Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster


10 Kasım'a 1 Kala!


Açıklama: (Bu yazı 9 Kasımda yayınlanması için hazırlanmış ancak sitedeki bakım nedeniyle yaynlanamamıştır)
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 09 Kasım 2013
Geçerli Tarih: 16 Mayıs 2024, 16:27
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=16011


10 Kasım’a 1 Kala


Bundan on gün önce Cumhuriyetin 90’ıncı yılını kutla(yama)dık.
Şimdi hangi yüzle meydanlara çıkıp “Atam sen bizi bırakıp gideli 75 yıl oldu seni minnet ve şükranla anıyorum” diyeceğiz!.
Bu ülkede yaşayan herkesin ailesinden birileri bu toprakları “vatan” yapmak uğruna can vermedi mi?
Bu toprakların “vatan olmaya devam etmesi” için binlerce gencimiz dağlarda gencecik yaşında kör bir kurşuna ömrünü vermedi mi?
Kaç anne bugün bile evladının geriye sağ salim geleceği konusunda endişeli değil?
Kaç sevdalı kavuşabileceğinden emin?
Ülkemizin gidişatından kaçımız memnun!
Ben değilim.
Vatanımın “tüm halklarıyla bütünlüğü” esastır benim için.
Bu bütünlüğü önce nifak tohumları ekerek zedelediler, sonrasında vuruşturarak sürdürdüler, tam başarı sağlayamadıklarından şimdi masa başında bu işi devam ettiriyorlar.
Bu ayrıştırmanın bir yönü, bir diğer yönü toplumu kadın-erkek diye ayırıp kadınları sosyal yaşamın içinden soyutlayıp evlerin içine hapsetmek.
Bir başkası; kadınları örtülü ve örtüsüz diye ayırıp, kendilerine yakın olanları (örtülüleri)  şu anda “onlara”da hizmet eden sistemin devamlılığı için istihdam edilmelerine göz yumuyorlar.
Bu böyle sürüp gidecek mi?
Bence hayır.
Tüm kaleler zaptedilene kadar bu sürebilir, sonra onlarda diğerlerinin (örtüsüzlerin) yanına.
Artık global bir dünyada yaşarken ülkemizdeki bu sürekli sınırlar koyma gayreti neden?
Özel hayatlara bu kadar müdahaleye gerekçe ne?
Halkım eline bayrağını alıp bayramını kutlaya korkar oldu.
Gösteri- yürüyüş yapmak tümüyle yasak.
Eleştirmek, hele iktidarı eleştirmek Silivri’ye bilet kesmeyle eşanlamlı neredeyse.
Şimdi bir de  kız ve erkek öğrenciler aynı evlerde kalamayacaklarMIŞ.
Sebeb olarak öpüşüp koklaşıyorlarmış.
Yaa farzedelim ki suçladıkları “şeyi” yapsınlar kime ne zararı var. Bir insanın sevgisini paylaşmasının, sevdiğiyle yaşamasının neyi kötü olabilir ki.
Herkes hemcinsiyle aynı evde kalıp mazallah gay ve lezbiyen bir toplum çıkması da olasılıklar dahilinde değil mi?
Bunlar üniversite yaşına gelmiş aklı başında insanlar ne yapacaklarının kararını da kendileri versinler.
Bizim asıl bakmamız gereken çocuk yaşta evlendirilen, dedesi yaşında adamlara satılanlar ve dinin şemsiyesi altına saklanıp harem kuranlar olmamalı mı?
Yandaş toplarken ne anlatıyorlar, nasıl inandırıyorlar bilmiyorum.
Bildiğim; gidişat kötü!.
O kadar ki bir alıntıyla sizi başbaşa bırakıyorum...

Bir şeriatçı canlı bomba…
Canlı yakalandı…

Gövdesine belki otuz kilo bomba sarmış, tam patlatması gerekirken, ya korkudan eli titremiş becerememiş ya da fitili ateş almamıştı…
Bombaları üzerinden aldılar…
Üstünü aradılar…
Pipisi bir demir kılıfın içinde…
Kalem kapağı gibi diyelim..

*

Görevliler şaşırdılar:
“Bu ne?..”
“Tedbir” dedi…
“Nasıl yani?”

“Ona bir şey olmasın diye…”
“Sen paramparça olduktan sonra, ona bir şey olmayınca ne oluyor?..”
“Şehadete erip cennete gittiğimde 72 huri verecekleri için, görevi hakkıyla yerine getirmesi bakımından…”


Kendisiyle beraber parçalanacak insanların vebali umuru değil zatın, onun derdi cennette de görevi tam yapmak.
Ülkemde kimilerinin yaptığı gibi....

Yarınlarımızın daha aydın olabilmesi için her birimize görevler düşmekte.
Uyumaya devam edersek ya da başkalarından beklemeye “zifiri günler” yakındır!
Selamlıyorum aydınlığı hedefleyen tüm dostları...

Saliha Yılmaz

9 Kasım 2013

Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster