Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster


Paket Paket Paket!


Açıklama:
Kategori: Köşe Yazarları
Eklenme Tarihi: 04 Ekim 2013
Geçerli Tarih: 16 Mayıs 2024, 04:50
Site: Görele Sol Platformu
URL: http://www.gorelesol.com/yazar.asp?yaziID=15695


PAKET PAKET PAKET!
Öneriler toplanıyor, hazırlanıyor hazırlandı, açıldı açılacak derken beklenen meşhur “demokratikleşme paketi” açıldı.
İçinden ne mi çıktı, bence civciv bile çıkmadı.
Bugüne kadar ufak ufak hayata geçirdikleri uygulamaları bir “basın toplantısı”yla dillendirdi sayın Başbakanımız.
Basın derken hükümet ve yetkililerinin lehinde haber yapan ve gündem değiştirmekte kullandığı kısım davetliydi elbette, diğerleri yok sayıldı!
Başbakanımız “demokratikleşme” adına hazırlanan bu paketten o kadar çok bahsetti ki, beklentilerimde aynı oranda tavan yaptı neredeyse.
Yaşadığım hayal kırıklığı da aynı oldu tabii ki.
Kamuya ait yerlerde türban takılması artık serbest.
Bunu pakete koymasına gerek yoktu ki, zaten uzun bir zamandır kamuya ait yerlerin bir çoğunda türbanıyla çalışan hanımları görmekteyiz.
Buna örnek, 1997 yılında Malatya’ya tayinimiz çıktı ve kızımı okula kaydettirmek için gittiğim Malatya Kız Lisesi’ndeki gördüklerimi verebilirim.
Ders arasıydı ve bahçedeki öğrencilerin yarıdan fazlasında başörtüsü vardı. Binaya girdiğimde başörtülü öğretmenler gayet rahat dolaşıyorlardı.
Başörtüsü; iktidara giden yolda hem iktidar hem de muhalefet tarafından kullanıldı, kullanılmaya devam ediliyor.
Taraftar toplamada ‘çok’önemli argumanlardan birisi haline getirildi ve bu bilinçli olarak sürdürüldü.
Sorun olarak gösterildiği günden beri yasa olarak değiştirme girişimleri oldu ama ne hikmetse onca yasa geçerken bu takıldı kaldı meclis koltuklarına.
Bizler vicdan muhasebesi yapan bir milletiz, bir yaradanın olduğuna inanıyoruz, O’nun koyduğu emir ve yasakları dikkate alıyoruz. Ama yapmadığımız bir şey var ki bu bizim millet olarak mahvımıza kadar gidiyor.
Kenyatta'nın bir sözü vardır;
“Beyaz adam geldiğinde bizim topraklarımız, onların ellerinde İncil vardı. İncil’i bize verip uyuttular. Gözlerimizi açtığımızda, İncil bizim elimizde topraklarımız onlardaydı”
Biz ne kadar vicdan muhabesi yapan bir millet isek bir o kadar da “okumayan” bir milletiz.
Bugüne kadar bize ‘din adına’ ne söylenmişse onu kabul edip, dinimizin gereklerinin bunlar olduğunu kabullenmişiz.
Oysa kutsal kitabımız da ilk söz olarak “oku”der.
Bir Kuran-ı Kerim meali alıp okumak çok zor olmasa gerek.
Bunu yapanlardanım, İslamın aslında bugün yaşadığımız-bize anlatılan hatta devlet yönetimlerinde anayasa olarak alan ülkelerdeki uygulamalarla bir alakası olmadığını biliyorum.
Hep beraber yaşayarak görüyoruz ayrıca...
Pakette bizi daha “çok” uyutabilsinler diye tekkelerinde önü açılmış.
İsteyen sarığını-cüppesini giyip, istediğini uydurup istemediğini çıkararak bize ‘sözde’ islamiyeti anlatmaya devam edecek.
Bunlar sadece anlatıcılar olarak zaten varlar.
Bir de yine islam adına, Allah’ın adını haykırarak O’nun kendi cemalinden yarattığı insanları boğazlayanlar var.
Onların yaptığını dinimizde-kutsal kitabımızda hangi haklı sebeblere dayanıyor bulamadım.
Güneydoğu sınırımız da (da diyorum; çünkü hem içeri de hem dışarı da) kan gövdeyi götürüyor.
İnsanlıktan çıkmış adeta birer canavara dönmüş ne yaptıklarını bilmez bir halde sürekli bir “avlanma” peşindeler.
Skor yapıyorlar ve bunu videolarla dünya kamuoyuna gösteriyorlar.
Gencecik evlatlarımız kandırılıp sözde ‘din’adına, eğitilip-insan öldürmeye proğramlanmak üzere, yine din adına insan boğazlayanlar tarafından eğitiliyorlar.
Nedir bu akan kanın sebebi?
Neden doymak bilmiyor kan emiciler?
Oysa halkların kardeşliği, beraber yaşayabilmesi adına bu dünya yeterince büyük değil mi?...

Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster