Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster


Tatil bitti,iş başı yaptık


Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 15 Ekim 2014
Geçerli Tarih: 03 Mayıs 2024, 07:20
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=19414


Tatil bitti,iş başı yaptık

Dönüp iş başı yaptık. Son iki haftalık deniz safası sırasında, ‘Ebu Zer’ kitabımın matbaa tashihlerini de okudum. Şimdi kitap baskıya giderken ben de yeni adı Yurt TV olan eski Sokak’ta devam edecek ‘Kitaptan Aydınlığa’ programının hazırlıklarına başladım. Nasipse Kasım başı itibariyle ekranda olacağız. Gazeteci-yazar arkadaşımız İdris Akyüz, televizyonun başına geldi. Zamanı programı birlikte götürmemize izin verir mi bilmiyorum ama büyük ihtimalle bir süre daha... onunla birlikte kotaracağız programı.

Bu yıl deniz nimetinden gönlümce yararlandım. Beş haftam denizde geçti. Bu vesileyle, Akdeniz akşamlarının bütün güzelliklerini de yaşadım. Gün batımında kumsalda yürürken, sevda yaratan dudakların mırıldandığı şarkıları dinledim; ruhum sonsuzluğa tırmandı. Cenap Şehabeddin’in dediği gibi, ‘Alnıma bir yirmi sekiz yaş güneşi doğdu.’

Son iki hafta boyunca hemen her gün tekneyle balığa da çıktık. Üç veya dört kişi çıkıyoruz. Yeterince balık tutarsak hep birlikte yiyoruz. Bir kişiye yetecek kadar tutmuşsak, arkadaşların ittifakıyla rızık bana devrediliyor. İstedikleri karşılık şu: “Sorularımıza cevap verirken bizi fırçalama!” Şöyle veya böyle, bendeniz, her akşam yağda veya ızgarada taze balık yiyebildim. Şenol Usta’nın da ellerine sağlık!

Yemekten bahsetmişken şunu da söyleyeyim. Bütün günüm hareket halinde geçmesine rağmen, tatil sonu ‘kilo’ blançosu şu: Dört kilo almışım. Demek ki iyi yemek yemişim.

NE YAZIK Kİ ÇİĞKÖFTE YASAK!
Tek ‘burukluğum’ vardı: Lokman hekimlerim Prof. Dr. Başak Noyan Hanım’la Prof. Dr. Özcan Gökçe Bey, çiğköfte yememi yasakladılar. En az üç ay ağzıma koymayacakmışım. Nasıl dayanırım ben bu hasrete! Günde en az onbeş yirmi çiğköfte yiyordum. Şimdi sadece rüyalarımda göreceğim.

Aşırılık mahrumiyet getiriyor. Şimdi, kendi kendime diyorum ki, “Ulan, şu çiğköfteyi normal sayıda yeseydin de bu yasağa çarpılmasaydın olmaz mıydı!” Ama oldu işte. Aşırı gittik, mahrum kaldık. Ne yapalım, artık hasretimizi Adana kebapla gidereceğiz.

Açılmışken bu yılın yayına girecek dosyalarından da söz edeyim kısaca:

‘Ebu Zer’ kitabım baskıda. Arkasından benim ideal kitaplarım olan ‘Özgürlük ve İsyan’, ‘Deizm’, ‘Kadın Hakları Risalesi’, ‘Kötülük Toplumu’ ve hayatımın gaye kitaplarındarn biri olan ‘Tecdit’ yayına girecek. Sürekli yüreğimi ısıtan okuyucularıma teşekkürler ediyorum.


Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster