Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster
Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 18 Aralık 2013
Geçerli Tarih: 18 Mayıs 2024, 21:44
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=16351
ÇATIŞMA GİDEREK DERİNLEŞİYOR!
İktidar ile cemaat arasında çatışma giderek derinleşiyor. Oysa ne de güzel başlamıştı 3 Kasım 2002 seçimleri ile koalisyon!
Şu dershane tartışması olmasa sürüp gidecekti.
Aslında konu dershanede değildi. Asıl konu Çankaya idi… Başbakan kendini oraya hazırlıyordu. Ama orada kalmak isteyen mevcut Cumhurbaşkanı da vardı. Aynı ekipten iki güçlü isim, aynı koltuğa talip olduğu içinde bir güç mücadelesi yaşanmaya başlandı.
Anayasa Mahkemesi vermiş olduğu karar ile Abdullah Gül’e de devam etme şansı verdi. Başbakan Erdoğan bu kararı beklemiyordu.
Her ne kadar Çankaya tartışmaları kamuoyundan saklansa da derinden derine sürdü…
Bu mücadelede Gülen Cemaati Gül’den yana tavır koydu.
İşte dershane tartışmaları da bu nedenden başladı.
Çünkü cemaat için dershaneler oldukça önemli idi. Hem hakla bağ kurma açısından hem de mali açıdan…
Ayrıca yayınlar açısından da…
Başbakan “dershaneleri kapatacağız” derken cemaati bu yolla dize getirmeye çalışıyordu.
Olmadı.
Cemaat direndi.
Cemaatin kalemleri direndi.
Cemaatin siyasetçileri direndi.
AKP Kütahya Milletvekili İdris Bal bu nedenle istifa etmek zorunda kaldı.
İstanbul Milletvekili Hakan Şükür bu nedenle istifa etti.
İdris Bal’da, Hakan Şükür’de iktidara sert eleştiriler getirdiler.
Hakan Şükür’ün iki sayfalık istifa açıklamasının satır araları dikkat çekici…
Bu da gösteriyor ki AKP’de ki iç koalisyon çatlamıştır. Artık dikiş tutar mı? Zor görünüyor.
Çankaya için başlayan tartışma giderek bir ayrışmaya doğru gitmektedir.
Son yolsuzluk operasyonu da bunun göstergesidir.
Yıllardır iç koalisyon nedeniyle kilit noktalara yükselen cemaate yakın isimler, bu mücadelede cemaatten yana tavır koymuşlardır.
Dosyaların üzerinin örtülmemesi bunu gösteriyor.
Üç dosyanın birden işlem görmesi de…
Bakan çocuklarının gözaltına alınması da…
Kendine “AK PARTİ” diyenlerin hiç de sanıldığı kadar ‘Ak’ olmadıkları kamuoyuna gösterilmeye çalışılıyor.
Başbakan Konya’da ‘sandık’ dese de 29 Mart tarihine kadar daha neler göreceğiz belli olmaz.
Dünün Ergenekon Savcısı şimdi iktidarın bakanlarının çocuklarının yolsuzluk iddialarını soruşturuyor.
İktidar sözcüsü, dün dile getirmediği ‘masumiyet karinesini ’şimdi dile getiriyor!
Kimileri de ‘keser döndü sap döndü’ diyor.
Ve bu işin diğer oğullara kadar gidebileceği iddiaları da var.
Başbakanın oğullarının ‘gemicik’leri de gündeme gelebilir.
Kemal Unakıtan’ın oğlunun işleri de…
Osman Pepe’nin oğlu ’da gündeme gelebilir.
İktidar olmanın gücü ile elde edilen zenginlikler ardı ardına gündemi sarsabilir.
Ve 29 Mart sonrası siyaset yeniden revize edilebilir…
Sarıgül ‘ün CHP’ ye montajı belki de bu nedenle önceden planlandı.
Bekleyip göreceğiz.
Ama bir gerçek daha var.
Bu denli büyük operasyonlar bir cemaatin boyunu aşar.
Arkasında daha büyük bir gücün desteği olmadan bu restleşmeye kalkamaz.
Acaba ‘büyük abi’ için deliğe süpürme vakti geldi mi?
Başbakandaki öfkeli ifadeye bakıldığında bu konuyu düşünmek gerekiyor.
Sanırım arka planı en iyi kendisi biliyordur…
Ancak ok yaydan çıktı! Nereye kadar gider bakalım.
Bekleyip
göreceğiz…