Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama: Körfez ülkelerinde esaret sistemi: Kafala
Kategori: Ekonomi-Çalışma Hayatı
Eklenme Tarihi: 24 Ekim 2014
Geçerli Tarih: 02 Mayıs 2024, 19:08
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/haber_detay.asp?haberID=19519
Esaret sistemi: Kafala
Körfez ülkelerinde esaret sistemi: Kafala
Dünyanın en zengin ülkeleri arasında sayılan Birleşik Arap
Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Katar gibi Körfez ülkelerinde giderek
yaygınlaşan bir çalışma sistemi var: Kafala Sistemi.
Dünyanın en zengin ülkelerinden olan Birleşik Arap Emirlikleri,
Suudi Arabistan ve Katar gibi körfez ülkelerinde giderek yaygınlaşan Kafala
sistemi olarak adlandırılan sözleşmeye göre, çalışmak için bir şirketle anlaşma
yapan bir işçi, kendisini ülkeye getiren şirketten başka bir işletmede
çalışamıyor. İşçi kendi işverenini dahi seçemiyor yani. Ayrıca, ülkeyi terk
etmesi de yine onu getiren şirketin inisiyatifinde, çünkü pasaportuna el
konuluyor. Yalnızca Suudi Arabistan'da bu sistemle çalıştırılan 1,5 milyon işçi
bulunuyor. Bu sistemin en yaygın olduğu alanlar ise inşaat, kimya ve ev işleri.
2022 Dünya Futbol Kupası'nın Katar'da yapılacak olmasından
dolayı ülkede inşaat sektörü son derece faal. Çalışmak amaçlı ülkeye getirilen
işçilerin hemen hepsinin kafala sistemine göre iş sözleşmelerinin yapıldığı
biliniyor. Kötü çalışma koşullarından dolayı, şu ana kadar yalnızca inşaat
sektöründe 1300 işçinin yaşamını yitirdiği ve 2022'ye dek bu 'sayı'nın 40 bin insanı
bulacağı tahmin ediliyor.
Birleşik Arap Emirlikleri nüfusunun yaklaşık yüzde 90'ı
göçmen işçilerden oluşuyor. Katar nüfusunun yüzde 85'i göçmen işçiden
oluşurken, Suudi Arabistan'da çalışan yaklaşık 8 milyon göçmen ise ülke
nüfusunun üçte birini meydana getiriyor. Sözü geçen göçmen işçi oranlarının
tamamı kafala adı verilen çalışma sistemiyle Körfez ülkelerinde bulunmuyorsa
da, son İnsan Hakları İzleme (HRW) örgütü raporunda (1) da belirtildiği gibi,
bu sistemin genişletilmesi yönünde çabalar var.
Kafala sisteminin asıl mağduru kadınlar
Kafala sisteminin en olumsuz yanlarından biri de; özellikle
ev işlerinde çalışan kadınlar için başta cinsel taciz riski olmak üzere,
kuralsızlığın günlük hayata hakim olması.
Birleşik Arap Emirlikleri'nde 146 bin kafala sözleşmesine
göre ev çalışanı kadın var. Çoğunluğu Endonezya, Siri Lanka ve Filipinler'den
geliyor. HRW'ın raporunda ev işlerinde çalışan 99 kadın ile yapılan röportajda
ortaya çıkan tablo şu: Röportaja yanıt veren kadınların üçte birden fazlası
kendilerine ev sahibi patron tarafından şiddet uygulandığını belirtirken,
azımsanamayacak bir oran da cinsel tacize uğradıklarını dile getiriyor.
Günde ortalama 20 saat çalıştırılıyorlar. Haftada 7 gün ve
yıllık izin yok. Pek çoğu aylık maaşlarını bile alamıyor. Üstelik ya şikayet
edebilecekleri bir merci yok ya da kimse kendileriyle ilgilenmiyor. Örneğin,
Farah S., 23 yaşında, Endonezyalı genç bir kadın. Meseleye ilişkin şöyle diyor,
''İş, aracı acenta tarafından bize söylendiği gibi değil. Bütün gün yemek
pişir, bulaşık yıka, çamaşır yıka, temizlik yap... Molasız tabii...''.
Farah S.'nın aracı firmaya ulaşma çabasına ev sahibi kadının
yanıtı ise, ''Ben seni satın aldım'' olmuş.
2006'da HRW tarafından yayınlanan 133 sayfalık benzer bir
raporda da toplam 142 röportaja yer verilmişti. (2) Suudi Arabistan'da ev
işçisi olarak çalıştırılan kadınlarla ilgili cezaî uygulamalar pek çok kez
işleme konulmuş. Tutuklama ya da kırbaç cezası gibi cezalara çarptırılmışlar.
Gerekçesi ise hırsızlık, aileyi bozma, hatta 'büyücülük'.
İnsan Hakları İzleme örgütünün (HRW) Suudi Arbistan çalışanı
Nisha Varia'nın 2006 Raporu'na yaptığı değerlendirmeye göre, Suudi Arabistan'da
ev işlerinde çalışan yabancı kadınların durumu yarı kölelik olarak
nitelenebilir. Bu rapordan kimi röportaj örnekleri ise şunlar:
Siti Mujiati Endonezyalı bir ev işçisi. Cidde'de çalışıyor.
HRW ropörterine şunları söylüyor: ''Benim işverenim bana 6 yıl, 8 ay boyunca
Endonezya'ya bir kez olsun gitmeme izin vermedi. Bir kez olsun maaş almadım.
Tek bir riyal dahi...'' (11 Aralık 2006)
Bir başka örnek: Haima G. Filipinli ev işçisi ve Riyad'da
çalışıyor. Kendisiyle yapılan röportajında şunları dile getirme cesaretini
gösteriyor: ''İşveren bana defalarca tecavüz etti. Bana diyor ki; 'Ben seni 10
bin riyala satın aldım'...'' (7 Aralık 2006)
Siri Lankalı Ponnamma S. da Riyad'da ev işinde çalışan bir
genç kadın: ''Bir buçuk yıldır maaş almıyorum. Maaşımı istediğimde ise her
defasında dayak yemek zorunda kalıyorum. Sırtımda hâlâ yara izi var. Her
defasında, para istediğimde dayak var...'' (14 Aralık 2006)
(1) http://www.hrw.org/node/129798
(2) „‘As If I Am Not Human’: Abuses against Asian Domestic
Workers in Saudi Arabia“ (2006)
(SoL- Dış Haberler)