Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster


Gamlar Gecesi,Biçare Kadın...


Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 09 Mart 2014
Geçerli Tarih: 06 Mayıs 2024, 11:05
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=17173


GAMLAR ECESİ,BİÇARE KADIN…


Pervasız, amansız ve acımasızca..

Ta, iliklerine dek sömürülüp..

Kanı emilmecesine her şeyi tüketilen..

Posası çıkarılarak, bitkinliklerde kendinden geçmelere terk edilip..

Sessizlik içinde, meçhullüklerde yığılır kalır..

Kendi üstüne devrilmenin en dayanılmaz ağrıları, sancıları ve sanrılarıyla …!

Bilmediği bir coğrafyanın derinliklerinde..

Devam edip, sürdürebilmek için..

Kaybetmeye tutsak olduğu bir oyununun,

Biçare, yalnızlık ve hüsranlara gark olan mağduru olarak.

Hayat denen, meşakkatli oyunun figüranlığında..

Hep kendinden verip, hiç anlaşılamamaktan’ da öte..

Hiç ama hiç takdir edilmemişliği..

Hatta, burun kıvırmalarla..

Küçümser bakışların, kendine çevrilmişliğinde..

Yitik ve kaçınılmaz kurbanlığına tutsaklıklarda..

Ona dayatılan tecrit ve hakir görmelerin zulmünde, içtiği agulardan.

İflas etmiş bir beden ve ömür eskisi, insan müsvettesi olarak ..!

Yürek ısıtan bir sıcak gülüşe hasretlik ve açlıklarda..

Hayatın,acıların..

Hıçkırık ,hıçkırık boğazına düğümlenip..

Onu, nefessizliklerde yiyip-bitirmişliğinde..!

Kıvrım, kıvrım kıvranarak..

İçin, için hissettiği yenilmişlik ve yokluk duygusunun..

Karmaşa anaforunda ve kaotik yansımalarında..

Yeniden ve bir daha, bir daha..

Oynamaya çalışıyordu, rolünü sürdürüp..

Kan-ter içinde bitap düşerek, kendinden geçmecesine .

Ezinçliklerle, muzafferliklerin kör savaşlarında..

İçtiği elem meylerinin, onu sürüp savurduğu..

Gri balçıklar ve çürümelerin ..

İç bunaltan, tiksindirici kokularının egemen olduğu..

Kayya kuyusunda …

Debelendikçe, debeleniyor..

Ona uzanan bir el, bir nefes olmamasının azap ve ezinciyle..

Çürümenin kaynaklığına dönüşmüşlükle..

Yitirdiği kendini, içinde kaybolan saflıkların simgesi..

O, gülümsemelere hasret çocuğu..

Ve, artık inançsızlıklara, varsın olsunlar’ da teslimiyete çarpan yüreğindeki..

O, onulmaz yaraların çaresini aramalarda..

Gün eskitip, fırsat, şans, sabır, umut ..

Velhasıl, yitirdiği insanlığını arıyordu ..

Kendine, insanoğlu denen ..

Kendi farkındalıklarını, ayrıcalıklarını bilemez hale gelen ..

Yüzü, sırtındaki solgun elbiseye dönen..

Saçları tarumar, feri yitik gözleri adeta kan çanağı, halleri perişan..

Hayat vurgunu, kanadı kırık serçe misali ..

Debelendikçe, güçsüzleşen…

Buna karşın, inadına..

Son bir çırpınışla..

Hayata tutunmaya çalışmanın nafile çabasında…

Tükenen zaman ve gücünü, son zerresine dek harcayan..

Yitirmelere tutsak, gamlar ecesi, biçare kadın …!

Nafile günlerin, o görünmez gam ve kahır yükünü taşımaktan helak olup..

Kendini..

Kırılıp, un-ufak olarak, bin parçaya bölünen, sırları dökülen aynanın.

İşe yaramaz cam kırığı haline dönmüşlüğünde hissetmenin hüsranı..

Düş kırıklığı ve yürek acısıyla…

Değil evrene, insana ve hayata..

Kendine bile aykırılık ve yabancılığında,

İçgüdüsel hayvaniliklerinin gün yüzüne çıkmışlığında ..!

Beynindeki uğultuların, ruhundaki ses kaoslarının kaynağı..

O zalim, söz dinlemez ve hünerli, arsız zangoç’un..

İşgüzarlıklarda, harisçe, işini yapmalara koyulmuşluğunda..

Çanların, amansızca onun için çalmışlığında..

Yana yakıla, deli-divaneliklere tutukluluklarda..

Arayıp duruyordu kadın kendini ve bir şeyleri..

Neyi, niçin aradığını bilememenin yürek yakıcılığında ..!

Neyi, niçin aradığını bilememenin yürek yakıcılığında .. !


Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster