Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama: Göller Bölgesi'nde adeta "Su Savaşı" yaşanıyor
Kategori: Çevre
Eklenme Tarihi: 17 Ekim 2014
Geçerli Tarih: 02 Mayıs 2024, 12:07
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/haber_detay.asp?haberID=19444
3 il arasında "su savaşı" başladı
Kurak bir yazı geride bırakan Türkiye’de barajlardaki su oranları son yılların en düşük seviyesine inerken ülkenin en önemli tatlı su kaynaklarını barındıran Göller Bölgesi’nde adeta ‘su savaşı’ yaşanıyor.
Isparta, Burdur ve Antalya arasındaki su savaşının odağındaki kaynak ise 1993 yılında Uzan ailesine ait Kepez Elektrik tarafından işletmeye alınan Karacaören Barajına ait göl. Baraj gölündeki balık çiftlikleri ve Isparta’dan kaynaklı sanayi atıklarıyla 21 yılda giderek kirlenen ve yüksek oranda bakteri barındırdığı öne sürülen Karacaören geçen yıllarda toplu balık ölümleriyle gündeme gelmişti. Antalya’ya içme suyu olarak akıtılması planlanan Karacaören’in suları şimdi de üç il arasında bitmeyen bir tartışmanın da odağında.
İNSAN ELİYLE 21 YILDA FOSEPTİĞE DÖNDÜ
Isparta ve Burdur illerinin sınırında bulunan Karacaören II.
Barajı'ndan Antalya'ya içme suyu temin edecek proje için geçtiğimiz yıl DSİ
tarafından yapılan ihaleyi Ecetaş adında özel bir firma kazandı. 2013
Haziran'ında inşaat çalışmalarına başlanan ve yaklaşık 150 milyon liraya mal
olması beklenen projenin 2015 yılı ortalarında tamamlanması hedeflenirken
Antalya'nın içme suyunun önemli bölümü Karacaören Baraj gölünden sağlanacak.
Ancak 1989 yılında yapımına başlanan, 1993 yılında ise Uzan ailesine ait Kepez
Elektrik bünyesinde işletmeye alınan Karacaören Barajı’nın rezervuar alanı,
aradan geçen 21 yılda adeta foseptiğe döndü. Baraj gölündeki balık
çiftliklerinin hızla çoğalması ve Isparta Çayı ile Kovada kanalı vasıtasıyla
göle ulaşan kirlilik, Karacaören’de her yıl toplu balık ölümlerini de gündeme
getiriyor.
YARD.DOÇ.DR.KESİCİ: ‘TAHLİLE GEREK YOK,MANZARA ORTADA!’
Isparta’daki deri sanayi ve çeşitli mermer fabrikalarının atıklarının Isparta Çayı aracılığıyla Karacaören Barajına ulaşmasıyla ilgili sorun yıllardır bir türlü çözüme kavuşturulamazken, konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Eğirdir Su Ürünleri Fak. Öğr. Üy. Yard. Doç. Dr. Erol Kesici, “Karacaören için tahlil yapmaya gerek yok. Manzara ortada. Konuyla ilgili uyarılarımıza rağmen alınan bir önlem de yok” dedi.
‘BALIKLARI ÖLDÜREN SUYU İNSANLARA İÇİRECEKLER’
Balıkları öldüren bir suyun insanlara içirilmeye
hazırlanıldığını öne süren Kesici, baraj gölünün dibinde kafes balıkçılığında
kullanılan yemlerden kaynaklanan kirliliğin ileri düzeyde olduğuna dikkat
çekerek, “şu haliyle Karacaören’in suyu tarımsal amaçla bile kullanılamaz.
Geçtiğimiz yıl baraj gölünde ölen balıkların kediye, köpeğe bile verilmemesi
konusunda yörede yaşayanları uyardık. Çünkü balıkları öldüren suda çok sayıda
bakteri var. Sorun da belli çözümü de. Özel hükümler dünyayı yeniden
keşfettirmeyecek. Eğer daha önce yasalar uygulansaydı zaten bu hükümlere gerek
kalmayacaktı” diye konuştu.
PROF.DR.DİLER: ‘ 400 MİLYON EURO’LUK PROJE ATIL DURUMDA’
SDÜ Su Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. İbrahim Diler ise, atık
suların karıştığı Karacaören Barajı’nın sularının arıtılsa dahi içme suyu
olarak kullanılmasının yönetmeliğe aykırı bir durum olduğunu kaydetti.
Antalya’nın içme suyu temini konusunda Manavgat Oymapınar gibi kirlilik etkisi
olmayan bir alternatifi bulunduğuna dikkati çeken Diler, 1990’lı yıllarda
Manavgat’ta başlatılan yaklaşık 400 milyon Euro’luk yatırımın atıl durumda
bekletildiğini söyledi.
‘ŞEHİR ŞEBEKESİNDE YÜZDE ELLİ KAYIP KAÇAK VAR’
Karacaören’in Antalya’ya yakınlığı nedeniyle tercih edildiğini de vurgulayan Diler, “Karacaören’in suları kullanma suyu olabilir belki ama içme suyu olarak kullanılmamalı. Antalya’daki şehir şebekesinde yüzde 50 ila 55 oranında kayıp kaçak bulunuyor. Bu oran gelişmiş ülkelerdeki yüzde 5 ila 10 oranlarına çekilerek su kaynaklarının daha sürdürülebilir kullanılması temin edilmeli” görüşünü dile getirdi.
İMO BAŞKANI OĞUZ: ‘YETKİLİLERDEN AÇIKLAMA BEKLİYORUZ’
Antalya İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cem
Oğuz da geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamayla Karacaören tartışmasına müdahil
oldu. Konu hakkında bilgi kirliliği bulunduğuna dikkat çeken Oğuz, konuyla
ilgili basında yer alan haberlerle proje değişikliğinin gündeme geleceği
algısının yaratıldığını belirterek şunları söyledi: “Karacaören II Barajından
su temini için şu ana kadar ne kadar kamu parasının harcandığını ve olası
Manavgat Barajından su temininin maliyetleri ve bu maliyetlerin kamuya ve
tüketiciye maliyetinin ne olacağı konusu bilinmemektedir. Orman ve Su İşleri
Bakanlığı, DSİ ve Antalya Büyükşehir Belediyesi ile Antalya Su ve Kanalizasyon
İdaresi (ASAT)`ın, içme suyu gibi hayati öneme sahip bir konuda ileride
telafisi güç zararlara neden olabilecek, kamu kaynaklarının hoyratça israf edilebileceği
yanlış bir projeye başlamış olabileceklerine inanmıyoruz. Karacaören II
Barajından içme suyu temini projesinin kirlilik nedeniyle kamuoyunda tartışılır
hale getirilerek engellenmesi çabalarının önüne geçilebilmesi ve kamuoyunun
doğru bilgilendirilmesi için, proje ile ilgili ayrıntılı bir açıklama
yapmalarını bekliyoruz”
ISPARTA KAMUOYU ÖZEL HÜKÜMLERE TEPKİLİ
Isparta ve Burdur sınırlarında yer alan Karacaören Baraj
gölünün sularının kirli olmasına rağmen Antalya’ya verilecek olması üç il arasında
tartışma konusu oldu. Baraj Gölü’nü besleyen kaynaklardan biri olan
Isparta-Eğirdir’de bulunan Kovada kanalının da içinde yer aldığı meyve üretim
havzası Boğazova’nın su rezervi olarak özel hükümlerle koruma altına alınacak
olması yöre halkının tepkisini çekiyor. Karacaören I-II Baraj Gölleri Özel
Hükümlerinin, Isparta’da sanayi, tarım, turizm, hayvancılık, balıkçılık,
madencilik ve ulaşım sektörlerinin mevcut faaliyetlerini ve gelecekteki
durumlarını olumsuz etkileyeceğini düşünen ilin yöneticileri, konuyla ilgili
çekince ve önerilerini Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü
Prof. Dr. Cumali Kınacı’ya yazılı olarak ilettiler. Isparta kamuoyunun
çekincelerinin başında, Dereboğazı yolu başta olmak üzere ulaşım, ekoturizm ve
tarım alanlarının kısıtlanması gelirken, baraj gölünün bir bölümüne ev
sahipliği yapan Burdur’un Bucak ilçesinde de Karacaören’in sularının Antalya’ya
verilmesi konusunda tepkiler yükseliyor.
ASAT YETKİLİLERİ ‘KONUNUN MUHATTABI DSİ’ DİYOR
Karacaören Barajı’ndan su teminiyle ilgili görüşlerine başvurduğumuz ASAT yetkilileri, DSİ ve Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin projeyle ilgili bir protokol imzaladığını belirterek konunun muhattabının ASAT değil, DSİ olduğunu belirttiler. Geçmişte enerji üretmek amacıyla planlanan ve yöredeki çok sayıdaki insanı yaşam alanlarını terk etmek zorunda bırakan baraj gölünün, kullanılamaz hale getirildikten sonra içme suyu rezervine dönüştürülmesi tepki çekerken, Antalya, Isparta ve Burdur kamuoyu yetkililerden herkesi rahatlatacak bir açıklama bekliyor.
Yusuf Yavuz - Odatv.com