanları arasında ayrımcılık yaratacak
uygulamalara son verilmesini,
Öğretmenlik mesleğinin itibarsızlaştırılması yönündeki
söylem ve uygulamalara son verilmesini,
Gerici, ırkçı ve bölücü kadrolaşmanın önlenmesini, eğitim
yöneticiliği için nesnel ölçütlerin geçerli kılınmasını,
Eğitim kurumlarımızın personel ihtiyacının gerçekçi bir
biçimde belirlenerek, yeterli sayıda öğretmen ve yardımcı personel istihdam
edilmesini,
Okullarda “kölelik sistemi” veya “mevsimlik işçi” olarak
adlandırılan ücretli öğretmen uygulamasına son verilmesini,
Ülkemizin koşulları göz önünde bulundurularak, yeni bir
öğretmen yetiştirme sistemi geliştirilmesini,
Eğitimde etnik kimlik ve mezhep-tarikat gibi kimlikleri öne
çıkartacak ithal müfredat programları yerine, ulusal, laik, bilimsel ve halktan
yana programlar uygulanmasını,
Eğitim çalışanları ve tüm kamu çalışanlarının örgütlenme
haklarının önündeki bütün engellerin kaldırılıp, grev ve toplu sözleşme
hakkının tanınmasını istiyor;
Yaşadığımız bütün sorunlara rağmen bütün öğretmenlerimizin, eğitim ve bilim emekçilerinin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutluyoruz.
Tamer ÖZLÜ - Yönetim Kurulu Adına Şube Başkanı