Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama: Ortadoğu'ya savaşmak için giden Türk vatandaşlarının ülkeye kazandırdığı döviz miktarı 450 milyon dolar olarak gerçekleşti
Kategori: Ekonomi-Çalışma Hayatı
Eklenme Tarihi: 05 Eylül 2014
Geçerli Tarih: 30 Nisan 2024, 22:12
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/haber_detay.asp?haberID=18908
Dış Ticarette Yeni Gelir Modeli: Çalışmak İçin IŞİD'e Giden
Türkler
Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre 2014
Ocak - Temmuz döneminde başta IŞİD ve El-Nusrah Cephesi olmak üzere Ortadoğu'ya
savaşmak için giden Türk vatandaşlarının ülkeye kazandırdığı döviz miktarı 450
milyon dolar olarak gerçekleşirken, geçen yılın aynı dönemine göre %85 oranında
artış gösterdi. Bu rakamlarla birlikte cihat sektörü, turizm, inşaat ve
tekstilin ardından Türkiye'nin 4. büyük döviz kalemi olarak listedeki yerini
aldı.
Batı'daki ekonomik durgunluğun ardından özellikle AB
ülkelerine gönderilen işçi ve yetişmiş iş gücü sayısında son yıllarda ciddi bir
düşüş yaşanırken, yüzünü Ortadoğu'daki yeni pazarlara çeviren Türkiye bölgedeki
fırsatları en iyi değerlendiren ülkelerden biri oldu. Maliye Bakanlığı'nın
internet sitesinden açıklanan rakamlara göre, bu yılın başından itibaren Suriye
ve Irak'taki cihatcı gruplarda istihdam olanağı bulan (ölenlerle birlikte)
yaklaşık 43.000 Türk vatandaşı, aylık ortalama 2500 dolar gelirle Türkiye'nin
ihracattaki yüz akı oldular.
Kolay entegrasyon
Konuyla ilgili olarak konuşan Maliye Bakanlığı müsteşarı
Süleyman Cezerli de, özellikle IŞİD'in bölgedeki yükselen pazar payıyla
birlikte artan vasıfsız eleman ihtiyacının iyi değerlendirildiğini söyleyerek
hem Türk vatandaşlarının istihdamı hem de döviz gelirleri konusunda önemli başarılar
elde edildiğini belirtti.
Bölgenin coğrafi ve kültürel yakınlığı sayesinde IŞİD'de
çalışan vatandaşların batıdakine benzer entegrasyon problemlerini de
yaşamadığını ifade eden Cezerli, "Yeni kurulan bir devlet olduğu ve arada
havadan bombalandığı için bazı altyapı sıkıntıları var ama bu aynı zamanda iyi
değerlendirilirse bir fırsat da demek. Özellikle daha önce kasaplık deneyimi
olan vatandaşlarımız kısa sürede yüksek gelirler elde edebilirler. Ayrıca dil
sıkıntısı da yok. Biraz aksanlı, böyle hafif gırtlaktan ses vererek
'Allahuekbar' diye bağırabildikten sonra herkesle rahatça
anlaşabiliyorsunuz." sözleriyle yurt dışında kariyer hedefleyen herkesi
Ortadoğu'nun heyecan verici dünyasına davet etti.
Hızlı büyüme
Türkiye'nin bu yıl sadece IŞİD'de çalışan vatandaşlardan
elde ettiği döviz gelirinin 300 milyon doları aştığını belirten Maliye
Bakanlığı müsteşarı, bacasız sanayi olarak nitelendirdiği cihat sektörünün aynı
hızla büyümesi halinde önümüzdeki 2 yıl içinde tekstili geride bırakarak
Türkiye'nin 3. büyük ihracat kalemi olacağına dikkat çekti.
Cezerli, batıdakinin aksine Irak ve Suriye'de para harcamak
pek fazla zaman ve mecra bulunmadığı için gurbetçi vatandaşların kazançlarının
büyük bir kısmını birikim haline getirebileceklerini de vurgularken, "Şu
anda EFT yapamadan hayatını kaybeden vatandaşlarımız nedeniyle bazı gelir
kayıpları yaşanıyor ama zamanla bunun da önünde geçeğimizi umuyoruz. Bizim
tavsiyemiz parayı alır almaz Türkiye'deki ailelerine göndermeleri yönünde.
Allah muhafaza kafa kesmek kadar kesilmek de var..." diyerek de önemli
uyarılarda bulundu.
Gurbetçilerimiz memnun
IŞİD'de çalışan vatandaşlarsa genel olarak bölgedeki Kürt
gruplar ve arada ABD savaş uçakları dışında önemli bir sıkıntıları olmadığını
ifade ederlerken, en önemli beklentilerinin Türkiye'nin Musul konsolosluğunun
yeniden hizmete girmesi olduğunu belirtiyorlar. 4.5 aydır Irak'ta olduğunu
söyleyen Orhan Gülüncüklü adlı vatandaş, "Bir sıkıntımız olduğunda
maalesef konsolosluğumuzdan yeterli desteği görmüyoruz. Gerçi kendilerini de
görmüyoruz. Yeni olduğumuz için bize yerlerini söylemiyorlar. İşallah
zamanla..." derken, IŞİD'deki gurbetçilerimizden bazılarının görüşleri ise
şöyle:
Salih Pekler(32): "Paramızı kazanıyoruz ama gurbetlik
zor. Gönül ister kendi vatanımda kafa keseyim bunun yarısını kazanayım ama
Türkiye'de iş imkanları kısıtlı..."
Enis Erikli(19): "Ben ilk geldiğimde tabi ister istemez
o gurbetçi ruhuyla rap yapmış bulundum, güzel bi falakaya aldılar. Ama
yılmadım, ilahi-rap'te ilk isim olucam..."
Muzaffer Tuzlun(27): "Çok zor... İnanın çok zor...
Burda yabancı diyorlar, Türkiye'de şeriatçı diyolar. Gerçekten tam arada kalmış
bir kuşak olduk. Bakalım inşallah çocuklarımız yaşamaz bu
çektiklerimizi..."
Emrah Doloğlu(30): "Ben hanımı yanıma aldırdım...
Yarısı geldi, kafa yok. Artık naaptıysa sınırdan sonra. Şans işte..."
Caner Heneke(24): "Ben futbolcu olarak geldim ama
altyapı biraz zayıf. Sabahtan akşama kafalarla şut çekiyoruz. Ortada henüz bir
milli takım yok ama olursa Türkiye yerine IŞİD milli takımına yeşil ışık
yakabilirim..."
Hayri Külekçi(28): "Sabahtan akşama kafa kesiyoruz, valla işime yabancılaştım ya. Bizim dayıoğlu Almanya'da Siemens'te çalışıyodu. O da yıllarca televizyona açma kapama düğmesi yerleştire yerleştire beynini yedi bir müddet sonra..."
zaytung.com