Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster


YAŞASIN ADALET


Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 25 Eylül 2010
Geçerli Tarih: 18 Mayıs 2024, 20:55
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=1826


YAŞASIN ADALET

 

Giresun vadilerinde sürdürdüğümüz HES'lere karşı mücadelemizde ilk mutlu sonuca ulaştık ve Ordu İdari Mahkemesi, telafisi imkansız sonuçlar doğuracağı kanaatine vardığı Keşap Büyükdere Hes projesinin yürütmesini durdurdu.

Böylece bağımsız mahkemelerin önemi bir kez daha anlaşılmış oldu.

Eğer siyasi iktidar her istediğini yapma gücüne erişebilirse neler olacağını düşünmek bile istemiyorum!

Kaldı ki, siyasi iktidar meclis çoğunluğuna dayanarak her konuda olduğu gibi sonu belirsiz kararlara imza atmaya devam ediyor. Ülkemizi emperyalistlerin yağma ve talanına açmış durumdalar. İşte bunların en önemlilerinden birisi de 2000 civarında ve 35 milyar dolar büyüklüğe sahip olan HES projeleridir. Hiçbir bilimsel araştırmaya ve planlamaya yapılmadan, bir talan ve yağma zihniyetiyle ihale edilen ama doğal yaşam ve canlılar açısından kabul edilemez bulduğumuz bu HES uygulamalarına bütün vadilerden itirazlar, mücadeleler yükselmeye başladı ve çevre aktivistleri madem bütün dereler aynı haksızlığa maruz kalıyor diyerek dereleri kardeş ilan ederek Av.Remzi Kazmaz önderliğinde DERELERİN KARDEŞLİĞİ PLATFORMU'nu kurdular. Artvin, Rize, Trabzon,.. derken bu kardeşliğe Giresun da kayıtsız kalamazdı ve 5 mart 2010 tarihinde yapılan 2.platform yürütmesinde platforma dahil olduk ve Giresun vadilerinde amansız bir mücadeleye giriştik.

Bu mücadele sürecinde en zorlandığımız şey ne parasızlık ve imkansızlık ne de iktidar ve sermaye gücü oldu. Bizi en çok zorlayan şey taraftar bulmakta çok zorlandığımı ifade etmek istiyorum.

Yalnızlığımı arkadaş edindiğim Cem Bayraktar, Aslan Karaca, Orhan Kara, Mehmet Erol ve Eray Kurt ile birlikte 12 mart 2010 tarihinde Çanakçı HES için Ordu İdari Mahkemesine ilk davamızı açtık. Peşinden Keşap Karabulduk HES için 14.5.2010 tarihinde ikinci davamızı açtık ve şu an Bulancak'ta dört ve Çanakçı'da dört olmak üzere sekiz HES projesini dava açma aşamasına getirmiş bulunuyoruz.

Başından beri köylerinde HES yapılmasına itiraz eden ve yapılan her türlü baskılara karşılık inatla mücadele eden Çanakçı Düzköy'lülere Giresun adına, çevre ve insanlık adına teşekkürü bir borç bilirim.

Köylerinde, derelerinde büyük bir yıkıma neden olan, yaşam olanaklarını ortadan kaldıracak olan HES projelerini ihale eden siyasi iktidara referandum sürecinde HES yapılan yöre köylülerinin EVET demeleri mücadelemiz açısından çok üzücü olmuştur. HES'lerin zararları açısından en büyük zararlara maruz kalan Yağlıdere Muhtarlar Derneği Referandum öncesi yerel basına EVET vereceklerini duyurması esef vericidir. Bu dernek her nedense yöresini yokedecek olan HES'lere karşı bir basın açıklaması yapma cesaretini kendilerinde bulamamışlardır.

HES'lere karşı mücadelemizin haklılığı mahkeme kararıyla kesinleşmiştir. Bugüne kadar HES firmalarının sözcüsü ve elemanı gibi hareket etmeyi alışkanlık haline getirmiş olan yerel yöneticilerin ve bir takım yandaş yerel medyanın kendilerini gözden geçirmelerini ve halkın vergileriyle maaş alan yerel yöneticilerin halkın zararına sebep olacak uygulamalardan kaçınmalarını bekliyoruz. Bu süreçte kimin neler yaptığını ibretle izliyoruz ve hiç kimsenin yaptığı yanına kalmaz.

HES projeleri bir yatırım projesi değildir aksine bir yıkım projeleridir. HES projelerinin mahiyeti itibarıyla dere sularını tünellere alarak dere yataklarını susuz bırakmasına ve dere suyunun kullanım hakkının DSİ tarafından 49 yıllığına HES firmalarına devredilmesini asla kabul edilemez buluyoruz ve bu inancımız Ordu İdari Mahkemesi kararıyla sabittir.

DSİ Giresun 226. Şube Müdürü Bahtiyar Kabadayı, Giresun'da Elektrik Piyasası Kanunu (EPK) kapsamında toplam 94 Hidroelektrik Santrali (HES) projesi geliştirildiğini bildirmiş ve Türkiye'nin enerji açığının kapatılması amacıyla başlatılan HES projeleriyle boşa akan suların değerlendirilmeye çalışıldığını söylemiş. Afferim DSİ müdürüne afferim. Açıklamayı okuyunca zannedersiniz ki siyasi bir kişilik ama öyle değil aslında Bahtiyar Kabadayı tasfiye sürecine sokularak su kullanım haklarını üzerinden HES firmalarına devreden DSİ 226.Şube Müdürüdür ve halen halkın vergilerinden maaş alarak bu görevini sürdürmektedir. Kamu çıkarlarını koruması gereken yerel yöneticilere bakınız, heyhat!

Giresun AKP İl Başkanı Mehmet Geldi'yi ziyaret ettiğim zaman Geldi de aynı şeyleri telaffuz etmişti. Efendim neymiş, bir Alman mühendis ülkemizi gezmiş, derelerimizi görmüş de demiş ki, "Dere Akar Türk Bakar" demiş. Bir atasözü haline getirilmiş bu sözü kirli siyasetlerine alet etmeye çalışanlara karşılık ben de söz alarak "O Alman mühendise çok teşekkür ediyorum, doğru söylemiş, güzel ifade etmiş evet Türkler akan suya, yeşile bakmayı, seyretmeyi çok severler" deyince, söyleyecek söz bulamadılar.

Türkler akan suya ve yeşile bakmayı çok severler, o Alman mühendise çok teşekkür ederim ki, bizim zevkimizi kıskanmış.

Siyasi farklılıklarımızı bir kenara bırakarak 7'den 70'e bütün Giresun'lu hemşehrilerimi HES'lere karşı mücadele etmeye, derelerine sahip çıkmaya davet ediyorum.

 

GİRESUN DERELERİ ÖZGÜR AKACAK

DERE BOŞUNA AKMAZ

HES'LERE HAYIR


Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster