Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster


Yirmi Dakikada Ne Yapılır?


Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 11 Nisan 2014
Geçerli Tarih: 28 Nisan 2024, 23:15
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=17465


YİRMİ DAKİKADA NE YAPILIR ?

Bildiğiniz tüm arama motorlarına lütfen yukarıdaki başlığı yazın ''20 dakika da ne yapılır?''.

Ben size yaptığım aramalardan oluşturduğum sonucu yazayım.

Yirmi dakikada bir çorba yapılabilir.

İnsani bir ihtiyaç giderilebilir.

Biraz daha uyunabilir.

Herhangi bir durakta toplu taşıma aracı beklenilebilir.

Giyinilebilir veya makyaj yapılabilir vs vs..

Şu sıralar yapıyorsanız bu aramayı bir başka sonuç daha çıkabilir karşınıza lakin bu sonucun diğerlerinden daha ilginç bir sonuç olduğunu okuduğunuzda anlayacaksınız.

Mısır’da son dönemde yaşanan zulüm ve işkence siyasetinin en son etkisi de Müslüman Kardeşler yanlısı 529 kişinin idam edilmesine karar verilen ve sadece ''20 dakika'' süren o mahkeme!

Adalet, insan hakları ve insan sevgisiyle yakından uzaktan bir ilgisi olmadığı açık bir sonuç olarak karşımıza gelen bu büyük ayıp gerçekleşmek üzere.

Kişileri nefrete iten birbirlerini öldürmekle bile durduramadıkları kanamalı hastalığımız kin ve ayrıcalıklarımız. Farklı düşünmek, başka olmak zarar vermeden gerçekleşebilseydi eğer inanılmaz bir armoni inanılmaz bir sentez olarak yaşayan şirin canlılar olabilirdik belki de.

İnsanoğlu savaşmayı öğrendiğinden bu yana bir eksik yaşama zorunluğu hep yetmezlik edebiyatı ve yaşayamadığımız o gerçek insan sevgisi.

Devletler yeteri kadar doyamadığında kalkan olarak gövde gösterilerinde kendi insanlarını kullanır. Toplumlar oluşturdukları grupları devlete karşı kullanır.

Karşılıklı süren bu ilkel dava dünyadaki tüm ülkelerde var. Sorunların çıkma nedeniyse genel olarak; kalıplaşmış dini tabular ve elde edilemeyen sosyal haklar.

Yönetmek yerine yontmak ayrıştırmak ötekileştirmek dahası kışkırtıcı faaliyetlerde bulunmak günümüzde daha da artan katliamlara yol açıyor.

İnsanların öldürüldüğü, çocukların faydasızca büyütüldüğü, büyük oranda toprak parçalarının verimsizleştirildiği, kimyasalların her türlü canlıyı etkilediği vahim bir çağda yaşıyoruz.

Sürece bakarsak Âdem ve Havva’dan bu yana bitmeyen bu dava ve tek emirle binlerce insanı yok eden o büyük devlet adamları aynı türün canlıları.

Halk huzursuz, halkın emniyetinden sorumlu polis memurları huzursuz parlamento huzursuz, dünya huzursuz vicdanımızı sormayın ne olur.

Bir ülkenin yöneticileri kapışıyor hükümet değiştiriliyor devlet yanlısı - karşıtı çatışıyor ve sonuç olarak masum binlerce insan ölüyor.

Mahkeme diyorsunuz, hak, hukuk, adalet diyorsunuz; masalar kuruyorsunuz ve sadece 20 dakika gibi komik bir sürede bir dakikada 26 kişinin infazına karar verebiliyor ve bütününde 500 küsur insan canının infaz edileceği gibi bir vicdani karar alıyorsunuz.

Sonuç olarak katilliğe zemin hazırlamış oluyorsunuz. Sıfatlarınıza ve karşıtlarınıza bir yenisini daha ekliyorsunuz.

Hiçbir gerekçe göstermeyeceğim ve hiç kimseyi savunmayacağım benim derdim ölen onca masumun yaşama hakkının ellerinden alınma sebebinin vicdanen geçerliliğinin olup olmamasında.

529 kişinin katili kim olacak?

Devlet?

Toplum?

Din?

Her şeyi unutup yalnız şunu düşünün 529 insanın yakınları ve onların çocukları inanılmaz bir kinle büyümeyecek mi?

Kısacası buna dur diyemezsek sonrasında gerçekleşebilecek yeni kanlı çarşambalar, perşembeler kaydedeceğiz tarihe.

Kendilerini ateşe veren insanları, diktatör yönetimleri, ezilen ve kutuplaşan halkı ve onlardan doğmaya devam eden nesli görmezden gelemeyiz.

Aldığım bir kararla 20 dakikada yazdığım bir yazı, otobüs geldi ben gidiyorum...


Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster