Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 18 Kasım 2014
Geçerli Tarih: 05 Mayıs 2024, 12:28
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=19695
KUZEY SURİYE’DE KAYIKÇI KAVGASI
PKK,KCK,IŞİD,YPG,PYD,ÖSO ve diğerleri… Bu sıralar en çok
duyduğumuz ve okuduğumuz şeyler bunlar.Çoğunun açılımını bile bilmiyoruz.
Biz bunları okuyup yazarken Kuzey Suriye’de bir oluşum
gerçekleşiyor. Türkiye her ne kadar Suriye’nin toprak bütünlüğü dese de Irak’
ta olduğu gibi Suriye’nin kuzeyinde bir yapılanma gerçekleşiyor.
Eskilerin deyimiyle tarih tekerrür ediyor. Irak’ın bölünmesi
gibi Suriye de bölünüyor.
Saddam’ın Kuveyt’i işgaliyle başlayan sürecin sonunda Kuzey
Irak’ta Irak merkezi yönetiminin giremediği bir bölge oluşturuldu ve daha sonra
bu bölgede henüz ilan edilmemiş bir Kürt devletinin ilk toprak varlığı tesis
edildi.
Şimdi de Suriye’de aynı sürecin işletildiğini görüyoruz.
Sözde Arap Baharı söylemiyle yola çıkan güçler Esat’ı zalim ilan ederek
yönetimden almak için oluşturdukları yerel güçlerle Kuzey Suriye’de merkezi
yönetimin gücünü azalttılar.
Suriye devletinin kontrolünden çıkan bölgede şimdi yeni bir
Kürt oluşumunun çalışması içindeler. Yukarıda adlarını verdiğimiz gruplar
arasında silahlı çatışmalar sürerken o coğrafyada Kuzey Irak benzeri bir
yapılanmaya gidiliyor.
Bunun adına şimdilik Kanton diyorlar. Bir devlet yapılanması
içindeler. Daha sonra Kuzey Suriye Kürt Yönetimi de diyebilirler. Ya da özek
bir bölge ilan edebilirler.
Bölgede ciddi anlamda bir savaş var ve bir vahşet yaşanıyor.
Bu savaş sürerken bir yandan da devlet oluşumu için siyasi manevralar ortaya
konuluyor.
Amerika bu oluşumun gerçekleşmesi için her türlü yardımı
yapıyor. Savaşan gruplardan birisinin önünü kesme adına Kuzey Suriye’nin ortaya
çıkması için elinden geleni yapıyor. Türkiye’ye de yaptırıyor.
Türkiye demişken; Türkiye bilerek ya da bilmeyerek veya
çaresizlikten bu oluşuma destek veriyor. Daha doğrusu ne yapacağını, ne
yaptığını bilmiyor.
Belirlenmiş bir devlet politikası ortaya koyamıyor.
Kuzey Suriye’deki oluşumun baş aktörü PYD yi PKK ile bir görüyor ancak Amerika PYD’ ye
destek olunca ne diyeceğini bilemiyor, ne yapacağını şaşırıyor.
Mesela Kobani Kantonu düşmesin diye Kuzey Irak’tan gelen
gayri resmi askerlere topraklarını açıyor. Peşmergeler bir bayram havasıyla
sınırlarımızdan geçiş yapıyor.
Cumhurbaşkanı, karşı çıkmasına rağmen ABD PYD’ye yardım
yapıyor diye Obama’ya sitem ediyor.
Bol bol açıklamalar yapılıyor. Cumhurbaşkanı başka, başbakan
başka diğer bakanlar başka şeyler söylüyorlar. Sırlarında yumurta küfesi varken
başka, yokken başka konuşuyorlar.
Daha önce can ciğer oldukları Esat’la uğraşıyorlar güya…
Esat gitmeden bu işler düzelmezmiş. Saddam gitti de Kuzey Irak oluşmadı sanki.
Esat gitse de gitmese de Kuzey Suriye’de devletleşmeye
yönelik bir yapılanma hayata geçiriliyor. Türkiye bunu önleyebiliyor mu? Biz ona
bakmak zorundayız.
Kuzey Suriye’de oluşturulacak Kürt yapılanmasının coğrafi
sınırlarını belirleyen haritalar Avrupa gazetelerinde yar almaya başladı bile.
Ha biraz eksik olur ha biraz fazla…
Görünen o ki bir de Kuzey Suriye komşumuz olacak. İleri aşmada
Kuzey Irak’la birleşerek farklı bir yapılanmaya gidecekleri bugünden biliniyor.
Daha ileri aşamada ise nelerin olabilmesi için ne tür
çatışmaların olabileceği de biliniyor. Yüksek sesle konuşulmasa da bunca yıl
süren savaşın bir amacı olmalı, Türkiye için bütün bu oluşumların bir anlamı
olmalı.
Türkiye Kuzey Suriye oluşumunda ne kadar sorumluluk
aldığının farkında değilmiş gibi davranıyor ya da halka öyle yansıtılıyor.
Sorun bu kadar basite indirgenecek bir sorun değil Türkiye açısından.
Bekleyip görelim diyemeyiz, zaten her şey apaçık
görünüyor.